Osman Müftüoğlu

Beden değil gönül yorgunuyuz

22 Nisan 2016
İstatistiklere göre de “Yorgunum!” diyenlerin en az dörtte üçü bedenen değil ruhen yorgun kişiler. Peki neden? Kimler bu “ruh yorgunluğu” tuzağına düşenler? İşte yanıtı...

Yorgunluk yaygın bir sorun. Böyle olduğu için de sayfamızda sık yer ayırıyoruz.
Bugün de yorgunlukla ilgili önemli bir gözlemimizi dile getireceğiz: Çoğumuzun zannettiği gibi beden yorgunu değil, gönül yorgunuyuz.
Yani fiziksel değil, ruhsal yorgunluk esas problemimiz. Bunu sadece biz söylemiyoruz, araştırmalarda da benzer sonuçlar çıkıyor. İstatistiklere göre de “Yorgunum!” diyenlerin en az dörtte üçü bedenen değil ruhen yorgun kişiler. Peki neden? Kimler bu “ruh yorgunluğu” tuzağına düşenler?
Gönül yorgunları kaygısı, endişesi, üzüntüsü ve yerine gelmesi zor beklentileri yoğun olan ve iç çatışmaları, uzattıkları hüzünleri kaygıları nedeniyle kendini yorgun hisseden kişiler.
Biraz daha ileri düzeyde yorgunluk tuzağına düşenlerin önemli bir bölümünü ise gizli ya da açık depresyonlular oluşturuyor.
Gizli depresyonun bir diğer adı da “maskeli depresyon”. Eğer siz de günün birinde kendinizi yorgun sarmalının içinde hissederseniz arka planda ruhsal bir problemin olup olmadığını da gözden geçirmenizde fayda var.
Bu tip yorgunlukların çözümü için dahiliye doktorlarına değil, psikiyatrlara müracaat etmek daha doğru.

OKUR SORUSU

Yazının Devamını Oku

Yaşlılık indirimini siz de hak edebilirsiniz

21 Nisan 2016
Kendinize ne kadar iyi bakarsanız, en az on yaş gençleşirsiniz. Bu “yaş indirimi” adeta bir “avantaj kartı” gibidir. Size daha fazla enerji, güç, kuvvet yükler.

Eğer kendinize biraz daha iyi bakabilir, sağlığınız konusunda daha ilgili, bilgili ve dikkatli biri olabilirseniz, 60’ındayken 50’li, 70’indeyken 60’lı, 80’indeyken de 70’li yıllara rahatça inebilir ve neticede bazılarının hak edip kazandıkları “yaş indirimi” kartına sahip olma şansını siz de yakalayabilirsiniz. 

Bu kart adeta bir “avantaj kartı” gibidir. Size daha fazla enerji, güç, kuvvet yükler. Daha fazla bağışıklık verir. Hastalıkları uzak tutar. Hastalanınca çabucak iyileşmenizi garanti eder. Daha iyi uyumanızı, daha fit ve formda olmanızı garanti altına alır.
Üstelik bu karta sahip olabilmek için mükemmel bir genetik mirasa ve bol paraya sahip olmanız filan da gerekmez.
Ne yaptığınıza ve ne yiyip içtiğinize, ne düşündüğünüze dikkat edeceksiniz, hepsi bu kadar. Önceliği “yaptıklarınıza”, yani kaslarınız ve eklemlerinize (ve bir bütün olarak bedeninizi daha çok kullanmaya) verecek, “ayakta kal, hayatta kal” prensibine yürekten inanıp zamana direnecek, yani “paslanmayı” geciktireceksiniz.
Aynı zamanda da ağzınızdan giren her lokmaya dikkat ederek, “homini gırtlak yiyip içmeyi” bir yana bırakacak, yükte hafif pahada ağır/güçlü şeyler yiyip içmeye çalışacaksınız.
Özeti şu: Avantaj kart sahibi olabilmek için attığınız adımların sayısını iki katına çıkarıp yuttuğunuz lokmaların sayısını yarıya indirecek ve uykunuza, ruhsal beslenmenize, keyif ve huzurunuza ayrıcalık tanıyacaksınız.
Ben bunların yarısını bile yapsanız “yaşlılık indirimi” avantaj kart hakkını kesinlikle kazanacağınızı garanti ederim.

