Paylaş
Yapılan açıklamaya göre; bir oyuncunun 1 yılda 100 milyon liradan fazla kazancını beyan dışı bıraktığı tespit edildi.
150 kişilik de bir liste var bakanlığın elinde.
O listede şarkıcılar ve oyuncular bulunuyor.
Ama tabii ki öne çıkan, 100 milyon lira vergi kaçıran oyuncu. Akıllarda tek soru var, ‘Kim bu oyuncu?’
Amerika’da vergi suçu cinayetle eşdeğer neredeyse.
Asla kurtaramıyorsunuz paçanızı. Sanırım bizde de aynı sistemi getirmeye çalışıyorlar şimdi.
Neyse, 1 yılda 100 milyon liralık bir vergi kaçırma durumu varsa, muhtemelen çok yüksek kazanan oyunculardan biri bu isim. Elbet bugün yarın açıklanacaktır zaten.
100 milyonluk isim değil ama diğer 150 kişilik listede durumdan haberi olmayanlar vardır eminim.
Yani onlar menajerlerinin, muhasebecilerinin, yapımcılarının kurbanı olmuş olabilirler.
Çünkü bakanlığın elindeki sistem en ufak bir soru işaretini es geçmiyor.
Beyan edilen gelir ile yapılan harcamalar, kesilen faturalar uyuşmuyorsa hemen alarm veriyor.
İşte o sisteme takıldı isimler.
Bence bu işi çok uzatmadan isimlerin açıklanması gerekiyor ki kimse zan altında kalmasın.
Çünkü canı sıkılan, ortaya isim sallayacak eminim...
Emek hırsızı
Gökhan Türkmen, Berfu Yenenler’e konuk olmuş. Dinledim biraz. Mert Demir’e sallıyor.
“Biraz fazla esinlenmeyi seviyor” diyor.
Sonra tam söylemese de eveleyip geveleyip lafı ‘emek hırsızlığına’ getiriyor.
“Emek hırsızı demek istemiyorum ama bizim sektör böyle” gibi cümleler yani. Benim kitabımda laf çat diye söylenir.
Söylememiş Türkmen.
Olsun, o da onun yoğurt yiyişi demek ki.
Kısacası Mert Demir’i beğenmediğini, şarkılarında emek hırsızlığı yaptığını iddia etmiş kendisi.
Bu, günümüzde çok yaşanan bir durum.
Neredeyse çoğu şarkı birbirine benziyor artık.
Mert Demir’in hangi şarkıları ‘esinlenme’ bilemiyorum ama Gökhan Türkmen gibi bir müzisyen bunu söylüyorsa kulak kabartmak lazım, biliyorum.
Bu işlerin uzmanı, müzik eleştirmeni İlkay Alpgiray.
O en iyisini analiz eder.
Göreve çağırıyorum.
Turabi mi, Kandıralı Ferdi mi
“Survivor” ile ismini duyuran Turabi de müzik dünyasına girmiş.
Aslında girmiş mi yoksa girdiği gibi hızlıca çıkış mı yapmış tartışılır.
Şarkısının adını yazamayacağım, çünkü bence bir adı yok.
Dinlediyseniz eğer, dünyanın en saçma sözlerine sahip olduğunu, melodi falan olmadığını hemen fark etmişsinizdir.
Kandıralı Ferdi var, bilirsiniz. Şarkı sözlerini saçmalayarak, karıştırarak falan okuyan birisi. İşte aynısı olmuş Turabi.
Bence hangisi daha iyi şarkı söylüyor, onu tartışmalıyız bu saatten sonra.
Gülüp eğleniyoruz ama bu kadar kolay olmamalı.
Canı her isteyen bu ülke insanına eziyet edememeli.
Biri havlıyor diğeri, wine me-dine me diye sözlerle şarkı çıkarıyor. Bu ülkede gerçekten iyi yaşıyoruz.
Zirvede ‘hav’lıyoruz
Madem müzik listelerinde tepeye tırmandı Lvbel C5’in “Havhavhav” şarkısı, o zaman yıkalım biz de alışılagelmiş davranışları.
Valla artık haftaya havlayarak başlayalım.
Asansörde birine günaydın yerine tek hav diyelim mesela. Selam yerine iki hav yapalım.
“N’aber ya nasılsın” gibi cümlelere gerek yok, üç hav hav’la işi görelim bitsin gitsin.
Ama ben tahmin etmiştim, bu şarkı dinlenir demiştim.
Dalga geçmek için dinleyenler kadar gerçekten sevip takdir edenler de olmuştur.
İşte böyle şeylerden sonra ister istemez iç sesim diyor ki ‘Turabi gibi isimlerin şarkı çıkarması az bile bu insanlara.’
Neyse ya bize ne...
Paylaş