Paylaş
Çünkü iki gün sonra duyguların değişir, ayrılırsın, şu olur bu olur.
Hem bir sonraki sevgilin bozulmaz mı dövme olarak kazınmış o baş harflerin aslında eski sevgiliye ait olduğunu öğrenince?
Bozulur tabii.
Dahası, “Benim ismim nerede” demeye başlar, hatta “Madem onun ismi göğsünde, benimki yüzünde olsun, herkes görsün” der, diyebilir. O zaman neden bu zorlama? Neden bu gaza gelip baş harfleri kazıtma ihtiyacı?
Bu kategorideki dövme olayının son kahramanları Dilan Çiçek Deniz ile İzlandalı yönetmen Thor Saevarsson oldu. Malum, ikili ayrıldı. Oysa İzlanda’nın en sevdiğim şelalelerinden biri olan Skogafoss’un önünde şöyle ıslana ıslana bir evlilik töreni hayal etmiştim onlar için. Olmadı, heyhat.
Şimdi aralarında garip bir dövme krizi yaşanıyormuş.
Dilan Çiçek, Thor’la olduğu dönem yaptırdığı şimşek dövmesini sildirmeye karar vermiş. Thor da buna karşılık bir fotoğraf paylaşmış.
Fotoğraf da aynı şimşek dövmesinin onda da olduğunu görüyoruz.
Üzerinde Dilan Çiçek’in isminin baş harfleri yazılı.
Thor bu fotoğrafın üstüne “Sonsuza kadar” yazarak paylaştı.
Demek ki hem dövmeyi sildirmiyor hem de İzlandalı damadın Dilan Çiçek’e “Haydi gel benimle ol, oturup yıldızlardan bakalım dünyadaki dövmelerimize” deyişinin dolambaçlı hali bu.
Dilan Çiçek bu “mest oldu, vallahi jest oldu” tavrı karşısında ne yapar bilinmez, ama sonuç değişmiyor: Sevgiliyken gaza gelip dövme yaptırmak o an çok şelale durabilir. Ama sonra öyle olmuyor işte. O şelale buz tutuyor.
“Vardır bir bildiği” desem de...
Önce Gülşen’in yılbaşında konser vereceği haberleri yayıldı. Sahneleri döneceği konuşuldu. Sonra menajeri bu haberleri yalanladı. Şimdi de başka bir şey konuşuluyor kulislerde: Gülşen daha uzun bir süre sahnelere çıkmayacakmış. Dahası, Türkiye’ye de dönmek istemiyormuş.
Gülşen’in neler yaşadığını elbette hiçbirimiz tam olarak bilemeyiz, ama keşke bu arayı çok uzatmasa. En azından bir şarkı yayınlasa.
“Vardır bir bildiği” desem de, üretim olarak sessizliğe gömülmesini kabul edemiyorum galiba.
Pazartesiden pazara İstanbul
İyi para harcayan ve zevkleri gelişmiş turistler her zaman daha rafine rehberler peşindedir.
Bir şehre gitmeden önce iki-üç tane popüler internet sitesinin tavsiye ettiği turistik yerlerden çok, o şehrin lokallerinin gittiği ve gerçekten gitmeye değer mekânları deneyimlemeye özen gösterirler.
İşte o turistler için bir İstanbul rehberi çıktı.
İki İstanbul aşığı insanın, Seda Domaniç ve Sinan Sökmen’in hazırladığı “Monday to Sunday Istanbul”. Tamamı İngilizce olan bu kitapta Seda ve Sinan, haftanın yedi farklı günü ve o günlerin farklı zaman dilimleri için özenle seçilmiş deneyimler sunuyor.
Şehrin önde gelen şefleri, sanatçıları, akademisyenleri, mimarları ve tasarımcılarıyla yapılan röportajlar da kitapta yer alıyor. Çok emek harcanmış kitabın tasarımı ise Ulaş Eryavuz’a ait.
Paylaş