 

Yazının Devamını Oku

Çiğ mi pişmiş mi

20 Nisan 2016
Çiğ gıdalar ile beslenmek yeni bir yönelim. O da tıpkı “glüteni sınırlı” beslenme gibi giderek daha yaygın bir beslenme seçimi olma yolunda. Bir kademe ilerisine giderek baklagilleri, tahılları ve diğer bazı bitkisel ürünleri “çimlendirerek” yeme eğiliminde olanlar da var. Peki, bütün bunlar doğru mu? İşe yarıyor mu? Çiğ mi beslenelim, pişmiş mi? Konuyu daha önce de yazdım ama tekrarda fayda var. Buyurun...

Her şey çiğ yenmez

Çiğ yenmesinde sakınca olmayan besinleri tabii ki çiğ yiyebiliriz ama bu her şeyi çiğ yemeliyiz anlamına gelmez.
Başlık biraz “meyveyi kabuklu mu, kabuksuz mu yiyelim?” sorusunun yanıtına benzese de gerçek bu.
Nasıl ki soyulması gereken meyveleri soymadan yiyemiyorsanız -örneğin karpuzu, muzu kabuğuyla birlikte yiyemezsiniz- pişirilmesi gereken yiyecekleri de pişirmek zorundasınız.
Böyle yapmazsanız hem sindiriminiz zorlaşabilir, hem de bazı sağlık sorunlarınız oluşabilir. Örneğin yumurtayı çiğ yemeniz doğru değil. Salmonella bakterisinin bulaşması ve biotin (vitamin H) seviyelerinizin düşme riski var.
Eti, tavuğu, balığı da mümkün olduğu ölçüde çiğ yememelisiniz. Yoksa “mikrop” kapabilirsiniz.
Özel bazı işlemlerden geçirildikten sonra çiğ yenebilen etler -pastırma- veya balıklar -suşiler- var ama bunlar istisna.

Yazının Devamını Oku

Yanlış ilaç karaciğeri bitiriyor

19 Nisan 2016
Her ilaç aynı zamanda iki ucu keskin bir bıçak. Bıçağın en çok kestiği, en çok zarar verdiği organların başındaysa karaciğer var. Nedeni, ilaçların önemli bir bölümünün karaciğere mutlaka bir uğraması.

Gereğinden fazla ilaç kullandığımız kesin. İlaçları dikkatli tüketmediğimiz, bilinçli kullanmadığımız da tartışma götürmez. 

Bu önemli yanlışta biz hekimlerin de, eczacı dostlarımız ve siz hastalarımızın da payı var. Oysa sık tekrarladığım gibi her ilaç aynı zamanda iki ucu keskin bir bıçak.
Bıçağın en çok kestiği, en çok zarar verdiği organların başındaysa karaciğer var.
Nedeni ilaçların önemli bir bölümünün karaciğere mutlaka bir uğraması, karaciğer tarafından işlemden geçirilmesi.
İlaç kullanırken bir değil, on bir kez düşünün. Yuttuğunuz her ilaç için şu üç soruyu sorun:
1- Sorunumu ilaç kullanmadan halledebilir miyim?
2- İlaç yerine doğal bir destek kullansam olmaz mı?

Yazının Devamını Oku

Karnım niye şiş?

18 Nisan 2016
Karın şişkinliğine yol açabilecek başlıca sebepleri özetlemeye çalıştık. İşte ilk 10 neden. Buyurun...

Şişkinlik ve gaz hayat kalitemizi azaltabildiği ve önemli sağlık sorunlarının ilk işareti olabildikleri için dikkate alınması gereken sorunlar.

Özellikle sabahları dümdüz bir karınla uyanıp da akşamüzeri kendinizi 3-5 beden büyümüş, pantolona, eteğe sığamaz hale gelmiş buluyorsanız sorunu daha da ciddiye alın.
Karın şişkinliğine yol açabilecek başlıca sebepleri özetlemeye çalıştık. İşte ilk 10 neden. Buyurun...

Stres: Stres en önemli gaz nedenlerinden biri, zira mide ve bağırsak fonksiyonlarını altüst edebiliyor.
Hızlı yemek: Lokmaları yeterince çiğnemeden yutmak ve hızlı yemek hem gaz yutmaya yol açtığından, hem de hazım süresini uzatarak fazla gaz oluşumuna sebep olduğundan sorun yaratabiliyor.
Yiyecekler: Gaz yaptığı bilinen özel bazı besinler var. Mesela mercimek, fasulye ve nohut. Mesela lahana grubu yiyecekler. Gazlı içecekleri de bir kenara not edin.

