Kafası karışan bürokrasi nedeniyle, anlaşmadaki tavrımız belirsiz. Yükümlülüklerden kaçmak asıl sorun tabii. Tıpkı kadına şiddeti önlemeye yönelik İstanbul Sözleşmesi’ndeki tutumumuz gibi, olumsuz sonuçları yıllar sonra ortaya çıkabilir. Bülent Sarıoğlu’nun aktardığına göre, TBMM Küresel İklim Değişikliğini Araştırma Komisyonu Başkanı Veysel Eroğlu, bu sözleşme konusunda tereddüte düşen bürokratları cesur olmaya davet etti. Eroğlu, benzer ikilemi yıllar önce Kyoto Sözleşmesi’nde yaşadıklarını, tüm bakanlar kurulu üyelerini tek toplantıda ikna ettiğini söyleyerek “kararsızlığın” bedelini ilginç bir hikâyeyle anlattı: “Bir işi sürüncemede bırakmak en kötüsüdür. Bir filozof, bir merkebi aç ve susuz bırakmış, açlığı ve susuzluğu eşit. Merkebin 5 metre bir tarafına su, 5 metre ötesine ot koymuş. Merkep ‘Ota mı gideyim, suya mı gideyim’ derken açlıktan ve susuzluktan ölmüş. Ben bu hikâyeyi anlatınca arkadaşlar hızla karar veriyordu. Bu tür projelerde bir karar verici gerekiyor.”
Bu hikâyenin bürokratların kararsızlığına bir etkisi oldu mu bilinmez ama, toplantılarda, çevreyi ve doğayı kurtarmak için siyasilerle bürokratların ortak hareket ettikleri kesin. Bu komisyonun önerileri tek tek hayata geçirilirse, işte o zaman kararsızlık bitmiş olur.
AŞI OLMAYANA POZİTİF AYRIMCILIK!Koronavirüsle mücadele kapsamında hızlanan aşı kampanyasında amaç, sonbaharda toplumsal bağışıklığı yüzde 70 seviyesine çıkarmak. Bu konudaki hazırlıkları biliyoruz ancak, ısrarla devam eden bazı yanlış kararlar olduğunu da görüyoruz. Aşı yaptıran 65 yaş üstü vatandaşlara toplu taşıma araç yasağı gibi.
CHP Milletvekili Murat Emir konuyu soru önergesiyle TBMM gündemine taşıdı. Emir, bu kararın vatandaşla belediyeleri karşı karşıya getirdiğini belirtti. İçişleri Bakanlığı’nın son genelgesini eleştirdi.
2 doz aşılarını olan, sokağa çıkma yasağı bulunmayan vatandaşlara toplu taşıma araçlarına binmesini yasaklamak, Sağlık Bakanlığı’nın, aşı yaptırana pozitif ayrımcılık projesiyle ciddi biçimde çelişiyor.
Buradan bakınca, aşı olmayan vatandaşların toplu taşıtları kullanmasına izin verildiği, aşı olanların ise cezalandırıldığı gibi bir sonuç çıkıyor. 65 yaş ve üzeri vatandaşların, ücretsiz kartlarını kullanamadıkları için ‘ücretli kart’ alarak, genelgeyi delmeye çalıştıklarını da öğrendik.
Önümüzdeki aylarda başlaması gereken 3. doz hatırlatma aşıları hangisi olacak? Toplumsal bağışıklık yeterince sağlanmazsa, yasaklar devam mı edecek? Yeni bir mutasyon tüm planları değiştirecek mi gibi deli deli birçok soruya yanıt aranıyor. Bütün bunlara kafa yoranlar, denizi geçerken, derede boğulmayın.
Bakanlar, önce milletvekillerini gruplar halinde kabul etmeye başladı. O yeterli olmadı, Meclis’te nöbet tutmaya başladılar. Bu da bekleneni vermedi. Milletvekilleri, seçim bölgelerinin sorun ve talepleri için bakanlarla yüz yüze görüşme ortamı bulamadıkları ve seslerini duyuramadıklarından yakınıyor.
Öğrendik ki; bakanlarla ilişki konusunda şikayetçi olanlar sadece, milletvekilleri değil. Partinin grup başkanvekilleri de aynı dertten muzdarip. AK Parti Grup Yönetim Kurulu toplantılarında bu konu sık sık gündeme geliyor. Bir grup başkanvekili, bırakın bakanı, bakan yardımcılarına bile ulaşamadıklarını dile getirdi. Parti yöneticisi, “Biz dahi ulaşamıyorsak, milletvekillerinin şikayet etmesini anlıyorum” diyerek, iletişim eksikliğini dile getirdi.
