Çulsuz da kalsan, yalnız da... Direneceksin

GARANTİ Bankası, Ekonomist dergisi ve KAGİDER bu yıl ‘Türkiye’nin Kadın Girişimcisi’ yarışmasının 8’incisini düzenliyor. Ben de jüri üyesiyim.

Haberin Devamı

Adayların hepsinin hikâyelerini okudum. Hatta bazılarını gözyaşları içinde. Üzücü olduklarından değil, yaşadıkları türlü zorluklara rağmen hayatta direnip başarıyı yakaladıklarını görmek insanı duygulandırıyor. Hepsinin hikâyesi birbirinden etkileyici. Yeri geldikçe bu köşede bazılarının öykülerine yer vermek istiyorum.
Bugün size Göknur Atalay’ın hikâyesini anlatacağım.

*

Atalay kendi işini kurmadan önce hayatı eşinin iş sorunlarıyla dolu.
Eşi, sinirli yapısından dolayı her girdiği işte sorun yaşıyor. İşsiz kaldığı her sefer de borçları birikiyor.
Öyle olunca Atalay evdeki düzen bozulmasın diye gündüzleri özel sektördeki işinde çalışarak, akşamları ve hafta sonları ise ders vererek açığı kapatmaya çabalıyor.
Eşinin kendi işini kurduğu ve büyük zararla çıktığı da oluyor. Yıllarca birlikte o borçları ödüyorlar.
Eşi en son girdiği işten ayrıldığında 1.5 yıl iş bulamıyor. Bu arada gizlice aldığı yüklü kredi kartları ortaya çıkınca ödemekte zorlanıyorlar; evlerini, arabalarını satmak zorunda kalıyorlar.
Atalay’ın yumuşak bir yapısı var, hiç söylenmeden çalışmaya ve borçları ödemeye devam ediyor.
Bu zor sürecin sonunda, eşi iyi bir şirkette işe başlıyor, Atalay da kendi işini kurarsa daha hızlı toparlanabileceklerini düşünüyor.
ODTÜ Fizik mezunu olduğu ve daha önce enerji sektöründe çalıştığı için sadece kendisi ile bir bilgisayardan oluşan enerji şirketini kuruyor. Bu, sermaye gerektirmeyen bir iş, yaptığı projelerden kazancını sağlayacak. Eşinden sadece kısa süreli maddi destek istiyor. Fakat şirketi kurmasının ikinci ayında eşi onu karşısına alıyor, ondan özür dileyerek genç bir kadına âşık olduğunu ve onunla evlenmesi gerektiğini söylüyor.
Ertesi gün yollarını ayırıyorlar.
Atalay ilk işini alana kadar ne yapacağını, kirasını nasıl ödeyeceğini ve özel okula giden oğlunu nasıl okutacağını düşünmeye başlıyor.

*

Haberin Devamı

Bandı ileri, bugüne saralım...
Atalay, tek başına çıktığı yolda 13’üncü yıla girdi. Hepsinde yüzde 100 hissedar olduğu şirketler kurdu, bu şirketlerin verdiği mühendislik hizmetleri ile etrafınızda gördüğünüz rüzgâr santrallarının arkasındaki kişi oldu.
Türkiye’deki enerji yatırımlarının yanı sıra, Afrika’da Kızıldeniz’in deniz haritasını çıkarıyor, Türkmenistan’da yapılacak trafo ve hatlarının projelerini hazırlıyor, Cezayir’de elektrik projelerine imza atıyor, Teksas’ta rüzgâr konusunda çalışmalar sürdürüyor. Yatırımcılara desteğin yanında, kendi şirketleri de santral kuruyor.
Atalay, sektörün bu anlamda tek kadın girişimcisi olduğunu söylüyor.
Genç kadınlara örnek olmak için sık sık üniversitelere gidiyor, onlara kendi ayakları üzerinde durmayı aşılıyor.

*

Haberin Devamı

Yaşadığım pek çok sıkıntıya ve engele rağmen... Eşime, çevremdekilere ve beni üzenlere girişmek yerine işime giriştim ve geldiğim noktadan çok memnunum. Üretken olmak, takdir görmek çok güzel ama en önemlisi çok mutluyum” diyor.
Onu en zor zamanında terk eden eşine ne oldu bilinmez, önemi de yok ama... Merak eden varsa, Atalay çok kısa bir süre önce evlendi, hemen ardından da oğlunu evlendirdi.
Hayat böyle...
Çulsuz da kalsan, yalnız da...
Nefesinin kesilmesine izin vermeyeceksin.

Yazarın Tüm Yazıları