Usulsüz yatay geçiş yapan yolsuzluk ve rüşvete batan yapay siyasetçi: İmamoğlu

ONU bugünlere taşıyan eğitim hayatının başında ilk adımını usulsüzlükle atmış; baba parası, lise diploması ile KKTC’de kayıt yaptırdığı üzerinde “üniversite” yazan, YÖK tarafından tanınmayan özel sermayeli bir tabela şirketine kayıt yaptırıp iki yıl sonra elinde bir not kâğıdı ve el yazısı dilekçe ile 500 ve üzeri tam puan ile girilen İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi’ne usulsüzlükle, torpille yatay geçiş yapan Ekrem İmamoğlu’nun geldiği nokta şaşırtıcı değil.

Haberin Devamı

Babadan kalma siyasetçi ve iş ilişkileri, iş yapma biçimi ile Beylikdüzü’nde, daha o yıllarda yerel basının gündeminden hiç düşmeyen kirli rüşvet ve usulsüzlük çarkını İBB Başkanlığı’na da taşıyınca yıllardır gözden uzak gerçekler görünür oldu.

Oysa tek yapması gereken tertemiz umutlarla oy verenlerin samimiyetine sadık olmak, eskiden kalma alışkanlıkları olan usulsüzlük, yolsuzluk ve rüşvetten uzak durmaktı.

Ama o, “İstanbul nimet nimet” diyor, kirli çevresiyle sanki bu sözün anlamını verircesine kendisine bağlı bir yolsuzluk, usulsüzlük düzeni inşa ediyordu.

Reklamcısı Necati Özkan, 2019 seçimlerindeki sonucu anlatan “Kahramanın Yolculuğu” kitabında İmamoğlu için “Kampanya Makinası” yaptıklarını yazmıştı.

Evet, İBB’ye gelir gelmez kolları sıvayıp rüşvetle, usulsüz ihalelerle, usulsüzlüklerle finanse edilen kendisine bağlı gazeteci ve televizyonlar yanında, basın danışmanı Murat Ongun merkezli sosyal medyada oluşturduğu troll ordusu ile düşman gördüklerini yok eden, rakipleri saf dışı bırakan ve her türlü pisliğinin üzerini örten bir “Kampanya Makinası” yaratmışlardı. Makine gücünü; rüşvet ve ihale paraları ve onlarla satın alınan gazeteciler, televizyoncular, sosyal medyacılar, sonradan önemli bir kısmı kendisini geri çeken şarkıcılar, oyuncular, tiyatroculardan alıyordu. Çünkü İmamoğlu, kimi nasıl ve kaça satın alacağını biliyordu.

Haberin Devamı

CHP KURULTAYI’NI DA KİRLETTİ

2019’da İBB Başkanı seçildiği günden beri İmamoğlu’nun aklı fikri cumhurbaşkanlığındaydı. “Altı yıldır bunun için kampanya yürüttüğünü” kendi söyledi.

Onu destekleyen kitlenin alkışları kulaklarını sağır, 100 yıllık CHP’de yoluna çıkacak herkesi yok eden hırs gözünü kör etti.

Öyle ki onu İBB’ye taşıyan CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nu hiç acımadan hançerledi. En yakınındaki isimleri yanına çekti, bizzat CHP’lilerin anlatımıyla “delege pazarları” kurulan, rüşvet rakamlarının havada uçtuğu şaibeli kongreler ve kurultayla Özgür Özel’i CHP Genel Başkanı yaptı.

13 AÇIK TANIĞI NE YAPACAKSINIZ

En kötüsü bu yolsuzluk düzenini savunmaya çalışan besleme gazeteciler, sadece 4 gizli tanığın ifadeleri ile iddiaları çürütmeye çalışıyor. İhtiyaç duydukları yalanı söyledikleri için kitle de bunlara inanıyor. Oysa sadece yolsuzluk soruşturmasında 4 gizli tanığa karşılık 13 açık tanık, 4 şikâyetçi var. Havada uçuşan milyarlarca lira paralar var.

