Nedim Bubik

KİTABIN özgeçmiş kısmından: “6’sında resim yapmayı, 7’sinde okumayı, yazmayı, nakışı öğrendi.” Ekliyorum; “Bunları birbiriyle besleyerek üretti, sergiledi, paylaştı.” Yıllardır eleklerini, kasnaklarını, kadınlara özel gösterilerini izlediğimiz Benan Bilek, yaşam eleğinden süzdüğü öyküleriyle karşımızda. Gece Tuşları’nı okurken; satır aralarına gizlenmiş renkler, dokular, ahenkle akan sözcüklerle buluşup, her birinin aslında Benan olduğunu farkediyorsunuz.Kimdir Benan? Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türkoloji Bölümü’nde okumaya gelip İzmir’de kalan İstanbul kızı. Çeşitli dergilerde röportajlar, markalara satış projeleri, halkla ilişkiler yöneticiliği... 19 yıl halkla ilişkilerden sonra reklamcılık. Ajansını kurdu, Türkiye’nin ilk ve tek masal dergisini yayımladı. 2004’te müşteri temsilcilerini anlattığı, “% 30’u Peşin” kitabından sonra, yine yazmak istedi.

YAZMA İŞİ YAZMA SEVGİSİ
“İzmir’i tanıtım filminin metnini de yazdım, vanayı da anlattım. Akla gelebilecek her konuyu metne döktüm” der. “Bilmediğim konuları öğrenmenin şahane yolu” diye tanımlar metin yazarlığını. Ya öykü? Orada zorlanmış. Edebi dil çok farklı. Destek almaya karar vermiş. Hayranlıkla okuduğu Aslı Perker ve Hakan Akdoğan’ın öğrencisi olmuş. 25 yıldır değişen yazı dilini Perker, Akdoğan ve Özden İnal’la yalınlaştırmış.
Yıllar önce böyle duyurmuştum. Un eleklerine iplik işleyerek resim yapan ilk kişidir Benan. Neredeyse 20 yıllık emeği eleklerinde bazen denizde sakin bir yelkenli bulur, bazen rengarenk evlerin arasında kaybolursunuz. Her biri resimdir. “Hüzünlerden renk süzer” der elekleri için... Her şeyi kendi yaşam eleğinden eleyip neşeli hale getirir. Ardından kasnaklar gelir…
KİTLELERE ÖĞRETMEK
Armağan Portakal’la Torlak Çiftliği’nde düzenledikleri atölyeler başka dönem başlattı. Benan’ın Elekleri, Yaşam Elekleri’ne dönüşürken üretme tutkunu kadınlarla tanıştı. Daha çok gönüllü projelerinde yer aldı. Elek çalışmalarını, ipliklerle resim yapma sevdasını daha geniş kitlelere öğretmeye yöneltti. Türkiye’nin izleyicisi sadece kadın olan ilk stand up projesi, “Biz Bize Kız Muhabbeti” sekizinci yılında. Erkek sineğin bile giremediği gösterilerini Türkiye’nin çok yerinde ve Dubai’de sundu. Ardından “Kız Tarafı Düğün Müğün” ve “Kadınsı Bi Şeyler” geldi. Salgın döneminde yazdığı, “Dip Dibe” ile 12 bin kadını gülümsetti. “Neden sadece kadınlara” yanıt;
KADINLARLA DÜNYA DEĞİŞİR

“KİM düşündüyse, akıl ettiyse alkışlıyorum” diyorum önce... Neyi mi; İzmir Büyükşehir Belediyesi ölümünün 84’ncü yıldönümünde Atatürk’ü anmak için Cumhuriyet Meydanı’nda yarın saat 21.05’ten 10 Kasım Perşembe günü saat 09.05’e kadar saygı nöbeti düzenliyor. Ve Büyükşehir tüm İzmir halkını nöbete çağırıyor.

