Paylaş
Bununla da kalmayıp icra takibine uğrayabilirsiniz. İcra yoluyla takipte o birikmiş aidat borcunuzu aylık yüzde 5 gecikme faizi ile ödemek zorunda kalırsınız.
“Amerika’da, ölümden ve vergiden kaçılmaz” diye yerinde bir slogan var.
Türkiye’de de aidat borcundan kaçamazsınız. Haberiniz olsun.
Vergi affıyla vergiden kurtulursunuz.
Trafik cezaları silinir. Ama, ‘aidat affı’ henüz icat edilmediği için birikse bile o borcu ödersiniz.
NEDEN AİDAT ÖDERSİNİZ
“Neden aidatı ödersiniz?” sorusunun yanıtından önce okurum Eyüp Çetin’in aynı konudaki mail’i:
“Kiracım 9 aydır kira borcunu ödemediği gibi hukuki süreçlerle tahliye sürecini uzatıyor. Tahliye kararını ancak 15 Temmuz’daki davada alabileceğim. Tüm bu süreçte şans eseri aidatları da ödemediğini fark ettim. Apartman yönetimi şimdi benden kiracımın ödemekle yükümlü olduğu o ödenmemiş aidatları talep ediyor.
Dükkânın çevresinde alkollü işletmeler var. Apartman yönetimi ise alkollü yere verilmemesi konusunda karar almış. Ama bana kiralama talepleri dükkânın çevresi itibarıyla hep alkollü işletmelerden geliyor. Bu karardan dolayı da elim kolum bağlanmış vaziyette. Bu durumda ne yapabilirim?”
SİZ ÖDEMEK ZORUNDA KALIRSINIZ
Kat Mülkiyeti Kanunu’na (KMK) göre düzenli aidat ödemek zorundasınız. Çünkü bu kanunla getirilen bir yükümlülük. Bu yükümlülük kanunun 20. maddesinden kaynaklanıyor. O madde özetle şöyle:
“Kat maliklerinden her biri aralarında başka türlü anlaşma olmadıkça; kapıcı, kaloriferci, bahçıvan ve bekçi giderlerine ve bunlar için toplanacak avansa eşit olarak; ana gayrimenkulün sigorta primlerine ve bütün ortak yerlerin bakım, koruma, güçlendirme ve onarım giderleri ile yönetici aylığı gibi diğer giderlere ve ortak tesislerin işletme giderlerine ve giderler için toplanacak avansa kendi arsa payı oranında katılmakla yükümlüdür.
Kat malikleri ortak yer veya tesisler üzerindeki kullanma hakkından vazgeçmek veya kendi bağımsız bölümünün durumu dolayısıyla bunlardan faydalanmaya lüzum ve ihtiyaç bulunmadığını ileri sürmek suretiyle bu gider ve avans payını ödemekten kaçınamaz.”
İCRA TAKİBİ VE YÜZDE 5 GECİKME FAİZİ
Ödenmemiş aidatları Kat Mülkiyeti Kanunu 20. maddesi gereği yöneticiniz sizden talep eder.
Ödemezseniz icra yoluyla ödemek durumunda kalırsınız.
Birikmiş 9 aylık aidat borcunu ödedikten sonra kiracınızdan bunları yine dava yoluyla geri alabilirsiniz. Ancak bu noktada aidatı sizin ödediğinize dair belge almayı unutmayın. Çünkü Yargıtay 6. Hukuk Dairesi’nin aidat bedellerini yöneticiye ödediği halde belge sunamayan davacı ev sahibinin, ispat koşulunu gerçekleştiremediği için davasının reddedilmesine ilişkin örnek kararı var. (Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2015/4298 esas 2016/16910 karar)
Apartman yönetiminin kararı aleyhine işyerinizi alkollü bir işletmeye kiraya verirseniz; bu kez apartman yönetimi size dava açarak yeni kiracınızın tahliyesini isteyebilir.
Yönetim planına ve karara uygun şekilde kiralama yapmanızı öneririm.
HAYVAN HAKLARI SAVUNUCULARI TASARIYA KARŞI
HAYVANLARIN Yaşam Hakları Konfederasyonu (HAYKONFED) Meclis’te bekleyen ve yeni yasama yılına kalması aşikâr görünen Hayvanları Koruma Kanunu tasarısına karşı. Hayvan hakları savunucuları, Orman Su İşleri Bakanlığı’nca hazırlanan 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu’nda değişiklik öngören tasarının sokak hayvanları için “sürgün” ve “ölüm” getirdiğini iddia ediyor.
HAYKONFED’İN HÜKÜMET’E ÇAĞRISI
HAYKONFED Başkan Yardımcısı Şebnem Aslan, hükümeti STK’lar, veteriner hekim odaları, baroların hayvan hakkı komisyon ve merkezleri ve bilim insanlarının katılımıyla oluşturulacak bir komisyonda tasarıyı tekrar görüşmeye çağırdı. Tasarıda birçok sakıncalı madde olduğunu savunan Aslan’ın iki ana eleştirisi kısaca şöyle:
“ Â Mevcut yasada tüm belediyelerin kısırlaştırma ve bakım merkezi kurması hükmü varken, tasarının 8. maddesinde, nüfusu 100 binden az 970 ilçe belediyesinde kısırlaştırma merkezi kurulmasına gerek görülmemiştir.
Kısırlaştırma merkezi olmayan belediyelerce, kısırlaştırılmadan şehir çevrelerine, çöplüklere ve yaban hayatına atılan sahipsiz hayvanlar, yazın susuzluktan kışın da korunaksız soğuk ve kara mahkûm acı içinde can verecekler.
Sayıları da kontrol edilemez biçimde artacağı için, hayvanlar zehirlenip vurularak öldürülecek, yasa tasarısının bu maddesi katliamlara sebep olacaktır.
 Pet shop’larda ev hayvanı bulundurulamaz derken, belediye bakımevlerinde bulunan sahipsiz hayvanların satışı yapılabilir hale getirilmiştir. Sahipsiz hayvanlar üzerinde deney yapılamayacağı için, barınaklardaki sahipsiz hayvanların satış adı altında sahipli konuma getirilip, işkenceli deneylere yollanmalarının önü açılmıştır.”
ÖNCE KOMŞULUK HUKUKU
A.G.: 4 veya 5 gün önceki bir yazınızda Yargıtay’ın köpek havlamaları ile ilgili verdiği karar vardı. Bizler de site sakinleri olarak şu anda havlama mağdurlarıyız ve sizden o yazınızı bana mail yolu ile göndermenizi önemle rica ediyorum.
YANITIM: O karar, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 19.02.1982 tarih 5-780 esas ve 131 karar sayılı kararı. Kararda özetle “Bağımsız bölümlerde (kedi, köpek, tavuk) gibi hayvanların beslenmesini açıkça yasaklamış olan yönetim planı hükmüne tüm kat malikleri uymak zorundadır” deniliyor. Bu numaralarla Yargıtay’ın internet sitesinden karar metnini indirmeniz mümkün.
Size önerim öncelikle köpek sahibi komşularınızın rahatsızlık veren konularda değişiklik yapmalarını istemeniz. Bu konuda site yöneticisi de kiracı ve ev sahibi tüm sakinlere yazılı uyarıda bulunsun.
Sorun yine devam ederse komşularınız aleyhine yerleşik Yargıtay kararları ışığında bir avukata da danışarak, havlayan köpeklerin tahliyesi için dava açmanız mümkün. Ama önce komşuluk hukuku.
Paylaş