BİR ERKEK, SEVMEDİĞİ KADINA NEDEN ZULMEDER?

Bir erkek; sevmediği, değer vermediği, halini hatırını sormadığı hatta daha da ileri gidelim, kendine gerek sohbet gerek başka konularda bir şeyler veremediğini düşündüğü bir kadınla neden her gün konuşur? Günübirlik ilişkiler yaşadığı halde neden hayatındaki her şeyini yıllarca bir tek o kadınla paylaşır?

Haberin Devamı

Bir arkadaşımın yaşadığı, yakından şahit olduğum bir durumu paylaşacağım bu kez sizinle.

Bakalım yorumlarınız ne olacak bu konuda?

Yaşanan bu ilginç ilişki (gerçi ilişki demeye bin şahit ister) geçenlerde yine aklıma gelince…

Bir erkek…

Bir erkek, bir kadınla neden her gün ne yaptığını, nerelere gittiğini, sıkıntılarını (üstelik kadın, ona sormadığı halde) paylaşır? Bu iki kişi karı – koca değiller, sevgili değiller, arkadaş değiller.

Peki neler?

Ve bu erkek oldukça çapkın…

Bu çapkın erkek, günübirlik onca ilişki yaşıyor.

İlişkilerini yaşarken bahsettiğim o kadına, her gün, gün içinde neler yaşadığını paylaşıyor.

Maddi – manevi – ailevi sorunlarını, mutluluklarını, sıkıntılarını…

Neler yaptıklarını…

Konulara, insanlara sinirlendiğinde patlamalarını da…

Haberin Devamı

Evden çıktığı anda telefonla arayıp neler yaptığını, nereye gittiğini paylaşıyor kadınla.

Dönüşte de aynı şekilde…

Hemen her gün…

Uyandığında çoğu zaman ‘Nasılsın’ demek için ya da sebepsiz sesini duymak için arıyor.

Telefonda her gün konuşulduğu için, konuşulacak konu olmasa bile arayıp mesela markette ‘Onu mu alsam bunu mu…’ diye soruyor.

Arayıp telefonda gitarla şarkılar çalıyor.

Birçok konuda kadının fikrini alıyor.

Hatta kadının dediklerine, önerilerine önce karşı çıkıyor, sonra kadının dediklerini yaparken buluyor kendini.

Yolda yürürlerken ‘Koluma gir, kadınlar bunun için ölüyor, sen bunu anlamıyorsun’ diyen…

Ara ara kadına kur yapan, yemler atan…

Arkadaşlarına bahsederken de ‘Annemden, sevgilimden çok günde üç beş kez onunla konuşuyorum’ diyen…

Telefonda saatlerce konuşan bu ikilinin aralarında bir yakınlık yok.

Hiç…

Hatta şu kadar ki, arada bir ayda bir yüz yüze geldiklerinde adam kırk yıllık yabancı gibi…

Yok artık demeyin, gerçekten böyle…

Ama bunun yanında kur yaptığı diğer kadınların aksine bu kadının yanında gerçekten kendi gibi olan…

Gülen, kahkahalar atan…

Kendini bulan…

İçindeki çocuğu coşturan…

O kadının hayata bakışını, duruşunu, gülüşünü, fiziğini beğenen…

Kadına ‘Tanrı’nın varlığının kanıtısın, Onu daha çok seviyorum artık. Sen nefes gibi, ekmek gibi, su gibisin benim için. Olmazsan olmaz, sen olmazsan sağ kolum yok, gözüm görmez olur, yaşayamam’ diyen…

Haberin Devamı

Kadının yanında şarkılar söyleyerek, zig - zaglar çizerek yürüyen, ne yürümesi adeta uçarcasına koşan…

O anlarda mutlu olduğunu her fırsatta kadına söyleyen…

Ayda bir görüştüklerinde ‘Yarım saat – bir saat zamanım var’ deyip 4 saat kadının yanından ayrılmayan…

Genelde davetlere o kadınla giden…

Beraber olduğu kadınlara, o kadını ‘Bana aşık, o benim her şeyim, onunla aramızda öyle bir bağ var ki, onsuz olmaz, ona güvenim sonsuz, vs…’ şeklinde anlatarak, her birine ayrı cevaplar veren…

Çıktığı kadınlarla onu tanıştırmak isteyen…

Yanında sevgilisi varken, mesela bir davet öncesi kadını arayıp ‘Akşam bir davet var. Yanımda ol, olursan mutlu olurum’ diyen…

Haberin Devamı

Kadını otobüse bindirmek için durağa kadar eşlik ettikten sonra, kadın otobüse binip kitabını çantasından çıkarıp kafasını kaldırdığında, otobüsün içinde onun karşısında duran…

İnince aşağıdan, otobüsün camına güzel sözler yazan…

Telefonla arayıp ‘Az önce kapım çaldı, sen geldin sandım’ diyen…

Çoğu zaman bu kadın aradığında telefonlarına - mesajlarına dönmeyen…

Ama kendi her canının isteyip de aradığında (ola ki kadın, müsait değil ya da telefonu duymadı, o zaman vay haline. Sözler, sitemler, tripler…) her zaman o telefonun ucunda olacak ve cevap verilecek.