Parti yönetimi, işlerin daha hızlı yürümesi için formül arayışını sürdürüyor. Her grup toplantısında Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın oturduğu sıraların arkasına bakanlara yer ayırma uygulamasından vazgeçilme kararı alındı. Bunun bir nedeni de bakanların vekillerle birlikte oturarak kaynaşması. Ayrıca bakanların grup toplantılarına, kendileri yerine bakan yardımcılarını göndermesi de kimsenin pek hoşuna gitmiyor.
Parti grubunda hakim olan duygu bu. Bizden söylemesi.
TÜRKÜM ENDİŞELİYİM KAYGILIYIM...EĞER, çarpıntı, nefes alamama, boğulma hissi, göğüste sıkışma, terleme, titreme, baş dönmesi, sersemlik, endişe ve felaket düşüncelerini bir arada yaşıyorsanız, “kaygı bozukluğunuz” var demektir. Bütün bunlar başka hastalıkların da belirtisi olabileceği için siz iyisi mi bir doktora başvurun.
Pandemi döneminde tetiklenen bu sorun, Sağlık Bakanlığı’nın özel çalışma konusu oldu. Meltem Özgenç’in aktardığına göre, bakanlık, “Anksiyete (Kaygı) Bozuklukları Klinik Protokolü” hazırladı. Bu rapor gösterdi ki; kaygı bozukluğu toplum genelinde, yüzde 25’e ulaştı. Bu oran, yaşlılarda daha da artıyor. Yapılan çalışmaya göre, kaygı bozukluğunu tetikleyen pek çok şey var. Yaşadığınız toplumun genel atmosferi ve huzursuzluk başta geliyor.
Kaygı bozukluğu, kişinin nedenini bilmediği ve genellikle gerçek bir nedene bağlı olmayan, kendisinin ya da yakınlarının başına bir şey geleceği, yaşamakta olduğu, gelecekte yaşayabileceği bir durum, zorlukla baş edemeyeceğine dair yoğun kaygı ve bunun yarattığı ruhsal ve fiziksel belirtilerle kendini gösteren ruhsal bir sorun olarak tanımlanıyor.
AK Parti Genel Merkezi, milletvekilleri için çalışma planı hazırladı. Teşkilat Başkanlığı milletvekilleriyle gruplar halinde toplantılar yapıyor. Toplantıların amacı, yaz boyunca yapılacak taban ziyaretleri. Sorunları yerinde saptama, eleştirilen konuları genel merkeze iletme ve tabanı dinamik tutma gibi birden fazla amacı olan bu çalışma, her yıl yapılandan biraz farklı. Çünkü bu kez her il için yatırım planı çıkartılacak. Her il için acil ve öncelikli olan yatırım listesinin oluşturulması, bunlardan en hayati olanın 2023’e kadar tamamlanması hedefleniyor. Yani bir nevi seçim hazırlığı.
Bunun belirlenmesi de il milletvekilleriyle, il yönetimlerinin ortak çalışmasıyla gerçekleştirilecek. Milletvekilleri, bu yeni görevle seçim bölgelerine gidecekler. Ancak onları bu orta vadeli plandan önce kısa vadede çözülmesi gereken sorunlar bekliyor.
ESNAFIN TALEPLERİ
AK Parti milletvekilleri, özellikle pandemiden etkilenen küçük esnaf ve küçük işletmelerden çok şikâyet aldıklarını dile getiriyorlar. Bir diğer büyük sorun ise kuraklık. Üretici, bazı ürünlerde kendilerine doğal afet ödemesi yapılmasını istiyor. Vekillerin anlatımına göre işsizlik özellikle de genç işsizlik, üçüncü sorun olarak önlerine çıkıyor.
Şimdi iktidar partisinin milletvekilleri, yaz boyunca bölgelerindeki sorunları dinleyip Ankara’ya iletmekle görevlendirildiler. Öğrendiğimize göre, Meclis tatile girmeden önce Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan da milletvekilleriyle gruplara halinde toplantı yaparak, öncelikler konusunda uyarılarda bulunacak.
Anlaşılan bu yaz, iktidar milletvekilleri için çok sıcak geçecek!
