Arçelik, kullandığı son yabancı lisansı da terketti.
Arçelik, artık üretiminin tamamını kendi lisansı ile yaparken, 41 uluslararası patente sahip bir kuruluş haline geldi. Şirketin sonuçlanmayı bekleyen 147 adet de patent başvurusu bulunuyor.
Türkiye'nin en büyük beyazeşya üreticisi Arçelik, 2002 yılı itibarıyla kullandığı son yabancı lisansı da terketti. Bugüne kadar üretimin çeşitli aşamalarında dünya devlerinin lisanslarını kullanan şirket, Ar-Ge'ye yaptığı yatırımın meyvelerini almaya başladı. Arçelik, üretiminin tamamını kendi lisansı ile yaparken, 41 uluslararası patente sahip bir kuruluş haline geldi. Şirketin sonuçlanmayı bekleyen 147 adet de patent başvurusu bulunuyor.
Dünyada 1949 yılında patent sistemlerinin çalışmalarına başlandığını söyleyen Arçelik Üretim ve Teknoloji Gurup Direktörü Turgut Soysal, bu çalışmaların 1969 yılına kadar sürdüğünü belirterek şöyle devam etti:
‘‘1969 ile 1972 arasında da bir uluslararası konferanslar dizisi yapılmış. 1973'te de bu imzalanmış. Türkiye 1949'den 1973'e kadar bunun tümünün içinde bulunmuş. 1973'te imzalanırken demişiz ki ‘hükümetimiz bunu bir kez daha gözden geçirecek'. Deyiş o deyiş. AB'ye uyum yasalarının mecbur etmesi nedeniyle Türkiye buna 2000'de dahil oldu. Bu tarihe kadar Türkiye'de patent koruması yoktu.’’
Patent Kanunu’nun şirketleri teknoloji geliştirmeye iten, itmeyen, durduran çok önemli bir yöntem olduğunu belirten Soysal, ‘‘Arçelik 1990'da, ‘Bugüne kadar böyle geldik ama bundan sonra böyle olmayacak. Biz dönüyoruz' demiş. Bunun üzerine lisans anlaşmalarından vazgeçmeye, derinliğine teknoloji araştırmaya ve onun bunun patante ile iş yapmaktan vazgeçme kararı almış. 2001 yılının sonunda da biz son lisansımızı terkettik. İlk buzdolabı GE lisansı ile yapılmış. En son buzdolabı koprasöründe lisansımız vardı. Onu da bıraktık’’ dedi. Uluslararası rekabete giren bir şirketin en yeni lisansı alarak üretim yapması gerektiğini, ancak firmaların en yeni ürünlerinin lisanslarını da başkalarına vermediklerini kaydeden Soysal, şöyle konuştu:
‘‘1994'ten önce 4 tane lisansımız var. Bir patente müracaat ettikten sonra bunun 18 ay gizlilik süresi var. Bir uzman kimseye göstermeden inceliyor. Eğer ‘patent olabilir' kararı verilirse bu patent başvurusu asılıyor ve ‘itirazı olan söylesin' deniyor. Bir 18 ay da öyle geçiyor. 36 ay sonunda da sorun çıkmazsa patenti tescil ediyor. Bu süre 6 yıla kadar uzayabiliyor. Toplam 147 başvurumuz, 41 de alınan patentimiz var. Biz bugün dünyada 41 teknolojiyi biz bulduk diyebilecek duruma geldik.’’
Bir patentin 20 yılın sonunda öldüğünü belirten Soysal, patent çıkarma sayısında artık Arçelik'in Avrupalı bazı rakiplerini geride bıraktığını kaydetti. Soysal, bu yıl hedeflerinin 50 patent olduğunu ve bir patenti alıp yaşatmak için 60 bin dolar harcandığını sözlerine ekledi.
Ar-Ge yapmayanın işi zor
Batıda Ar-Ge yapmayan şirketlerin yarıştan koptuğunu, bunların da Arçelit tarafından satın alındığını belirten Turgut Soysal, şöyle devam etti:
‘‘Uzakdoğu'da bu patent işleri bizden de rahattı. Artık onlar da globalleşmenin disiplini ile sıkılaştı. Bundan sonra onlar için de işler iyice zorlaşacak. Artık teknoloji geliştirmeyen şirketin şu andan sonra işleri gerçekten çok zor.’’
Kayıt yapan uydu alıcısına Türk imzası
GOLDMASTER markalı uydu alıcıları ile tanınan Ayyıldız Elektronik, DigiMaster markası ile ilk Türk dizaynı kayıt yapabilen (PVR) uydu alıcısını piyasaya sürdü. Üzerinde 40 GB'lık sabit disk bulunan DigiMaster PVR 4800, ithal rakiplerine göre pek çok ek özelliğe sahip. Teknolojisi Güney Kore'de geliştirilen bu cihaz, şifreli yayınları şifreli olarak kayıt edip, daha sonra uygun şifre kartı ile çözebilme özelliğine sahip ilk PVR'lı uydu alıcısı. 25 saat kayıt yapabilen DigiMaster PVR 4800'ün, canlı yayını istendiği anda geri alabildiğini anlatan Ayyıldız Elektronik Genel Müdürü Sinan Bora, ‘‘İlk kez böyle bir cihazda bulunan bir özellik de, sabit diske kayıt yapmadan istenen kanalın 1 saat geriden izlenebilmesi’’ dedi. Sabit disk kapasitesi 120 GB'ye kadar yükseltilebilen DigiMaster PVR 4800'ün üzerinde 3 adet de bilgisayar oyunu bulunuyor.
Kamera avcısı
ABD'de 200 dolara satılan bu cihaz, bulunduğu ortamdaki gizli kameraları tespit ediyor. Özel lazer teknolojisi ile etrafını kontrol eden SpyFinder , gizli kamera belirlediğinde, ışıklar ile kullanıcısını uyarabiliyor.
Dedektörlü eldiven
ABD'li Adams Electronic tarafından geliştirilen bu özel eldiven, aslında bir metal dedektörü. Güvenlik kapılarında görev yapanlar için tasarlanan dedektör, klasik dedektörlerden daha hassas ve kullanışlı. Dedektörün hedef kitlesi, gece kulüpleri, havaalanları ve özel güvenlik şirketleri.
Büyükbaş gücüyle çalışan su sistemi
ABD'li Gary Henderson adlı şirket, büyükbaş hayvan yetiştiren çiftlikler için ilginç bir su sistemi geliştirdi. Toprağın altına inşa edilen özel bir rampa, üzerinde dolaşan büyükbaş hayvanların ağırlığınnı yarattığı basın ile, istenen bir bölgede su akışı sağlıyor. Böylece, hayvanların su içtikleri yalaklara su taşımak için enerji harcayan bir motor kullanma ihtiyacı ortadan kalkıyor.