Telefonla aradığında hep kendi yaşadıklarını - yaptıklarını anlatan, karşısındakine hiç ‘N’apıyorsun, neler yapıyorsun’ diye sormayan…

Haberin Devamı

Ortak arkadaşlarına ‘Kadın bana aşık’ diyen…

***

Bir kadın…

İşini en iyi şekilde yapmaya çalışan…

Mükemmele ulaşmayı çabalayan…

Tüm insanlara sevecenlikle ve samimiyetle yaklaşan…

Mesleğinde farklı çizgisiyle sektördeki iletişimde bulunduğu insanların sevgisini kazanan…

Her konuda, en umutsuz, en olumsuz anlarda bile hep pozitif olan…

Gülümsemeyi yüzünden eksik etmeyen…

Edebiyat, müzik, film, tiyatro, resim, heykel gibi sanatın birçok dalına çok meraklı olan…

Hayatına yıllar önce giren bu adamın n’apmaya çalıştığını anlayamayan…

Ha ama karşısındaki bu erkeğe hesap sormamasına rağmen her şeyini kendisiyle paylaştığı için mutlu olan…

Ki bilirsiniz, genelde eşine ya da sevgilisine ‘Günün nasıl geçti’ diye soran bir kadına, erkeklerin cevap vermeyişlerini ya da nasıl terslediklerini… Bu vatandaş, tam tersi…

Haberin Devamı

Telefonda saatlerce onunla her konuda ama her konuda konuşan…

Ama hep dürüst olan…

Adamın söylediği yalanlara inat, ısrarla ona yalan söylemeyen…

Yolu adamın evinin civarına düştüğünde ara ara ona kendi yaptığı yemekleri kapıdan bırakan…

Güzel müzikleri, yazıları, sanatsal konuları paylaşmayı seven…

‘AN’ları paylaşmayı da…

Çoğu zaman adama espriler yapan…

Onunla yürüyüş yapmaktan keyif alan…

İçinden geldiği için sürprizler hazırlayan…

Hediyeler alan…

Motive eden…

Adamın canı isteyip de aradığında paylaştıkları gibi kendi de, yaşadıklarını, mutluluklarını, işle ilgili konularını, hüzünlerini, sıkıntılarını, arkadaşça PAYLAŞMAK İÇİN aradığında telefonu hiç açılmayan…

Zorda kaldığında (mesela bir bayramda düşüp kolu kırıldığında, birçok arkadaşı bayram tatilinde şehir dışında olduğundan…) adama ‘Gelip bana yemek yapar mısın’ diye rica ettiğinde bu rica yemeklerinin yerine arayıp sorulmamasının kırıntılarını yiyen…

Adam, kadına hal hatır bile sormadığı için adamın telefonlarını açmadığında ya da ondan uzaklaştığında ‘Çocukluk yapma, trip yapma’ cevabını alan…

Arkadaşlarının ‘O adam için bir hazinesin’ dediğinde buruk gülümseyip, ‘Ne hazinesi, üstüme basıp geçen…’ cümlesini içinden ruhuna fısıldayan…

Adamın, kendini çok ama çok sevdiğini bildiği halde bunu ortalığa yaymayan…

Ve onun yaptığı bütün saçmalıklara rağmen sakin kalıp, insanca davranabilen…

***

Durum bu şekilde yıllarca sürüyor.

Bu durum ne olacak, nereye gidecek dersiniz?

Kadın, fedakarlığıyla, tüm sevecenliğiyle, şefkatiyle, karşılıksız sevgisiyle adamın yanında ve arkasında duruyor.

Adam, kadına sevgisini göstermemesi bi yana, hal hatır sormayışı bir yana, başka kadınlarla hayatını yaşasa da, bu kadından vazgeçmiyor.

Neden?

Aşk demeyin lütfen.

Böyle aşk olmaz.

Bırakın aşkı, karşısındaki kadına insanca hal hatır sormayan, sıkıntılarında yanında olmayan birine aşk deseniz gülerler.

BaÅŸtaki sorumu sorma sebebim de bu zaten.

Bu ikilinin arasındaki ilişkinin adını siz koyun.

Ben düşün düşün bulamadım.

Şaşırdığınızı tahmin ediyorum.

Cevabınızı - yorumlarınızı bana yazıverin bi zahmet.

Ve eğer bu erkeğin davrandığı gibi davrananlar varsa, elini kalbine koyup bi düşünsün lütfen!

Bir erkek; sevmediği, değer vermediği, halini hatırını sormadığı hatta daha da ileri gidelim, kendine gerek sohbet gerek başka konularda bir şeyler veremediğini düşündüğü bir kadınla neden her gün konuşur?

Günübirlik ilişkiler yaşadığı halde neden hayatındaki her şeyini yıllarca bir tek o kadınla paylaşır?

Bir erkek…

Bir erkek, sevmediÄŸi kadına neden zulmeder?Â


 

Yazarın Tüm Yazıları