30 DAKİKA-BİR SAAT
Cumhuriyet Meydanı’nda, yere hazırlanan özel ışıklandırmalar ile (1938 sonsuzluk sembolü) çizecek ve her ışığın başında bir kişi ile sabaha kadar nöbette olacağız. Nöbetler 30 dakika – bir saat süreli olup katılmak isteyen tüm halkımıza açıktır. Nöbetimiz sabah 09.05 te son bulurken nöbetçilerin yerlerini karanfiller almış olacaktır...
SICAK İKRAM-CANLI YAYIN
Nöbete gelmek isteyenler Kordon’da çadır kurabilir. Nöbetçiler için gece boyu sıcak içecek ve çorba ikramı yapılacak. Gece boyu canlı yayınlar yapılacak olup, ünlü sanatçı, yazar, sporcu gibi kişilerin katılımları beklenmektedir.
Ata’ya Saygı Nöbeti’ne katılmak isteyen İzmirlilerin https://www.izmir.art/tr/ata-ya-saygi-nobeti-izmir-uyumayacak adresindeki formu doldurması gerekiyor.
ÜNLÜLER DE GELEBİLİR

“İZMİR bir şiirdir... Bu şehir, kendi şiirinin şairidir...” Bugün konumuz İzmir... 9 Eylül’deki kurtuluşun 100’ncü yıldönümü kutlamalarının tadı damaklarda ya... Bu coşkuya çok önemli bir katkıya bakıyoruz... Folkart Gallery, dünyaca ünlü fotoğraf sanatçısı Çerkes Karadağ’ı konuk ediyor. Karadağ, İzmir’i ve İzmir’in gündelik yaşamını, kendi sanat penceresinden görüntüledi. Karadağ’ın, “İzmir’in 100’ü” adlı fotoğraf sergisi 18 Aralık’a kadar Folkart Gallery’de, ücretsiz görülebilir.

 

15 BİN KARE ARASINDAN
Sergide Karadağ’ın aylar süren çalışması sırasında çektiği 15 bin kare fotoğraf arasından seçilen 100’ü yer alıyor. Folkart Gallery Genel Koordinatörü Fahri Özdemir’in yönetiminde hazırlanan sergideki tüm fotoğraflar, kurtuluşun 100’ncü yılı olan 2022’de çekildi. Sergi için Türkçe ve İngilizce 300 sayfalık özel bir albüm de hazırlandı. Albümde Karadağ’ın fotoğrafları, gazeteci-yazar Doğan Hızlan, sanat eleştirmeni Evrim Altuğ, şair-yazar Ahmet Telli, şair-yazar Hüseyin Ferhad ve şair-yazar Ünal Ersözlü’nün yazıları, ünlü şairlerin İzmir dizeleri yer alıyor.

SANCAK: BELGESEL NİTELİĞİNDE
Gelelim, “Ne dediler” bölümüne... Folkart Yönetim Kurulu Başkanı Mesut Sancak: “Güzel İzmir’in kurtuluşunun 100’ncüyılı nedeniyle, sanatseverleri özel bir projeyle buluşturmak istedik. Çerkes Karadağ, İzmir’i ölümsüzleştirerek, tarihe anlamlı bir not bıraktı. Kentin bugününü geleceğe taşıyacak belgesel niteliğinde bir projeye imza attık.”.

KARADAĞ: YENİ BİR ÖYKÜ
Uluslararası ünlü, ödüllü, madalyalı Çerkes Karadağ: “Kurtuluşun 100’üncü yılında yeni bir İzmir öyküsü yazmak istedik. Kameramı çok çeşitli kullanmaya çalıştım, sınırlamadım. Yaşama, tarihe, kültüre ve doğal yaşama yönelmeye çalıştım. Mayıs başından ağustos sonuna kadar aralıksız tüm şehri dolaştım. İzmir’in kültürel kimliğine dair ipuçları elde ettim. İzmir’i çok tanımayan bir sanatçıyım. Böylelikle hem bir keşif gezisi, hem de sanatsal izlenim gezisi oldu. Arşive başvurulmuş bir sergi değil, tamamen güncel ve zamana dayalı bir çalışma.”

