Nasıl kıyacaksınız ya!

Yırca’da termik santral yapımı için Kolin İnşaat tarafından 6 bin zeytin ağacının kesilmesine tepkisi yüksek perdeden bir “Nasıl kıydın ya!” şeklinde çıktı.

Darıca’da zeytin ağaçlarını söken bir adamdan 6 zeytin satın alıp ceviz bahçesine diktiğini, hepsinin tuttuğunu anlattı. O da doğayı seven bir insandı, sözleri bunun kanıtı olmalıydı.

Ama işte davranışlar sözlerden daha yüksek sesle konuşur. O yüzden birinin dediklerine değil, yaptıklarına bakmalı hep hayatta.

Dedim ya, daha bu sözlerin üzerinden 3 gün geçti.

Sözler hala evrende yankılanırken pat, yeni ÇED Yönetmeliği önümüze düştü. Eski yönetmeliği değiştiren aynı Çevre Bakanı’nın başında bulunduğu Çevre ve Şehircilik Bakanlığı.

Yeni yönetmelik ormanlık alanların türlü tesislere dönüştürülmesinin önünü açıyor.

6 bin zeytin ağacının kıyımına “Nasıl kıydın ya!” diye isyan eden Bakan şimdi kendi elleriyle değil 6 bin, onbinlerce ağacın cesedinin önünü açıyor.

Böyle perhiz, böyle lahana turşusu.

Şimdi biz soralım o halde...

Golf tesisleri, AVM’ler, beyaz eşya boyama tesisleri için o ağaçlara...

Nasıl kıyacaksınız ya!

Demiryolu projeleri için o ağaçlara...

Nasıl kıyacaksınız ya!

Toplu konut projeleri için o ağaçlara...

Nasıl kıyacaksınız ya!

Hastane projeleri için o ağaçlara...

Nasıl kıyacaksınız ya!

Kentsel dönüşüm için o ağaçlara...

Nasıl kıyacaksınız ya!

Denizlerin, göllerin, nehirlerin altındaki dip taramaları için oralardaki balıklara, bitkilere, canlı hayata...

Nasıl kıyacaksınız ya!

Doyamadığınız, ellenmemiş akarsu bırakmadığınız HES’leriniz için ekosisteme...

Nasıl kıyacaksınız ya!

Yeraltı sularımız bitmek üzereyken kalanına...

Nasıl kıyacaksınız ya!

Her yeri ormansızlaştırarak o güzelim yaban hayvanlarına...

Nasıl kıyacaksınız ya!

Tüm bunlar, bu ülkede yaşayan biz insanlar için hayat demek. Suyumuza, havamıza, yeşilimize...

Bize nasıl kıyacaksınız ya!

Nasıl? Söylesenize, nasıl!