Türk kahvesinin 500 yıllık öyküsü

Topkapı Sarayı’nın restore edilen Matbah-ı Amire koğuşlarının kapısından giriyoruz. Önce kahvenin çekirdekle başlayan öyküsünü öğreniyoruz. Kahve ağacı, pişirme teknikleri, gereçleri ve belgeler karşılıyor bizi.

Haberin Devamı


Duvarın ardında, kahve çekirdeğinin dünyanın dört bir yanında yarattığı etkileşimi izliyoruz. Kahvenin kökenine iniyoruz, Avrupa’da yayılması ve Osmanlı’yla ilişkisi tarihi belgelerle sergileniyor.
Yağlıboya resimler, gravür ve videolar...
Kahvenin bir keyif nesnesi olarak ele alındığı bölümde içeceğin sosyokültürel yanı öne çıkıyor. Osmanlı döneminde bir tören halini alan kahve ritüeli ve kahvenin insanları eşitlemesi anlatılıyor. Verdiği keyif, toplumun tüm katlarındaki insanlar için aynı; bir nevi keyif ortaklığı var.
Fincanlar, zarflar, tabaklar, tepsiler, kahveye eşlik eden nargile gibi eşyalar ve bunların betimlendiği değişik dönemlerden gravürler, tablolar ve fotoğrafları inceliyoruz.
Kahvehaneler bölümü serginin en lezzetlisi.
Sona yaklaşırken Hoca Ali Rıza’nın kahveyle ilgili yaptığı 100’lerce resim arasından özenle seçilmiş eserlere bakıyoruz.
Ve çıkarken dönemlerine göre kahveyi simgeleyen yüzlerce fincan bizi uğurluyor.
“Bir taşım keyif – Türk kahvesinin 500 yıllık öyküsü” sergisi 15 Haziran’a kadar sürüyor. Mutlaka görün.
Türk kahvesi kültürü ve geleneğinin 2013’te UNESCO’nun Somut Olmayan Kültürel Miras listesine girmesi bu serginin gerçekleşmesini sağladı.
Serginin ana sponsoru Şekerbank. Biz sergiyi, yine sponsorlardan olan Arzum’un Yönetim Kurulu Başkanı Murat Kolbaşı ile gezdik.
Arzum Türkiye’de kahve makinesi üreticilerinin önde gelenlerinden. Ama Kolbaşı daha ziyade Türk Kahvesi Kültürü ve Araştırmaları Derneği üyesi şapkasıyla aramızdaydı.
Derneğin Türk kahvesi kültürünü nasıl yaşayan bir değer haline getirmeye çalıştığını uzun uzun anlattı. Arzum’un Türk kahvesi makinesi Okka’da da bize birer fincan kahve yapmayı ihmal etmedi.
Türk kahve makineleri adet bazında yüzde 34.9 büyümüş, 1 milyon 18 bin 166 adet olmuş. Cirosu da 91 milyon TL’ye yaklaşmış. 2013’te dünyada 83 milyon kahve makinesi satılmış. Toplam değeri 8 milyar dolar.
Dünyada günde 1.1 milyar fincan kahve içiliyor. Bundan 500 yıl önce kahvenin dünyaya yayılmasını sağlayan Türk kahvesi, günlük 1.1 milyar fincanlık pazardan yüzde 10 dahi pay alamıyor.
Espressonun, filtre kahvenin ve hazır kahvenin tüm dünyaya yayılmasında, bu kahve türlerinin 1900’lü yılların başında makineli çözümlere geçmesi belirleyici oldu.
Artık makinelerimiz de olduğuna göre Türk kahvesinin önünde bir engel kalmadı.
Potansiyel çok. Ama bunun için de Türk kahvesi kültürünün dünyaya yayılması, tanıtımının yapılması gerekiyor.
Bu sergi içindekilerle tüm muhteşemliği bir yana, buna da hizmet ediyor. O nedenle dünyayı dolaşmalı.
Amerika, Avrupa ve Uzakdoğu’daki müzelerle görüşmeler sürüyormuş. Dileyelim ki tüm dünyayı gezsin...
Ve sergiden çıkan herkesin canı Türk kahvesi çeksin.

Yazarın Tüm Yazıları