Paylaş
Ziyaret ettiği yer için tıpkı PKK’lılar gibi “Kuzey Kürdistan” ifadesini kullanan Greta, haddini aşarak; terör örgütü PKK yöneticileri ile siyasi uzantısı PKK/DEM’liler gibi “özerklik” talebini dile getirdi.
PKK/DEM’lilerin kendisine anlattığı yalanları gerçekmiş gibi paylaşan Greta şu ifadeleri kullandı; “Son zamanlarda Kuzey Kürdistan’da seyahat ediyordum ve her türlü geçmişe sahip Kürt insanlarıyla tanıştım. Karşı karşıya kaldıkları mevcut sistematik baskı ve zulmün sayısız hikayesini anlattılar - özellikle Türk devletinden - ve katliamlarla dolu bir tarih. Doğanın tahribi ve sömürülmesi - yasadışı orman kesimleri, madencilik şirketleri için bölgelerin feda edilmesi ve yangınlar gibi - Kürtlere karşı devam eden saldırıların bir parçası olarak kullanılan birçok araçtan biridir...
Türkiye’de gerçek dayanışma köprüleri kurmak için Kürt bölgeleri için özerklik ve özyönetim esastır... Sürdürülebilir bir barış ve adil bir gelecek için Kürtlerin özgürlük ve özerklik haklarına saygı gösterilmeli, Kürdistan’a yönelik vahşi saldırılar sona erdirilmelidir. Herkes özgür olmadıkça kimse özgür değildir. Bijî Kürdistan!”
KÜRT KATİLİ PKK SLOGANI
Greta Thunberg, mesajını PKK’lı teröristler ve yandaşlarının sloganı ile bitirmiş. Anlaşılan Türkiye’de “Kürdistan” diye bir yerin olmadığını “Kuzey Kürdistan” ifadesinin de PKK’lıların söylemi olduğunu da bilmiyor.
Anlaşılan, mesajında yer verdiği yalan ve iftiraları kendisine aktaranların; askerleri, polisleri, korucuları, doktorları, öğretmenleri, hemşireleri, sivilleri, kadın ve çocuklar hatta bebekler dahil Kürtleri de katleden bir terör örgütü olan PKK’nin siyasi sözcüsü olduğunu bilmiyor. Hatta, kendisini ağırlayan PKK siyasi sözcülerinin; İsveç dahil tüm dünyanın terör örgütü olarak tanıdığı PKK’yı bırakın eleştirmeyi “terör örgütü” bile diyemediklerini de bilmiyor.
Hepsinden öteye terör örgütü PKK’nın 1986 yılında kendi ülkesi olan İsveç’in Başbakanı Olof Palme’yi öldürdüğünü ya unutmuş ya da tıbbı terimle “Stockholm sendromu” yaşıyor.
PKK TEHDİT ETTİ
ÖLDÜRDÜ
İsveç Başbakanı Olof Palme, birçok ülkeden önce 1983’te PKK’yı terör örgütü olarak tanımıştı. Bu nedenle PKK tarafından tehdit edilmiş, 17 Eylül 1984 tarihinde İsveç Gizli Servisi (SÄPO) tarafından bu durum raporlaştırılmıştı. 1985 yılında 5 kişilik PKK’lı suikast ekibi yakalanmıştı. Buna rağmen Palme, 28 Şubat 1986 gecesi sinema çıkışında pusu kuran PKK’lı Hasan Hayri Güler tarafından Stockholm’de ensesinden vurularak öldürülmüştü.
Olayın detaylarını bu köşede daha önce yayınlanan yazımdan okuyabilirsiniz (https://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/nedim-sener/palmenin-katili-pkkya-asik-isvecin-stockholm-sendromu-2-42069600)
CIA RAPORUNDA PALME CİNAYETİ
Hem Greta Thunberg’e hem de onu Türkiye’ye gönderip algı operasyonu çeken patronlarına hatırlatmak için Olof Palme’nin PKK tarafından öldürüldüğüne dair CIA’nın (Amerikan Haberalma Teşkilatı) 1986 tarihli özel raporundan bazı bölümler aktarayım:
Olof Palme cinayetinin olası failleri arasında sözde Kürdistan İşçi Partisi’nin (PKK) uluslararası terör örgütü, her ciddi soruşturmada merkezi aktör olarak öne çıkmaktadır. PKK’nın, Palme’yi öldürmek için belirli bir nedeni vardı; PKK İsveç’te ve başka yerlerde hâlihazırda siyasi suikastlar gerçekleştirmiştir.