HABER ilgimi çekti... Ne yalan söyleyeyim, önce garipsedim... “Daha neler, bu da nereden çıktı, kimin aklına geldi” diye kendi kendime söylendim. Ama resimler cıvıl cıvıldı, sıcak geldi... Haberi bir daha okudum, içimdeki söylenti, “Akıl edenlere alkış. İyi ki yapmışlar, dilerim geleneksel olur, belirli zamanlarda yinelenir” diye değişti... “Sen de anında fikir değiştiriyorsun, saniyede nasıl döndün” demeyin hemen... Haberi özetleyeyim:

 

BU KEZ 90 KATILIMCI
“Karşıyaka Belediyesi, Türkiye’de ilk kez ‘Çocuk İkinci El Pazarı’ düzenlemiş... Bostanlı Zühtü Işıl Meydanı’ndaki pazar çocuk eşyalarıyla sınırlı tutulmuş. 90 çocuk tezgah açmış, kullanmadıkları oyuncaklarını, kitaplarını, okul ve spor malzemesi satışa sunmuş. Kadın ve Aile Hizmetleri Müdürü Ela Hızlı, pazarın amacını ve önemini anlatmış:
İSRAFI ÖNLEMEK GEREK
Çocuklarımız hızla büyür, giysileri, oyuncakları değişir, ihtiyaçları her sene farklılık gösterir. Onların büyüme hızının gerisinde kalan, kullanılabilir durumdaki bu eşyaları atmak; hem ekonomik, hem de çevresel olarak israftır. Tüketerek değil, üreterek ve paylaşarak geleceğin inşa edilebileceği düşüncesiyle, çocuklarımızın da gezegenimizi koruma ve kaynaklarımızı tasarruflu kullanma konusunda sorumluluk almalarını hedefliyoruz.
YAŞAYARAK ÖĞRENMEK

BUGÜN 29 Ekim 2022... Türkiye Cumhuriyeti’nin 99’ncu kuruluş yıldönümü... Gerçekten de tarifsiz duyguların günü... Büyük Atatürk ve arkadaşlarının bağımsızlık, egemenlik ve demokrasiyi ana ilke edinen cumhuriyet yönetimini bizlere armağan ettikleri gün. Cumhuriyet günü, gurur günü, büyük coşkuyu yaşama günü.

KULAKLARA KÜPE SÖZLER
Önce Mustafa Kemal Atatürk’ün cumhuriyetle ilgili bazı sözlerini anımsayalım:
* Cumhuriyet, fikir serbestliği taraftarıdır. Samimi ve meşru olmak şartıyla her fikre hürmet ederiz.
* Cumhuriyet, düşüncesi hür, anlayışı hür, vicdanı hür nesiller ister.
* Türkiye Cumhuriyeti mesut, muvaffak ve muzaffer olacaktır.

BU hafta çok önemli... Neden mi? 29 Ekim Cumartesi günü Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun 99’ncu yıldönümünü kutlayacağız. Heyecan, gurur, coşku, onur ve de tanımlanamaz duyguların haftasındayız. Her zaman yineliyorum... “Ne mutlu bizlere... Bir milletin kurtuluş savaşını, bağımsızlığını kazanmasını gösterip tarih yazdığı günlerin, İzmir’in kurtuluşunun 100’ncü yıldönümünün ve de zaferler kazanıp, ‘Yurtta barış, dünyada barış’ diyen, dünyanın saygıyla andığı Ata’mızın izlerinin tanıklarıyız.” Ve de cumhuriyetin 99’ncu yıldönümüne tanıklık edeceğiz...

