Hedefimiz sağlıklı bir yaşam olmalı

Yeni bir haftaya başlarken şu cümlenin altını kalınca ve önemle çizmenizi tavsiye ederim:

Haberin Devamı

Sağlığımızı şekillendirme gücü, hayal edebileceğimizden çok daha fazla oranda bizim elimizdedir. Daha da önemlisi yaşımız ne olursa olsun hayat hepimiz için sadece “önümüzdeki yolculuk”tur, o yolculuğu nasıl yapacağımız ise esas olarak bizim kararlarımızda ve o kararları uygulamadaki dikkatimiz ve samimiyetimizde gizlidir. Ne kadar uzun ve ne ölçüde sağlıklı bir ömür süreceğimiz muhakkak ki birçok faktörün ortak neticesidir. Genetiğimiz, iyi veya kötü yaşam tarzı seçimlerimiz, beslenme şeklimiz, hayata bakış açımız, doğduğumuz yer, eğitim düzeyimiz ve daha pek çok şey sağlığımızı ve ömür süremizi etkiler.

Hedefimiz sağlıklı bir yaşam olmalı

Haberin Devamı

2018 yılında 54 milyon kişilik bir “soy veritabanı”nın analiz edilmesinin sonrasında yaşam süremizin genlerimizle ilişkisinin zannedildiği kadar büyük olmadığını bir kez daha gösterildi. O araştırmaya göre, genetiğimiz/kalıtımsal özelliklerimiz sağlıklı ömür süremizin en fazla yüzde 7’sinden sorumlu. Kısacası “sağlığımızı şekillendirme gücü” yani “hayatımız” önemli ölçüde hatta hayal edebileceğimizden çok daha fazlasıyla bizim elimizde. Benim “ÖNÜMÜZDEKİ YOLCULUK” olarak da tanımladığım sağlıklı yaşam sürecinde tabii ki “kader”in de mutlak bir payı vardır. Ne var ki kendi sağlığınızın yönetimini kendiniz elinize aldığınızda düşündüğünüzden daha kaliteli ve daha iyi bir hayatı kucaklayacağınız da net ve açıktır. Unutmayın: Yaşam da yaşlanmak da değiştirilebilir, şekillendirilebilir, iyileştirilebilir hatta manipüle bile edilebilir. Yeter ki siz o yolculuğu yaparken bilgili, samimi ve kararlı biri olun.

İYİ BİLGİ

GLUTATYON NOTLARI

1- Tek bir sigara bedeninizden en az 50 mg. C vitamini çalıyor.

2- Sigara içenlerde akciğerlerin glutatyon rezervi yüzde 70 azalıyor.

3- Alkol bilinen en tehlikeli glutatyon düşmanı olarak gösteriliyor. Tekrarlanan kullanımda doza bağlı olarak organlarımızın tamamının ama en çok da karaciğerimizin glutatyon rezervleri hızla azalıyor.

Haberin Devamı

4- Parasetamol (ağrı kesici) ve statin içeren ilaçlar (kolesterol hapları) da bilinen en güçlü glutatyon düşmanları olarak gösteriliyor.

5- Ağır metaller, özellikle cıvanın müthiş bir glutatyon hırsızı olduğunu da bir kenara not edelim.

Hedefimiz sağlıklı bir yaşam olmalı

6- Bedene giren farklı kimyasalların (türü ne olursa olsun) sayısı ve dozu arttıkça glutatyon rezervimiz azalıyor, neredeyse dibe vuruyor.

7- Yoğun stresin, uykusuzluğun ve tembel bir hayatın da glutatyon rezervlerini azalttığı gösterildi.

8- Glutatyon rezervinizi arttırmak için kükürt zengini sistein deposu yiyeceklere (turp, karnabahar, lahana, yumurta...) ağırlık verin.

9- Glutatyonun bedeninizi paslanmaktan koruyan “antioksidan orkestrası”nın şefi olduğunu asla unutmayın.

Haberin Devamı

10- Glutatyon rezervlerinizi korumak için bedeninize daha fazla çinko, selenyum, C vitamini, E vitamini, koenzim Q10 ve alfa lipoik asit kazandırmaya gayret edin.

OKUR SORUSU

NE KADAR SU İÇELİM

İçtiğimiz her yudum suyun bir tür “yaşamsal besin” olduğunu unutmayalım. Bedenimizin yarıdan fazlasını su ve diğer su bazlı yapılar oluşturuyor. Diğer taraftan sadece nefes alıp vermekle ya da dış ortam ısısına uymakla bile farkına varmadan su/sıvı kaybediyoruz. Dolayısıyla bedenimize düzenli olarak su veya sıvı takviyesi yapmamız şart.

Dikkat ederseniz “sıvı takviyesi” tavsiye ettim. “Günde 2 litre su içme” şeklindeki tavsiye hep “sadece su içmek” şeklinde anlaşılıyor ama gerçekte durum farklı. Bedenimize çayla, meyvelerle, sulu yemeklerle giren sıvılar da su ile aynı işi görüyor. Süt içiyorsanız onu da listeye dâhil edebilirsiniz.

Haberin Devamı

Hedefimiz sağlıklı bir yaşam olmalı

Özeti şu: Sağlıklı bir yetişkinin günde 7-8 bardak kadar suyu ya da sıvıyı bedenine kazandırması lazım. Bunun bir bölümünü “kaliteli su” içerek karşılaması tabii ki daha doğru olanı.

Kaliteli içme sularının içinde daha fazla mineral, özellikle kalsiyum ve magnezyum içeren, dolayısıyla alkali gücü yüksek olan sert sular olduğunun da altını çizelim. Eğer yaklaşık bir rakam istiyorsanız beden ağırlığınızı her kilosu için günde 30-35 cc su içmeyi hedefleyin.

TERCİH SİZİN

ASPİRİN Mİ KİMYON MU

Sadece 1 çay kaşığı toz kimyon ile bir bebe aspirini kadar (75 mg) doğal salisilik asidi bedeninize kazandırabilirsiniz. Bilelim ki yeşil yapraklı sebzelerin çoğunda, özellikle de baharatlarında önemli bir kısmında (zerdeçal, kırmızıbiber, zencefil) salisilik asit doğal olarak zaten var. Eğer doktorunuz geçirdiğiniz bypass ameliyatı veya stent uygulaması sonrasında reçetenize “her gün düşük doz Aspirin kullanma” talimatı eklemedi ise, bir başka deyişle sadece “kanınızı inceltmek” veya “pıhtılaşma eğiliminizi azaltmak” için salisilik asitten faydalanmayı düşünüyorsanız her gün bir adet düşük doz koruyucu bebe aspirini yutmak yerine “yeşil sebzelere” ve “baharatlara” beslenme sisteminizde daha çok yer verebilirsiniz.

Haberin Devamı

Hedefimiz sağlıklı bir yaşam olmalı

Yazarın Tüm Yazıları