Paylaş
Bu hanımın önyargıları bundan ibaret değil.
Örneğin tutmuş, Doğan Medya Grubu’na “vergi cezası” adıyla tebliğ edilen “idam cezası”nı da -lütfen bağışlayın- aynen “lafı poposuyla dinleyen Evliya” hikâyesindeki gibi anladığını ortaya koymuş.
Konu olarak bunlar var ama... Bu araya bir de Danıştay 8. Dairesi’nin “İmam hatip liselerini genel lise konumuna getirmeyi” hedefleyen Yüksek Öğretim Kurulu’nun tutumuyla ilgili “yürütmeyi durdurma” kararı girdi.
Onu ilk fırsatta yazacağız.
Gelelim Bayan Ruijten’in sözlerine:
Bayan Ruijten hangi örneğe dayanarak “Türk yargısı tarafsız değildir” demiş belli değil. Belli değil ama, aynı ağzı kullananların buradaki sözlerine bakınca, bazı ipuçlarını görebiliyorsunuz:
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı iktidardaki partinin “antilaik” eylem ve uygulamaları nedeniyle, bu partinin kapatılması istemiyle Anayasa Mahkemesi’ne dava açtı ya...
Geride kalan yıllarda “ulus-devlet” yapımızı koruyan iktidarlarayaptıramadıklarını Adalet ve Kalkınma Partisi’ne (AKP) yaptıran “dost”(!)larımız biliyorsunuz bu davadan çok rahatsızlık duydular.
Her fırsatta “hak”tan, “hukuk”tan, “demokrasi”den söz eden, “yasalar önünde herkesin eşit olduğu”nu savunan bu çevreler, birdenbire o dediklerinin tamamını unuttular. Bağımsız yargıya savaş ilan ettiler. Hatta davayı “yargı darbesi” diye nitelendirecek kadar ileri gittiler.
Sonunda Yüksek Mahkeme, Başsavcı’nın iddiasını kabul etti. Ama durumun, “AKP’yi kapatmayı” gerektirecek kadar ağır olmadığına karar verdi.
Belli ki bu hanımefendi ve onun gibiler “Laik Cumhuriyeti” korumakta kararlı olan -böylece aslında Anayasa’nın verdiği görevi yapan- Cumhuriyet Başsavcısı’nı da, Anayasa Mahkemesi’ni de hâlâ hazmedememişler.
Şimdi onu kusuyor.
Ona birileri “Laik Cumhuriyet’in kurduğu her kurum gibi, laik rejimi korumakla yükümlü olan yargının da ‘tarafsız’ sayılması için, o rejimi yıkmak isteyenlere ‘Buyurun, serbestsiniz’ mi demesi lazım?” diye sormalı.
Hollanda’da “Kraliyet” korunmuyor mu?
Bu hanım bir de “Doğan Medya Grubu”na verilen cezayı “haklı” bulduğu anlamına gelen laflar etmiş.
Bu konuda Grup adına kullanacak yetkimiz olsaydı biz bu hanımın sözlerinin hesabını mahkemede sorardık. Sorarken de Avrupa Parlamentosu dahil, pek çok uluslararası kurum ve meslek kuruluşunun, ayrıca ifade özgürlüğü savunucusu sivil toplum örgütlerinin açıklamalarıyla, uzmanların görüşlerini ve gazete makalelerini içeren bir çuval belgeyi önüne koyardık.
Paylaş