PKK’nın kitap kafesi, Palme cinayeti mahallinden üç bina ötede, katilin tahmini kaçış rotası üzerinde bulunmaktadır.
Cinayetten bir gün sonra İsveç gazetesi Expressen’i telefonla arayan bir adam bozuk bir İsveççe ile “Yaşasın PKK! Yaşasın Kürdistan! Palme’yi biz öldürdük. Yaşasın Kürdistan!” demiştir. Cinayetin ardından PKK’nın ev ve iş yerlerine yapılan polis baskınlarında ele geçirilen malzemeler arasında üzerinde bir “düğün”den ve Palme’nin adından bahsedilen bir not bulunmuştur: “Düğün” kelimesinin genellikle cinayetler için kullanılan bir şifre olduğu düşünülmektedir.
1980’lerin başından beri karargahını İsveç’te kurmayı planlayan PKK, en azından bu dönemden beri SÄPO’nun gözetimi altındadır. SÄPO, İsveç hükümetine ilettiği gizli bir notta, PKK’nın Şam’daki gizli Merkez Komitesi Genel Sekreteri olan PKK lideri Abdullah Öcalan’ın İsveç’e girişinin reddedilmiş olması nedeniyle PKK’nın “İsveç’e ve her şeyden önce Başbakan Olof Palme’ye karşı” misilleme yapma ihtimaline karşı uyarıda bulunmuştur.
İSVEÇ GİZLİ SERVİSİ BİLİYORDU
17 Eylül 1984 tarihli notta SÄPO şunları belirtmiştir: “19 Mart 1981’de, daha önce bahsettiğimiz PKK lideri Kesire Öcalan (Abdullah’ın karısı) İsveç’e gelmiş ve siyasi sığınma talebinde bulunmuştur. Görünüşe göre ilk önce onu buraya gönderilmesiyle PKK’nın, daha önce de bahsedildiği üzere PKK’nın lideri olan eşi Abdullah Öcalan’ı daha sonra buraya getirebileceği düşünülmekteydi. Buradaki amaç, PKK karargâhını İsveç’e taşımak olabilir.
Kesire Öcalan, SÄPO tarafından sorgulandığında, Türkiye’deki PKK’nın ASALA ile temas halinde olduğunu doğrulamış, ancak bu bağlantıların yerel nitelikte olduğunu belirtmiştir. Planın ilk aşaması başarılı olmuştur. Eşi oturma izni alabilmiştir. Ancak Abdullah Öcalan’ın İsveç’e girişi reddedilmiştir. Girişinin reddedilmesi nedeniyle Abdullah Öcalan’ın İsveç’e ve her şeyden önce Başbakan Olof Palme’ye karşı misilleme yapma planları olduğu bildirilmektedir. PKK çevrelerince İsveç’in dizginlerinin bir faşistin (Olof Palme) elinde olduğu düşünülmektedir, bu nedenle de örgüt tarafından düşman olarak görülmektedir. Abdullah Öcalan’ın Mart 1984’te ülkeye girişinin reddedilmesinin ardından eşi Kesire İsveç’ten ayrılmıştır. 20 Haziran 1984’te Enver Ata – aynı Palme gibi- Uppsala’da Zülküf Kılınç tarafından sırtından vurulmuştur ve 2 Kasım 1985’te ise Çetin Güngör, Stockholm’de bir Kürt toplantısında Nuri Candemir tarafından sırtından vurulmuştur. Hem Ata hem de Güngör, önde gelen PKK mensupları iken örgütten ayrılmış olan kişilerdi. Adresi Köln’de bir postane olarak görünen PKK gazetesi Serxweün cinayetleri üstlenmiş ve her ikisinin de “PKK vatanseverleri tarafından cezalandırılan hainler” olduğunu yazmıştır! Danimarka ve Batı Almanya’da başka cinayetler de işlenmiştir.” ( https://www.cia.gov/readingroom/docs/CIA-RDP90-00806R000100640037-0.pdf)
Greta Thunberg ve finansörü olan patronları bunları gözardı ediyor, bilmiyor olabilir ama Stockholm Sendromu’nun ne olduğunu eminim biliyordur, bilmiyorsa psikiyatristine danışabilir...
Paylaş