Yazının Devamını Oku

Düşme, üşütme, hareket et

17 Nisan 2016
80’li yılları 3 yıl önce geçen bir hanımefendiyi yıllardır keyifle izliyorum. Maşallah zıpkın gibi. Her gün 3 km yürüyor. Beyni pırıl pırıl. Kalbi saat gibi çalışıyor. Sosyal bir kulübün başkanlığını yürütecek kadar aktif. İşte o hanıma son görüşmemizde söylediğim 3 mühim öneriyi bugün yaşı 50’yi geçen herkese yeniden hatırlatmak istedim.

İYİ yaşlanmak isteyen herkesin özellikle 50’li yıllardan sonra “düşmeme, üşütmeme ve tembellik etmeme”de dikkatli ve kararlı olmaları lazım.

 

Nedeni şu…

 

Basit bir “düşme” onlarda ciddi yaralanma, kırıklar ve sakatlıklara yol açabiliyor.

 

Neticede yatağa düştüler mi çıkmaları –maalesef- kolay olmuyor.

 

Yazının Devamını Oku

Hurmada hayat var!

15 Nisan 2016
Hurmanın faydaları saymakla bitmez. Her şeyden önce çok güçlü bir “posa” kaynağı. Bağırsak iç dengesini ve kabızlığı önleme bakımından bu çok önemli bir avantaj. Ayrıca “tanen”ler olarak bilinen “polifenolik” antioksidanlardan da çok zengin.

Hurma bizim, Akdeniz ve Orta Doğu coğrafyasının sağlıklı ve mükemmel lezzetlerimizden biri. 
Yüz gramında yaklaşık 300 kalori var. Kalori fazlalığının nedeni fruktoz ve dekstrozdan zengin olması. 
Ama bu küçük kusur onun diğer mühim avantajlarını gölgelemiyor. Her şeyden önce çok güçlü bir “posa” kaynağı. 
Bağırsak iç dengesini ve kabızlığı önleme bakımından bu çok önemli bir avantaj. Ayrıca “tanen”ler olarak bilinen “polifenolik” antioksidanlardan da çok zengin. 
Tanenler hemoroid oluşumunu engelleyebilen, iltihaplara ve enfeksiyonlara karşı direnç oluşturan antioksidanlar. 
Hurmanın mükemmel bir demir ve potasyum kaynağı olduğunu da unutmayın. 100 gramında 700 mg potasyum (mükemmel bir rakam) ve bir mg demir var. Sarı nokta hastalığı ile mücadelede işe yarayan zeoksantin isimli karetenoidin de en güçlü kaynaklarından biri yine hurma. 
Kalsiyum, magnezyum, bakırdan da zengin olduğunu bir kenara not edin. Bitmedi, hurmanın başka marifetleri de var: K vitamininden, B grubu vitaminlerden de çok zengin. 

Yazının Devamını Oku

Afrodizyak bir uyku hapı: Kabak çekirdeği

14 Nisan 2016
Hem cinsel performansınızı artırmak hem de güzel bir gece uykusu çekmek istiyorsanız, bu yazıyı dikkatli okumanızda fayda var.

Kabak çekirdeği yüksek kalori içeriği dışında mükemmel bir atıştırmalık. Lezzetli ve besleyici. Aynı zamanda tok da tutuyor. Dikkat edilmesi gereken makul miktarda tüketmek. Zira kalorisi yüksek. 100 gramı yaklaşık 600 kalori içeriyor. 

E ve B vitaminlerinden zengin yapısı ve tıka basa kalsiyum, magnezyum, demir, çinko, selenyum, bakır içermesi onu “ayrıcalıklı” ve “sağlıklı” doğal atıştırmalıklardan biri yapıyor.
Diğer taraftan sizi şaşırtacağını düşündüğüm mühim bir özelliği daha var: Doğal bir uyku hapı vazifesi de görebiliyor. Bunun nedeni bol miktarda triptofan ve glutamat içermesi. Triptofan, serotoninin öncü maddesi. Serotoninse mükemmel bir doğal uyku bileşiği. Keza glutamattan üretilen GABA da stresi azaltan, gerginliği gideren ve uykuyu kolaylaştırabilen bir madde.
Peki neden afrodizyak? Cinsel isteği/gücü artırıcı etkisi neye bağlı? İçindeki bol arginin’e. Arginin nitrik oksit yapımında kullanılan bir madde. Nitrik oksitin sildenafil veya tadalafil gibi etkileri var, cinsel performansı destekleyen bir madde. Tavsiyem şu: Eğer akşam atıştırmalığı arıyorsanız, uyku probleminiz varsa ve “azıcık da performans” diyorsanız 25-30 gram (1/2 fincan) kabak çekirdeği size yardımcı olabilir.


OKUR SORUSU

Yazının Devamını Oku