Paylaş
İlanda şunlar yazıyor:
◊ Çamaşırların yıkanması ve düzenlenmesi...
◊ Oda düzeni ve temizliği...
◊ İçinde tuvalet, duş ve mutfağı olan 6 metrekare bungalovda konaklama...
◊ Yeni dostluklar ve unutulmaz anılar...
Bu hangi işletmeyse ortada büyük bir oyun var bence.
Diyor ki açık açık size para vermeyeceğiz ama rahatınızı sağlayacağız.
Gündüz çarşaf değiştirip oda temizleyeceksiniz akşam lüks bungalovlarda kalacaksınız.
Hatta unutulmaz dostluklar ve anılar biriktireceksiniz.
Yahu hahahaha...
Ben ilk defa böyle sıcak ve samimi bir çalışan daveti görüyorum.
Türkiye’de futbol
Zeynep Bastık, Galatasaray’ın bir otelde düzenlenen şampiyonluk kutlamalarında çıktı sahneye.
Sahne sırasında “ben Göztepespor’luyum” dedi. Ve hemen ardından yuhalandı bazı kişiler tarafından.
Erkek arkadaşım Galatasaraylı falan diye durumu toparlamaya çalıştı Zeynep ama olmadı.
Sanırım ilk başta, iki takımın da rengi sarı kırmızı belki sempatik olur diye düşündü ama evdeki hesap çarşıya uymadı.
İşte Türkiye’de futbol böyle maalesef.
Bir takımın kutlamasında başka bir takımın adını geçirmek, anmak, ima etmek falan...
Olacak şey değilmiş demek ki...
İddia korkunç...
Birkaç yıl önce sosyal medyada meşhur olmaya başlayınca Şırdancı Mehmet irite etmişti beni. Sebebi de dükkânında çoluk çocuk yaşlı genç demeden herkese aynı garip sunumu yapmasıydı.
Rahatsız ediyordu o görüntüler.
Bilenler bilir şırdanla yaptığı o numaraları.
İnsanların üzerine limon sıkıyordu mesela.
Neyse yazdığım yazı yüzünden davalık olmuştuk kendisiyle. Haklıydım da sonuna kadar orası ayrı.
Aradan yıllar geçti ve bakın işte nasıl olan biten her şey ayağına dolandı kendisinin.
Tek amacının para olduğu ortay açıktı.
Gözaltına alınmış Şırdancı Mehmet...
Karısını dövmekle suçlanıyor.
İddia tabii bunlar.
Ama uçağın business class’ında şırdan yiyen, müşterilerine sağlıklı olmayan hareketler yapan birinin bu olayı eşine yaşattığına da inanırım ben...
Neyse çıkar elbet işin eğrisi doğrusu.
Derya Uluğ’a atılan şişe
Kaç kere söyledik, önlem alın dedik...
Geliyor gelmekte olan dedik ama yok.
Biri sakatlanacak, biri yaralanacak, birine belki Allah korusun daha beter bir şey olacak diye uyardık. Yok.
Çok şükür ciddi bir olay yaşanmadı ama eli kulağında.
En son Şanlıurfa’da Derya Uluğ’un başına geldi. Şarkı söylerken su şişesi fırlattılar. Derya tecrübeli, Derya alışkın, Derya kıvrak...
Çat diye sıyrıldı şişeden.
Peki ya sıyrılamasaydı. Ya kafasına yüzüne gelseydi o içi dolu pet şişe?
Hiç düşündünüz mü...
Onu atan kişi eminim cep telefonuyla o anları kaydetmiştir. Çünkü TikTok’a koyacak.
Çünkü aklınca etkileşim kasacak.
Sonra kendisi gibi birkaç şuursuz arkadaşından alkış alacak falan.
Daha önce taş atan da gördük, telefon atan da...
Buna önlem almak zor mu zor, imkânsız mı değil...
Ama önce değişmesi gereken zihniyetimiz olmalı.
O değişirse belki...
Alaçatı’da 5’inci sezon
Nişantaşı’nın Cabbar’ı artık gediklisi olduğu Alaçatı’da kapılarını açtı.
Serkan Koca bu yıl mekânın 5’inci yılını kutluyor. Orası açıldığı zaman Alaçatı’ya yaz gelmiş oluyor aslında.
Bu sene de öyle olacak.
Ocakbaşı ile kulüp kültürünü birleştirip 5’inci yıllarında da kapısında kuyruk olan bir yer Cabbar.
Çünkü işi hiçbir zaman salmadılar, bırakmadılar.
İlk gün neyse öyleler.
Biliyorum çünkü Nişantaşı’ndaki Cabbar’a sık sık gidiyorum.
Tamam dünya mutfağı falan önemli, olsun tabii ama kebapsız tatil mi olur yahu.
Kebapsız Alaçatı mı olur?..
Hayırlı olsun 5’nci sezonları.
Paylaş