Özenli gebeler

Bizim ofiste iki tane hamile var. İkisi de kız bekliyor. Onları izliyorum. Arada, beraber kahvaltı eder ya da yemek yerken sohbet ediyoruz. Bana hazırlıklarını anlatıyorlar, sorularını soruyorlar. Aslında şanslılar tabii. Parents dergisinin çıktığı yerdeler. Ben ya da Deniz onların daimi hemşireleri gibiyiz.

Onları izlerken ne kadar özenli ve hevesli olduklarını görüyorum. Bebekleri için yaptıkları alışverişleri, seçtikleri ürünleri anlatıyorlar. Gelen hediyelerden bahsediyorlar.

Onları dinlerken kendi gebelik dönemim geliyor aklıma doğal olarak...

Hatırlıyorum da, ben hiç öyle eşyalara meraklı değildim. Hoş, ben düğünümün yapılacağı yeri bile düğün sırasında görmüştüm! Bu kızlar en ufak şeyle bile saatlerce ilgileniyorlar. Takımların eksiksiz, uyumlu olmasına dikkat ediyorlar. Beğenmediklerini gözleri görmeyebiliyor. Oysa ben işe yarar diye varolan her şeyi hazırlamıştım. Bir tek gelen hediyeler arasında, sevmediğim renk olan nil yeşili eşyaları kullanmamıştım. Onlar da bir ya da iki taneydi.

Gidip bir şeyi takımladığımı, değiştirdiğimi bilmem. Bu benim karakterimle mi alakalı, emin değilim. Sanırım biraz da çocuğumun erkek olmasıyla ilgili. Doğumdan sonra da bu gevşekliğim devam etti (Hoş, ev işi konusunda da aynı gevşekliğim vardır ve bu kocamı sinir eder!).

Oğlan çocuğu dediğin uyumlu giyinmek zorunda değildir. Hatta giysilerinin temiz olma süresi ilk on dakikadır. Saçların taralı kalma süresi de... Büyük bir çoğunlukla en sevdiğiniz pantolonunun paçaları yırtılır, dizleri aşınır. Bluzunda yemek listesi olur. Ve bunlar biz oğlan analarını hiç rahatsız etmez. En azından özel zamanlar dışında, rahatsız etmez.

Tabii başta bu kadar rahat değildim. Ama özenle giydirdiğim her kıyafetini mutlaka lekelemesi, artık benim konuyla ilgilenmeyen biri haline gelmeme neden oldu. Benim gibi fazla kadın yoktur biliyorum ama, erkek çocuk annelerinin, kız annelerine nazaran bu konuda daha rahat olduğu kesin.

Zaten kız çocukların süse olan düşkünlüğünün ben artık doğadan geldiğine inanıyorum. Pembe sevmeyen kız çocuğu yok. Sonra büyüyünce benim gibi değişim geçirenler oluyor neyse ki! Ama oğlanlar arasında da özel ilgi alanları olabiliyor. Bunların da başında ayakkabı geliyor. Şaşırtıcı değil mi? Ama öyle. Çok erkek çocuk biliyorum ayakkabıya düşkün olan...

Hamilelerimi izlerken, onları bu kadar heyecanlı görmek hoşuma gidiyor. Çünkü bu heyecanlarını sadece bebek alışverişi konusunda değil, bakımı konusunda da hissedeceklerine inanıyorum.

Yine aynı şekilde geçen hafta, bir hamile kıyafet markasının, alışveriş merkezinde gerçekleştirdiği hamile sohbetlerinin ilkine dinleyici olarak katılmıştım. Çok büyük bir alan değildi ve neyse ki bütün sandalyeler çoğunlukla hamileler tarafından doldurulmuştu. Önce konuşmacılar anlattılar, sonra da insanlarımız sorularını sormaya başladı. Başta tek tük olan sorular neyse ki sonraları biraz sıklaştı. Ben de çenebaz biri olarak yanımdaki hamilelerle lafladım biraz. Hepsinin ne kadar dikkatli beslendiğini dinledim onlardan. Artık kızartma bile yemiyorlar. O kadar dikkatliler anlayacağınız. Ben yine de çok kasmamanın daha iyi olacağını düşünüyorum. Ne de olsa kadının hayatında en haklı bahane ile yemek yiyebileceği bir dönem. Biraz tadını çıkarmalı.

Neyse, hamile göre göre biraz eskiyi andım... O kadar işte...
Yazarın Tüm Yazıları