Haberin Devamı

Kimlerle ne gibi işler yaptığını bilen birisi olarak açılan soruşturmalar hakkında içeriden bilgi alıyor, bugünlerin geleceğini en iyi o biliyordu. Son numarası ise sadece tek başına aday olduğu CHP’nin cumhurbaşkanlığı adayı için yapılan önseçimdi. CHP’li Sezgin Tanrıkulu da bunun yapılacak olası bir operasyona karşı kampanya olarak planladıklarını söyleyince, temiz umutlarla İmamoğlu’nu destekleyenlerin de nasıl hunharca kullanıldığını bir kez daha gördük.

KARİYER HIRSI PKK-DEM’E İTTİ

Onun kariyer hırsı karşısında herkes, her şey sadece bir araçtı. O kariyer hırsı, PKK terör örgütünün siyasi PKK/HDP-DEM ile İstanbul’u teröristler için de nimet haline getirdi. İmamoğlu’nun 2024’te de İBB Başkanı seçilmesi için kendilerinin “kent uzlaşması” dediği, esası dağdaki teröristler tarafından talimatla yapılan “Kandil uzlaşması” ile belediye başkanlıkları, başkan yardımcılıkları, meclis üyelikleri verildi. Bu yolla belediye kaynakları ve ihaleler üzerinden terör örgütüne finans aktarıldı. Örneğin İBB Meclisi’ndeki üyelerin 4’te 1’i, 31 Mart 2024 seçimlerinden sadece üç gün önce CHP üyesi oldular, İBB Meclisi’ne seçilecek sıralardan ilçe belediye meclislerine aday gösterildiler. CHP kontenjanından seçilen belediye meclis üyeleri ile atanan belediye başkan yardımcılarından 55’inin PKK terör örgütüyle irtibatı var. Bu kişilerden 18’i operasyonlarda tutuklandı. Karşımızda normal bir birey değil, yeniden belediye başkanı seçilmek, sonrasında da cumhurbaşkanı olmak için herkesle her türlü ilişkiye girerek gözünü karatmış bir kişilik var.

Haberin Devamı

Ama işte gerçeğin ortaya çıkmak gibi kötü bir huyu var. Uzun süredir yazılıp çizilen, yıllardır anlatmaya çalıştığımız yolsuzluk, usulsüzlük, rüşvet, kayırma, hırsızlık çarkı ve terör örgütleriyle siyasi işbirliğine dayalı kumdan kale Ekrem İmamoğlu sadece bir fiske ile darmadağın oldu.

SADECE LAĞIM PATLADI

Hep söylediğim bir şey var; aslında lağım patladı...

Yani herkes her şeyi biliyordu, sadece “Erdoğan’ı yenecek tek kişi” diye bir algının peşinde kendini helak edenler gerçeğe gözünü kapatmayı tercih etti.
Şimdi üzerinde oturduğu lağımın patlamasından rahatsızlar. Buna yine kendi ifadesiyle cevap vereyim...

FETÖ’nün 3 Temmuz 2011 şike kumpası kapsamında Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım tutuklanıp, memleketi Trabzonspor Başkanı Sadri Şener gözaltına alındığında FETÖ’nün STV kanalına bağlanan Ekrem İmamoğlu şunları söylemişti: “Bunu olumlu yorumlamanın dışında yapacak çok bir şey yok. Çok olumlu yorumluyorum. Artı söylediğiniz bir şeyin karşılığı olarak yani ‘Kanıtlanmıyordu, ispatlanmıyordu’ diyordunuz. Bence öyle söylemeyelim. Bugüne kadar kanıtlanmak istenmiyordu ya da ispatlanmak istenmiyordu diyelim.

Haberin Devamı

Fenerbahçe’ye yapılan bir kumpastı ama kendi durumunu en iyi anlatan cümle 13 yıl önce kendi azından çıkmıştı: “’Bugüne kadar kanıtlanmak istenmiyordu ya da ispatlanmak istenmiyordu’ diyelim.

Şimdi Beylikdüzü’nden beri ortaklık ettiği isimlerle yolsuzluk amacıyla suç örgütü kurmak ve yönetmek, rüşvet almak, irtikap, hukuka aykırı kişisel bilgileri kaydetmek ve ihaleye fesat karıştırmaktan 48 kişiyle birlikte tutuklandı. PKK/DEM ile yaptığı “kent uzlaşısı” ile terör örgütüne yardım etme suçundan kuvvetli suç şüphesi olmasına rağmen, yolsuzluktan tutuklandığı için bu aşamada ikinci bir tutuklama kararına gerek görülmedi.

Yazarın Tüm Yazıları