EL ELE KENETLENEREK
Tüm Ege’de 99’ncu yıl nedeniyle etkinlikler düzenlenecektir mutlaka... Yerel yönetimler, çeşitli kuruluşlar, sivil toplum örgütleri öncü olacaktır. Söyleşiler, konserler, sanat etkinlikleri birbirini izleyecektir... İzlemelidir de... Cumhuriyetin 99’ncu yılı büyük coşkuyla kutlanmalıdır. Cumhuriyet değerlerini, getirilerini, bir milletin doğuşunu, bizi bu günlere getirenleri, devrimleri iyiden iyiye düşünmeli, kendimizce de irdelemeliyiz. Bayraklarımızı asmalı, cumhuriyet heyecanını birlikte yaşamalıyız. El ele, kenetlenerek...
İLKELER YAŞATILMALI
Bugünlere ulaşmamızı sağlayan Mustafa Kemal Atatürk ve kahramanlarımızı saygıyla, minnetle anıyorum. Bizlere emanet ettikleri cumhuriyet, bağımsızlık, barış, kardeşlik gibi ilkeleri yaşatmamız, sonraki kuşaklara zedelenmeden iletmemiz gerektiğine inanıyorum. Ayrıca unutmayalım; CUMHURİYET COŞKUSU, 29 EKİM HERKESE İYİ GELİR, GELECEK...

-----------------------------------------------------------------------

BİR BÜYÜK ACI

Unutmayalım

ÇANAKKALE’de bugün 13.00-17.00 saatleri arasında Halk Bahçesi’nde SMA hastası Merve Tekin yararına özel kermes düzenleniyor. Çanakkale Belediyesi’nden de çağrı var:, “Haydi Çanakkale... SMA tip 1 hastası olan Merve Bebeğe Destek Kermesi’nde buluşuyoruz.” Troia Tenis Kulübü’nün Çanakkale Belediyesi katkısıyla 17 Ekim’de başlattığı, “Merve İçin Tenis Oyna” şenliği de sürüyor.

NASIL BAĞIŞ YAPILABİLİR
Şehit Kıvanç Kaşıkçı Sağlıklı Yaşam Merkezi’ndeki etkinlik için (0554) 411 36 16 numaralı telefondan bilgi alınabilir. Cep telefonlarına “Merve” yazıp 2809’a mesaj göndererek bağış yapabilirsiniz. (Tüm operatörler) TRT36 0001 0025 0752 6944 5550 07 numaralı iban hesabına da bağış yapılabiliyor.

-----------------------------
BİR İLKE İMZA DAHA

BUGÜN, “Havadan, sudan” değil, yalnızca sudan söz edelim. Suyla ilgili haberlere göz atalım, geçmiştekileri anımsayalım... Başlıyoruz: “İzmir’de İZSU Genel Müdürlüğü, suyun önemine dikkat çekmek amacıyla gençler için, ‘Gençler Suyu Konuşuyor’ temalı doğa kampı düzenlemiş. İlk gün Yüksek Çevre Mühendisi Ebru Doğan Çalışkan, ‘Dünya su kaynaklarının yaklaşık yüzde 70’inin tarım amaçlı kullanıyor. Oysaki dünya nüfusunun yüzde 40’ını barındıran 80 ülke şimdiden su sıkıntısı çekiyor ve gelecekte su alanında risk yaşayacağı öngörülen ülkeler arasında Türkiye de yer alıyor’ demiş.”

 

365 GÜN YETERLİYMİŞ
İkincisi biraz daha iç açıcı: “İzmir’de kentin büyük ölçüde su ihtiyacını karşılayan Tahtalı Barajı’nda geçen yıl ekim ayı itibariyle yüzde 51,45 oranında su bulunurken bu yıl aynı dönemde bu rakam 6,85’lik azalmayla yüzde 44,6 olmuş. İZSU Genel Müdürlüğü yetkilileri, Tahtalı Barajı’nda, hiç yağmur yağmasa dahi kente 365 gün yetecek kadar suyun yer aldığını belirtmiş.”

BU İŞİN ŞAKASI YOK
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer de gençlerin kampına gitmiş, doğanın dengesiyle uyumlu yaşam, üretim, tüketimin zorunlu olduğunu vurgulamış. Soyer suyun önemine ve dikkatli kullanılma gereğine de dikkat çekmiş , ‘Bu işin şakası yok. Bu işin sonrası yok. Şimdi ve hep beraber sahip çıkmak zorundayız’ demiş..

HOR KULLANIYORUZ