Doktor çalıştırılmasına da Sağlık Bakanlığı karışırsa

GEÇEN hafta, Sağlık Bakanlığı’nca yapılan kimi düzenlemelerin kanuni dayanaktan yoksun olduğuna değindik.

Özellikle herhangi bir kanunda hüküm bulunmadığı halde ya da özel bir "sağlık kanunu" bulunmadığı halde, birçok özel sağlık tesisine kapatma/faaliyet cezaları öngörülmektedir. Oysa, söz konusu faaliyet durdurma cezaları uygulanamaz, çünkü kanuni dayanaktan yoksundur. Sağlık Bakanlığı bu yaklaşımdan vazgeçmeli, ceza hukukunun temel prensibi olan "kanunsuz suç ve ceza olmaz" ilkesine uygun hareket etmelidir.

Bu yazımızda ise, hekim ve diğer sağlık çalışanı istihdamına ilişkin Sağlık Bakanlığı düzenlemelerine yer vereceğiz.

15 Şubat 2008 tarihli yönetmeliklerinin getirdiği sınırlamalar

Özel sağlık sektörünü düzenleyen temel düzenlemeler olan "Özel Hastaneler Yönetmeliği"nde önemli değişiklikler yapıldı, "Ayakta Teşhis Ve Tedavi Yapılan Özel Sağlık Kuruluşları Yönetmeliği" ise aynı adla tamamen değiştirildi.

Özel tıp merkezlerini ve özel poliklinikleri düzenleyen Ayakta Teşhis Ve Tedavi Yapılan Özel Sağlık Kuruluşları Yönetmeliği ile getirilen önemli sınırlamalardan birisi de, Yönetmeliğin 38. maddesi ile birçok hususun Sağlık Bakanlığı’nca çıkarılacak bir Tebliğ ile düzenlenecek olmasıdır.

Tebliğ hangi hususları düzenleyecek?

Sağlık Bakanlığı’nca çıkarılacak Tebliğ ile,

a) Sağlık kuruluşlarının zorunlu tıbbi hizmet birimleri; bu birimlerin ve diğer mekanların fizik özellikleri; ısıtma, havalandırma ile aydınlatma özellikleri ve gerekli diğer hususlar,

b) Sağlık kuruluşunda gerçekleştirilebilecek cerrahi müdahaleler,

c) Temel laboratuvar ve radyolojik tetkikler,

ç) Bulundurulması zorunlu asgari tıbbi cihaz, araç gereçler ve ilaçlar,

d) Hasta tıbbi kayıt formları,

e) Ekonomik ve mali yeterliliğe ilişkin belgeler.

Esasen, Danıştay 10.Dairesi 03.07.2008 tarihli ve 2008/2416 esas sayılı yürütmeyi durdurma kararıyla Sağlık Bakanlığı’nın birçok konuyu Tebliğ ile düzenlemesini hukuka uygun bulmamıştır. Ve Yönetmeliğin 38.maddesinin yürütmesini durdurmuştur.

Tıp Merkezi personeline sınırlama

Yönetmeliğin geçici 2. maddesi, bu yönetmelikten önce açılmış bulunan sağlık kuruluşlarının faaliyetlerine devamını ve belli bir süre içinde yönetmelikle getirilen yeni düzenlemelere uyumunu öngörüp, kazanılmış hakların korunmasını amaçlamasına rağmen, anılan sağlık kuruluşlarında yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren tabip sayısında meydana gelebilecek eksilmelerin giderilmesine olanak sağlamak yerine, yönetmeliğin hukuka aykırı bulunan 38. maddesine, henüz çıkmamış tebliğ hükmüne, yine henüz Bakanlıkça yapılmamış olan planlamaya yollamada bulunmaktadır. Danıştay 10. Dairesi, bu haliyle anılan yönetmeliğin geçici 2. maddesinin 2. fıkrasınin, hukuka aykırı bulunan 38’inci maddeye yollamada bulunmasının yanı sıra daha önce ruhsat alıp, faaliyete geçmiş sağlık kuruluşlarında tabip sayılarındaki eksilmeleri gidermeye olanak tanımaması yönünden de hukuka aykırı bulmuş ve yürütmesini durdurmuştur.

Sağlık Bakanlığı yönetmelikleri değiştiriyor

Sağlık Bakanlığı kamuoyundan gelen itirazları ve yargı kararlarını da dikkate alarak yukarıda sözü edilen yönetmeliklerde 23.07.2008 tarihi itibariyle değişikliklere gitti. Dahası Bakanlık, yayınladığı 2008/47 sayılı genelge ile kendi yarattığı sorunu çözme yoluna gitmiştir.

Sağlık Bakanlığı, 15 Şubat 2008 tarihine kadar açılmış tıp merkezi ve polikliniklere ilave hekim alınmasını 2008/Ekim ayında ilan edilecek planlamaya kadar durdurmuş bulunmaktadır. Bu sebeple de hasta sayılarında artış olsa bile sözü edilen sağlık kurum ve kuruluşları çalışma belgesi alamadıkları için ilave hekim istihdam edememektedirler.

Bununla birlikte soruna çözüm arayan Bakanlık, söz konusu genelge ile yürürlükten kaldırılan Yönetmeliğe göre açılan sağlık kuruluşlarından ayrılan sağlık çalışanın yerine aynı nitelikteki elemanın istihdamını olanaklı kılmıştır. Ayrıca, uygunluk belgesine esas uzmanlık dalında asgari sayıdan fazla olan tabipler ile uygunluk belgesine esas olmayan tabiplerden tam zamanlı olanların sağlık kuruluşundan ayrılması halinde, bu tabiplerin yerine istenilir ise kısmi zamanlı bir tabip istihdam edilebileceğini belirtmiştir.

Öte yandan, 2008 yılı Ekim ayında ilan edilecek planlama kapsamına, sadece tabip ve uzman tabiplerin alınması yönünde prensip kararı alındığını ifade ederek, diş hekimi ve diğer sağlık çalışanı istihdamında herhangi bir sınırlamaya gitmeyeceğini duyurmuştur.

Bir hekim

kaç sağlık tesisinde çalışabilir?

Sağlık Bakanlığı 23 Temmuz 2008 tarihli Yönetmelik değişiklikleri ile hekimlerin çalışabileceği özel sağlık tesislerini sayısal olarak da sınırlandırmıştır. Buna göre, hekimler, muayene ve tedavilerini üstlendikleri hastaları gerektiği gibi takip edebilmeleri, kaliteli ve verimli hizmet sunabilmeleri için en fazla iki sağlık kurum ve/veya kuruluşunda; yan dallarda uzman olan hekimler ise en fazla üç sağlık kurum ve/veya kuruluşunda çalışabilirler. Ruhsata esas olmamak kaydıyla hekim harici sağlık çalışanı yani hemşire, ebe, diş hekimi vb. en fazla iki sağlık kurum ve/veya kuruluşunda çalışabilir.
Yazarın Tüm Yazıları