Festivalin kaçmazları

CHEVALIER / ŞÖVALYE: 

“ATTENBERG”in yönetmeni Athina Rachel Tsangari, hınzır bir komediyle geri dönüyor ve Ege Denizi’nin ortasında lüks bir teknede geçen filminde, altı erkeğin erkekliklerini yarıştırışlarıyla dalga geçiyor. Selanik’te Seyirci Ödülü alan, Saraybosna’da da erkek oyuncularının hepsine ödül getiren “Şövalye”yi, Yunan Yeni Dalgası’nı takip edenler özellikle kaçırmasın.

FIRE AT SEA / DENİZDEKİ ATEŞ:

MERYL Streep’in jüri başkanlığını yaptığı Berlin Film Festivali’nde Altın Ayı’yı kapan film, 2013’te “Sacro GRA” ile Venedik’te “Altın Aslan”ı kazanmış Gianfranco Rosi’nin imzasını taşıyor. Sicilya’ya kaçmak için Afrika’dan denize açılan ve kendini Lampedusa açıklarında bulan göçmenler ile ada yerlileri arasındaki ilişkisizliği anlatarak Avrupa’nın mültecilere olan ilgisizliğinin altını çizen film, kıyılarımızdan eksik olmayan dramların da tokatını atıyor.

TOMCAT / TEKİR:

ÜST orta sınıftan eşcinsel bir çift olan Andreas ve Stefan’ın, kedileri Moses’la tamamlanmış huzurlu ve güvenli hayatları, bir anda gelişiveren şiddet içerikli bir olayla bozuluyor ve evin içine korku hakim oluyor. Berlin’de LGBTİ temalı filmlere verilen Teddy’nin bu yılki sahibi de olan ”Tekir”, sinirlerimizi bozmaya ant içmiş Avustralya sinemasının son keşiflerinden.

WILD / VAHŞİ:

ALMAN oyuncu Nicolette Krebitz’in senaryosunu yazıp yönettiği film, rutin hayatı bir gün yolda karşılaştığı kurtla değişen genç bir kadının takıntılarla dolu hikâyesini anlatıyor. Yakalayıp evine hapsettiği kurtla yaşamaya başlayan genç kadın, insanlardan gittikçe uzaklaşıyor ve hayatı kurtun vahşiliğine bürünüyor. Sundance ve Toronto’da yarışan filmin trailer’ı bile, rahatsız edici atmosferi ve stilize görselliğiyle her seyirciye göre olmadığını özellikle söylüyor.

RIGHT NOW, WRONG THEN / DOĞRU ZAMAN:

EN son “In Another Country” ve “Hill of Freedom” filmlerini izlediğimiz Güney Koreli yönetmen Hong Sang-Soo, senaryosunu da yazdığı yeni filminde, bir yönetmen ile yeni tanıştığı ressam bir kadının geçirdikleri birkaç saatin iki farklı versiyonunu sunuyor. Sang-Soo, Martin Scorsese’nin “Güney Kore’nin Woody Allen’ı” övgüsünü doğrulamaya bu filmle de devam ediyor ve Locarno’dan iki ödüllü bu filmde, mizah ve felsefeyi aynı potada eritmeyi başarıyor.

THE PEARL BUTTON / SEDEF DÜĞME:

BELGESEL sinemanın üstatlarından Şilili yönetmen Patricio Guzman’ın Berlin’de En İyi Senaryo Ödülü’nü alan filmi, okyanusta bulunan iki gizemli düğmenin hikâyesi peşinden giderek seyirciyi Pinochet’nin diktatörlüğünde yaşananlarla yüzleştiriyor.

CELINE AND JULIE GO BOATING / CÉLINE VE JULIE:

BU yıl başında kaybetttiğimiz, Fransız Yeni Dalga akımının en önemli isimlerinden Jacques Rivette’in Lewis Carroll’ın Alice Harikalar Diyarında kitabına referanslarıyla ünlü 74 yapımı klasiğini beyazperdede görecek olmak sinefiller için bulunmaz bir fırsat.

