Paylaş
Gelir testi yaptırmayanlara öneriler. Şu sıralar Genel Sağlık Sigortası (GSS) bahsi en iyisi...
Hele SGK’nın yaptığı veya yapamadığı işlemlerden sorumlu tutulup taşlanması sanırım en kolayı. Zararı da yok... Korkulacak bir şey de yok...
Doğum borçlanması ile ilgili işlemleri mi eleştirilecek; o zaman kolayı var, “SGK bu işi bilmiyor, kafasına göre iş yapıyor” derler olur biter... GSS ve uygulamasını anlamamış olması önemli değil yazarın... Dediği ya da bildiği gibi olmuyor mu uygulama. Kolayı var; “SGK yine vatandaşa kazık attı” denilmesi yeterlidir.
Part-time çalışanlar eksik günlerinin sağlık primlerini cebinden ödeyecek. Sıkıntılı bir süreç. Sıkıntının kaynağı mı belli tabii ki, SGK... Yine yanlış yaptı denilir, yetmez hem de azarlanır.
İşverenle anlaşmak suretiyle ücretsiz izine çıkan ya da çıkarılan işçiler, bir takvim yılında bir ayı geçen ücretsiz izin süreleri için cebinden sağlık primi ödeyecek artık. Hiç de sevimli olmayan bir uygulama. Sevimsizliğin kaynağı kim bildiniz, SGK...
Daha bir dolu efsane, bir dolu hafiflik...
SGK, bugünkü haliyle ülkemiz nüfusunun neredeyse tamamına sosyal sigorta ve sağlık hizmeti sunuyor. Eksiklikleri ve hatalı uygulamaları yok mu, şüphesiz ki var. Bunların çözülmesi ise mümkün, nihayet idari kararlar ve düzenlemeler... Hiç olmadı, yargıda çözülmesi mümkün...
Fakat bugün SGK’nın yaptığı birçok işlem kanun gereği. Nihayetinde Kanun uygulanıyor.
Soru şu; sosyal güvenlik kanunlarını kim yapar!
Reform severler de iyi bilir ki, kanunları TBMM yapar. Çoğunlukla da Bakanlar Kurulu’nca hazırlanan ve meclise sevkedilen tasarılar öylece yasalaşır.
O vakit, varsa sorun kanunlarda var, eleştirecekseniz kanuni düzenlemeleri eleştirmeniz daha isabetli olmaz mı?
Neden kanun yapıcılar eleştirilmez ki... Böylece sosyal sigorta ve GSS kapsamında sorun sayılan durumlar kökünden çözülmez mi...
Hadi bir de böyle deneyin!
Mesela, sağlık hizmetlerinde fark ücret uygulamasından başlayabilirsiniz...
Paylaş