Paylaş
REFAH’IN ÖNEMİ
GAZZE Şeridi’nin güney ucunda yer alan Refah, Mısır’a komşu bir Filistin kenti. 3 bin yıllık bir geçmişi olan tarih boyunca birçok el değiştiren Refah, Hamas’ın İsrail’e yönelik baskını sonrasında başlayan Gazze Savaşı’nda evlerini terk etmek zorunda kalan Filistinlilerin sığınağı oldu.
Ancak Hamas’ı bitirme hedefiyle Gazze’nin kuzeyi ve orta kesimini yerle bir eden İsrail, şimdi Hamas liderlerinin 1.2 milyon Filistinlinin sıkıştığı Refah’ta gizlendiğini öne sürerek buraya kara harekâtı düzenlemekle tehdit ediyor.
ATEŞKES ÇIKMAZI
İŞTE Hamas’ın salı akşamı Mısır, Katar arabuluculuğunda yürütülen barış görüşmelerinde 3 aşamalı ateşkes ve rehine takası anlaşmasına yeşil ışık yaktığını açıklamasına rağmen İsrail, Hamas’ın kabul ettiği tekliften haberdar olmadığını öne sürerek Refah’taki askeri manevralarına başladı.
‘Sınırlı’ diye adlandırılan operasyonun ilk aşamasında İsrail, Mısır’a açılan sınır kapısını ele geçirdi.
Refah kapısı, savaş öncesi ve sonrasında da deniz, hava ve karadan abluka altında olan Gazze Şeridi’nin can damarı aslında. Gazze’ye yakıtın tek giriş noktası.
İnsani yardım örgütü Refugees International’ın Başkanı Jeremy Konyndyk, “Tüm yardım operasyonu yakıta bağlı, yakıt bittiğinde, insani yardım çöker. Su pompalanamaz. Hastanelerde elektrikler kesilir. Araçlar yardım dağıtamaz” diyerek durumun vehametini anlatıyor.
GAZZE’YE TAM ABLUKA
İSRAİL sınırdaki bu hamleyle Gazze Şeridi’nde 2.1 milyon insanı tam bir kuşatma altına alıyor. Özellikle güvenli diye geldikleri Refah’a bombaların düşmeye başlaması üzerine siviller nereye kaçacaklarını bilemiyor.
Fransız AFP Ajansı’na konuşan Muhanad Ahmad Kişta (29), “Refah’ta aşırı korku ve sonsuz endişe içinde yaşıyoruz. İsrail ordusunun güvenli dediği yerler bombalanıyor” diyor.
REFAH SALDIRI ALTINDA
YANİ her ne kadar ABD Başkanı Biden, İsrail’in Refah’ta kırmızı çizgiyi geçmediğini söylese de siviller ölüm kalım savaşı veriyor. Ayrıca ABD’li yetkililer de İsrail’in kendilerine sivilleri göz önünde bulunduran bir harekât planı sunmadığını doğruluyor.
Şu aşamada ABD’nin İsrail’e tehdidi daha çok Refah’a yönelik topyekûn bir saldırının düzenlenmesiyle ilgili gibi duruyor.
NE ANLAMA GELİYOR
ABD basınına sızan haberlere göre Biden Yönetimi, ağır bombaların yerleşimin yoğun olduğu Refah’ta kullanılması durumunda sivil ölümlerin artmasından endişe ediyor.
ABD’nin bu bombaları vermemesi halinde de İsrail ordusunun saldırı yeteneğini koruduğu, ancak mühimmat stoğunun azalmasıyla başka cephelerde elinin zayıflayabileceği söyleniyor.
Biden’ın çıkışı bu haliyle daha çok sembolik bir anlam taşıyor. İsrail’e ‘Artık sabrımız taşıyor’ mesajı da içeriyor.
ABD’YE YÖNELİK BASKILAR
PEKİ ABD’nin baskıyı arttırması için Gazze Şeridi’nde 35 bin kişinin ölmesi mi gerekiyordu? ABD Yönetimi uluslararası kamuoyunda giderek Binyamin Netanyahu hükümetinin işbirlikçisi olarak görülüyor. Amerika’da birçok elit üniversitede süren Filistin yanlısı gösterilerde Başkan Biden için ‘Soykırım Joe’ sloganları atılıyor.
Kasım ayında yapılacak başkanlık seçimlerinde ise Biden, sandıkta belirleyici olabilen Müslüman seçmen ile İsrail’in her şartta desteklenmesini isteyen seçmen arasında kalmış durumda. Demokrat Biden’ın muhtemel rakibi Cumhuriyetçi Donald Trump, Hamas’ı kastederek “Çarpık Joe, teröristlerin tarafını tutuyor” diyerek İsrail yanlısı oylara selam veriyor.
BU SAVAŞ DURMALI
HAMAS’ın İsrail’e 7 Ekim baskını vahim bir saldırıydı. Ancak İsrail, Gazze Şeridi’nde Ukrayna savaşından bile daha büyük bir yıkım gerçekleştirdi. Şimdi sadece Refah’ta 600 bin çocuk, insanlık dışı şartlarda yaşamaya, belki de ölmeye mahkûm ediliyor.
Biden yönetimi belli ki, geç de olsa Netanyahu hükümetini dizginlemeye çalışıyor. Ancak Refah’tan saldırı haberleri gelmeye devam ettikçe, düşen her bir bombayla ateşkes umutları da tehlikeye giriyor.
Paylaş