YÜZLERCE KÄ°LOMETRE ÖTEDEN ÇAÄžIRAN KOKU

Hiç hesapta olmayan… En kışkırtıcı haliyle çağıran… Hangi koku bu kadar baştan çıkarır diye düşünüyorum. Kalbinizle teninize yakışan aşk ve parfüm kokuları… İşte bunlar kadar etkili bir koku beni baştan çıkarıyor. Yaklaşıp, içime çektikçe hücrelerime kadar hissederek…

Haberin Devamı

O koku ki…

Hani çizgi filmlerde gelen güzel yemeğin ya da güzel görünümün duman duman çağırdığı kareler vardır ya…

Aynen o şekilde…

Beni duman duman çağıran bu mis kokunun peşine düştüm.

Hatta uçtum.

Üstelik tam da şahane sanat kokularının ortasındayken gelen baştan çağıran bu kokunun davetine hayır diyemedim.

Yüzlerce kilometreyi göze alarak…

‘Binlerce kilometre yol, bir adımla başlar’ sözünü anımsayarak…

Bir gün öncesinde bavul hazırlığı yapmam gerekirken ben n’aparım sizce?

Önce bir tiyatro oyununun galasına giderim.

Oradan eve dönmek üzereyken ani kararla İKSV Film Festivali kapsamında bir film izlemek üzere sinema salonuna koşarım.

Hatta salondan çıkarken rastladığım bir arkadaşım, ‘Ne zaman yazını okusam ya bi tiyatro ya bir sergi ya bir film izlemişsin. Kendine ya da sevgiline zaman ayırmaz mısın sen yahu’ dedi.

Gülümsedim.

Haberin Devamı

Benim kendimi bulduğum, kendime ayırdığım zamanlar da, sevgilim de bunlar’ dedim.

Sonra da koştum eve yazdığım köşe yazısı akabinde hazırlık yapmak için.

Sabahın köründe uçtum, canım yurdumun en güneyine.

Memleketime…

Doğduğum yere…

Adana’ya.

Uçan sadece ben değildim.

Kalabalık bir basın ordusu ve ünlü isimler…

Ne içindi bu uçuşlar?

Mis kokulu bir karnaval içindi.

Portakal çiçeklerinin koktuğu…

Uçaktan iner inmez sıcak havanın karşılamasının yanı sıra havaalanına girişte, portakal çiçekleri, ve eşsiz kokuları ve portakal sularıyla karşılandık.

Yerleşip dinlendikten sonra öğle yemeği akabinde gezmeler…

Ailemin yanına koştum bir ara, uykusuzluktan ölürken.

Nasıl da özlemişim, nasııııııılllllllll…

Sarmaş dolaş kucaklaşmalar, kavuşmalar…

Akşam Park Zirve’de kokteyl sonrası Onbaşılar’da, Seyhan Baraj Gölü manzarası (‘Tutkunu olduğum İstanbul’umun Boğaz’ı varsa, memleketim Adana’mın da bademciği var’ diye esprisini yaptığım) eşliğinde kebap ziyafeti…

Ve 13 Nisan Cumartesi…

Karnaval başlasın.

İçimizde bir coşku…

Yaşanmalı bu tutku…

Diyerek…

Sabah erkenden Çetinel Green Club’da (eski Raşit Ener Tesisleri) ; sevilen isimlerle, portakal çiçekleri kokuları, Adana, temiz ve serin bir havada sohbet ve kahkaha eşliğinde, masalarda mis kokulu portakal çiçeklerinin olduğu, sıkmalı, omletli, börekli nefis bir kahvaltı sonrasında ben oradan ayrılıp; 1600’lü yıllardan kalan, tarihi bir saray kalıntısı olan, Yavuz Sultan Selim’in sefer sırasında kaldığı tarihi yer olan Ramazanoğlu Konağı’na gidiyorum.