YEŞİL TİCARETE HAZIR MIYIZ?DENİZLERİMİZDEKİ
Birçok kez plan değiştirildi, ev ortamında eğitimin zorluğunu anlatan veli şikâyetleri gökyüzüne ulaştı.
Milli Eğitim Bakanlığı ise normalleşme sürecine ilişkin hazırlıklara başladı. Umut Erdem’in aktardığına göre, bakan Ziya Selçuk, CHP Muğla Milletvekili Suat Özcan’ın önergesinde bu çalışmaları ayrıntısıyla anlattı. İşte size, öğretmenlerin COVIDSAVAR kıyafetlerinden dezenfekte edilmiş okul sıralarına kadar yeni dönem hazırlıkları:
- Okulda hijyen şartları konusunda, eğitim, gözetim ve rehberlik hizmeti verilirken, ‘
Uluslararası Kriminal Polis Teşkilatı İNTERPOL, en büyük toplantısını kasım ayında İstanbul’da yapacak. Suç ve suçlu trafiği konusunda uzman olan, kırmızı bültenler oluşturan, mafyadan, terör örgütlerine kadar birçok alanda çalışma yapan kuruluşun genel kuruluna ev sahipliği yapacağız.
İNTERPOL’un bu önemli toplantısının hangi ülkede yapılacağı bir önceki yıl belirleniyor. Şili’de yapılan son genel kurulda Güney Kıbrıs’ın tüm çabalarına karşın, 7 ret oyuna karşı 108 kabul oyuyla İstanbul tercih edildi. 20-25 Kasım tarihlerinde dünyanın bir numaralı istihbarat ve emniyet mensupları İstanbul’da olacak.
Bunun hazırlıkları için yasal düzenleme gerekiyor. İlgili anlaşma geçtiğimiz günlerde TBMM’ye gönderildi. Buna göre Türkiye toplantıda, FETÖ, PKK, DEAŞ, DHKP-C gibi terör örgütleriyle mücadelesini en üst düzey katılımcılara bir kez daha anlatacak. Ayrıcı küresel terörizm ve mafya gibi sınır aşan suçlarla mücadele konularında işbirliği geliştirilecek.
Bu nedenle de, katılımcıların Türkiye’ye giriş çıkışları için özel statü uygulanacak. Herhangi bir ulusal yasa ya da kısıtlama uygulanmayacak. Bu da bir nevi karantina kuralları uygulanmayacağı anlamına gelecek. Özel uçaklarla gelecekler, özel statüde ağırlanacaklar. 4 gün, İstanbul’da özel mekanları gezecekler.
Yeni ABD yönetiminin aldığı beklenmedik tutum da konunun hızla gündemden düşmesini engelleyemedi.
Oysa konuya farklı bakılması gerektiğini, 20 yıllık, hatta 50 yıllık eylem planı yapılması gerektiğini savunanlar var. Bu görüşe sahip olanların bazıları, AK Parti içerisinde etkin görevlere sahip.
Bu ekip, öncelikle, sözde Ermeni Soykırım iddialarını araştırmak için özerk bir kurum oluşturulması fikrini savunuyor. Bilim insanları, tarihçiler ve yabancı uzmanların görev alacağı, kesintisiz strateji belirleyecek bir bağımsız kuruma ihtiyaç olduğu belirtiliyor.
Ayrıca, devlet tarafından uygulanacak bir eylem planı hazırlanması gerektiği savunuluyor. Türkiye’nin bu konudaki tezlerini, tüm dünya yönetimleri ve parlamentolarında gündeme getirecek ciddi bir eylem planı.
40 ülkenin sözde Ermeni soykırımını kabul ettiği hesaba katılarak, bundan sonrası için yol haritası belirlenmesi gerektiği, sadece devlet kurumlarını değil, STK’ları, iş insanlarını ve sanatçıları içine alan bir plan yapılması gerektiği belirtiliyor.
Bunun sonuç aldığının örneği olarak, soykırım iddialarının 100. yılında yapılan sessiz çalışmalar gösteriliyor. Ciddi bir koordinasyonla, TBMM yönetimi, Genelkurmay Başkanlığı, Dışişleri Bakanlığı, Üniversiteler ortak ve gizli bir çalışma yürüterek, o yıl tek bir ülkenin Ermeni soykırımını kabul etmesinin önlendiği anlatılıyor. Yani ciddi ve sürekliliği olan bir çalışmanın nasıl sonuç aldığı ortada.