Haberin Devamı

Orda da karnaval kapsamında sevilen Türk Sanat MüziÄŸi ÅŸarkılarının söylendiÄŸi mini konsere dahil oluyorum, ara ara ÅŸarkılara eÅŸlik ederek ve yerimde duramayarak.Â

O civarda bulunan, Adana deyince akla gelen, Büyük Saat, Küçük Saat, çarşıyı, sonra da arabayla, hani sizi getirip buraya bıraksalar, ‘Burası Adana’ deseler, ‘Hadi canım’ diyeceğiniz, maviyle yeşilin kucaklaştığı Çukurova Üniversitesi kampüslerinin olduğu eşsiz manzarayı, baraj gölü kenarındaki Adnan Menderes Bulvarı’nı turladıktan ve Ciğergah’ta yemek yedikten sonra ver elini Gazipaşa diyoruz, karnavalın başlayacağı Valikonağı Caddesi’ne ilerlemek üzere…

Aman Tanrım, o da ne!

Ben daha böyle bir kalabalık görmedim.

Haberin Devamı

Gazipaşa’da, Ziyapaşa’da; cafelerde, mekanlarda yer yok, insanlar kaldırımlara taşmış.

İğne atsan yere düşmüyor.

Ve hava nasıl sıcak…

O sıcağa inat, yüzlerde gülümsemeler, bıcır bıcır sohbetler…

Bir sokakta dans ediyorlar.

Diğer sokakta yöresel kıyafetlerin tanıtıldığı defileler…

Ve karnaval başlıyor.

Gong sesiyle…

Karnavalın fikir öncüsü, Toyota Ceo’su  Ali Haydar Bozkurt, Adana Valisi Hüseyin Avni Coş, Seyhan Belediye Başkanı Azim Öztürk’le…

Nebil Özgentürk, Menderes Samancılar, Ayşe Arman, Arif Keskiner, İclal Aydın, Feridun Düzağaç, İpek Tuzcuoğlu, Altan Gördüm başta olmak üzere birçok Adanalı ve sevilen isimlerin katıldığı 10 bin kişilik kortejle karnaval başlıyor.

Sonra…

Haberin Devamı

İstasyon Meydanı’nda; Ece Vahapoğlu’nun sunumuyla, sevilen isimlerin konuşmalarıyla ve Keremcem konseriyle coşku iyice artıyor.

Bitti mi?

Hayır.

Dur durak ve yorgunluk nedir bilmeden, akşam Gazi Paşa Kebap’ta sokaklara taşan insan seliyle kebaplarımızı yedikten sonra bu kez ver elini Taşköprü diyoruz.

Orası da ana – baba günü.

İğne atsan yere düşmüyor.

Binlerce insan dilek fenerlerini uçuruyor.

Seyhan Nehri ve büyük Merkez Cami manzarası fonunda, maviliÄŸe yol alan fenerler havada o kadar hoÅŸ görüntüler oluÅŸturuyor ki, yüzlere yaka çiçeÄŸi olan gülümsemelere eÅŸlik ediyor. Â

İçtenliği o kadar hissediliyor ki o gülüşlerin.

Ola ki, dilekler gerçekleştiğinde ruhları uçuracak o gülümsemeler kadar…

Haberin Devamı

Adana’daki portakal kokan bu karnaval sonrası kalbimde tutku tomurcuklarının, ruhumda da sevgi çiçeklerinin açtığını iliklerime kadar hissediyorum.

Mis miiiisssssssss…

Evet, bir bAŞKadır benim memleketim.

Amaaaaaaaaaaa…

Bana müsaade diyerek…

Gerçek AŞKıma döneyim.

Kendimi bulduğum, ağladığım, güldüğüm, kahkaha attığım, caddelerinde izimi bıraktığım, yaşama karıştığım, sanatla nefes aldığım, nereye gidersem gideyim onsuz yapamadığım, hayatı yaşadığım, gerçek aşkıma…

Tüm cefasına, sefasına rağmen…

Tutkum…

İstanbul’um…

Gözünü, kalbini, ruhunu seveyim.  Â

Benim sana açtığım gibi.

Kocaman aç kollarını.

Bekle beni.

Geliyorum.

PORTAKAL ÇİÇEĞİ KARNAVALI / FOTO GALERİ

Yazarın Tüm Yazıları