Haftalardan beri iktidar ile muhalefet arasında HSK’ya yeni seçilecek üyeler konusunda pazarlık noktalandı. 7 Haziran’da görev süreleri dolacak üyelerden 7’si Meclis’te belirlenecek.
Ancak bizim dikkatimizi çeken, HSK adaylarının seçilmek için gösterdikleri acayip çaba. Sürecin başından beri TBMM’deki gelişmeleri yakından izleyen 118 aday adayının seçim kampanyası, siyasileri geçti. Milletvekillerinin bile şaşkınlık geçirdiği olaya gelince.
Meclis’te önce aday adaylarını inceleyecek alt komisyon üyeleri belirlendi. Milletvekillerine bile alt komisyona seçildikleri haberi ulaşmadan, HSK adaylarının harekete geçtiğini öğrendik. Alt komisyona seçilen milletvekillerinin telefonları üst üste çalmaya başlamış.
BİZDEN ÖNCE ADAYLAR ÖĞRENMİŞ
“Biz bile alt komisyona seçildiğimizi öğrenmeden adaylar öğrenmiş. Telefonlarımız sürekli çalmaya başladı. Destek isteyen onlarca HSK adayının bombardımanına uğradık. Öğrendik ki; parti ayrımı gözetmeksizin tüm üyelere benzer telefonlar gelmiş. Aynı kişinin bize muhafazakâr, muhalefetteki arkadaşlara da kendini sosyal demokrat olarak tanıttığı olmuş. Şaşırdık kaldık.”
Kuliste oturup iki satır sohbet etmeye fırsat bulamayan alt komisyon üyeleri böyle anlatıyor.
Sürecin sonuna yaklaşıldı. Alt komisyon raporunu hazırladı. Muhalefet partili üyeler, HSK adaylarının AK Parti ve MHP’ye yakınlığı referans olarak göstermesine itiraz ettiler. Son pazarlıklar, iktidar blokunun 4, muhalefet blokunun ise 3 ismi belirlemesi üzerinden yapıldı.
Şimdi her bir üyelik için açıklanacak üç aday olmak üzere toplamda 21 isim Genel Kurul’a getirilecek. Üyelik seçimi için nitelikli çoğunluk arandığından, iktidar ve muhalefet arasındaki uzlaşmaya göre seçilecekler.
Diğerinden daha kısa olduğu için pek sıkılmadıklarını, doğadaki bahar uyanışı nedeniyle daha çok memleketlerini hatta köylerini tercih ettiklerini öğrendik.
Ailesinin memlekette evine gidip bahçe belleyen, sera kuran, küçük tamiratlar yapanlar oldu. Bahar coşkusunu memleketlerinde yaşamaya tercih eden vekillerin, şehirde kalanlarının pek renkli hayatları olmadı. Öyle coşkulu iftar sofraları ve sahura kadar süren sohbetlerden mahrum kalanların, en büyük eğlencesinin arkadaş ofislerindeki 3-4 kişilik tavla partisi olduğunu duyduk.
Seyahat sorunları olmamasına karşın, parti yönetimlerinin uyarılarını da dikkat alan milletvekilleri kalabalıklar yerine, daha küçük grup organizasyonlarını tercih etti. Cenazeler vekillerin kısmen zorunlu katıldıkları aktivite oldu. İl örgütleri, sendikalar ve STK’larla zoom üzerinden toplantı yaptıklarını söyleyenler var.
Tamamı aşı yaptıran milletvekillerinin bazıları, hijyen konusunda geldikleri noktayı bidon hesabıyla anlatıyor. Bir milletvekili, “Sadece arabamda kullandığım kolonya üç bidon etti” diye paylaştı.
Bayramın ardından, yoğun çalışmalarına dönecek olan milletvekillerini, Meclis’in nefes aldıran bahçesi bekliyor. Açık havada vakit geçirecekleri için işleri daha kolay olacak.
ŞİRKETLERE ÖMÜR UZATAN REÇETEAile şirketlerinin neden uzun ömürlü olmadığı, neden ikinci nesilden sonra dağıldığına kafa yoran Ankara Sanayi Odası yönetimi, yaptıkları uyarıları güncelledi. Şirketlere ömür uzatan önerilerde bulunan ASO yönetimine göre, “yolsuzluk, kontrolsüz bireysel harcamalar ve liyakatsizlik” ölüm nedeni.
Aysel Alp