ARABIAN NIGHTS / BİNBİR GECE MASALLARI:

MIGUEL Gomez’in, geçtiğimiz yıl Cannes’da heyecan yaratan projesi, festivalin en özel gösterimlerinden biri kuşkusuz. Festivalde üç bölüm halinde izlenebilecek olan film, Avrupa’nın kriz yaşayan ülkelerinden Portekiz’de geçiyor ve bir yönetmenin anlamsız gerçeklikten çıkmak için çareyi Şehrazad’ın hikâyelerinde buluşunu anlatıyor. Ayrıntılı bilgi için: filmfestankara.org.tr

VİZYONDA HAFTANIN FİLMLERİ

İki ülke ve iki aşk
arasında bir kadın

Brooklyn **
YÖNETMEN: John Crowley / OYUNCULAR: Saoirse Ronan, Domhnall Gleeson, Emory Cohen / 2015-İNGİLTERE, KANADA, İRLANDA-111’ / DRAM, AŞK

“A Boy” ile tanıdığımız John Crowley’nin yönettiği “Brooklyn”, İngiliz sinemasının geçen yılki en büyük başarılarından biri sayılıyor. 2000’lerin fenomen kitabı “High Fidelity/Sensiz Olmaz”ın yazarı ve “An Education/Aşk Dersi”nin senaristi Nick Hornby’nin, Colm Tóibín’in aynı adlı romanından uyarladığı senaryosuyla dikkat çeken film, sessiz, mütevazı ve parlak zekalı genç bir kadın olan Eilis’in İrlanda’dan Amerika’ya göçünü ve burada yaşadığı gurbet acısını anlatıyor. Bir süre sonra iki ülkedeki hatıraları ve kimliği arasında sıkışıp kalan Eilis, zor da olsa bir karar vermek zorunda kalıyor. Kuşağının en iyilerinden Saoirse Ronan’ı başrolünde izlediğimiz “Brooklyn”, ilk yarısında ilgiyi ayakta tutsa da Eilis’in İrlanda’ya dönüşüyle birlikte sıradanlaşmaya ve sarkmaya başlayan ortalama bir melodram.

Anneler gününe özel
Özel Bir Gün *
Mother’s Day

YÖNETMEN: Gary Marshall / OYUNCULAR: Jennifer Aniston, Kate Hudson, Julia Roberts / 2016-ABD-118’ / KOMEDİ, DRAM

80’lerin sonundan başlayarak “Beaches/Kumsalda”, “Pretty Woman/Özel Bir Kadın”, “Runaway Bride/Kaçak Gelin” gibi romantik komedilerle kadın ve gey seyirciyi her daim mutlu etmiş Garry Marshall’ın 2000’lerde “Valentine’s Day”, “New Year’s Eve” gibi önemli gün ve haftalara özel başlattığı serisi şimdi de Anneler Günü ile devam ediyor. Dört kadın ve bir erkeğin mutsuz hayatları üzerinden annelere saygı duruşuna geçen film, Jennifer Aniston, Julia Roberts, Kate Hudson ve Jason Sudeikis’i bir araya getiriyor. Ekibin en genç üyesi ise, hiç tanımadığı annesini bulmak için yollara düşen Kristin rolünde Britt Robertson.

Tanrı aramızda!
Yeni Ahit **

The Brand New Testament YÖNETMEN: Jaco Van Dormael / OYUNCULAR: Benoit Poelvoorde, Catherine Deneuve, François Damiens / 2015-BELÇİKA, FRANSA, LÜKSEMBURG-121’ / KOMEDİ, FANTASTİK

“THE Eighth Day” ve “Mr. Nobody” gib filmleriyle küçük de olsa bir hayran kitlesi yaratan Belçikalı yönetmen Jaco Van Dormael, Brüksel’de bir apartmanda yaşayan Tanrı ve onun 10 yaşındaki kızı Ea’nın dünyanın başına açtığı türlü dertleri anlatan eğlenceli bir film.

 YILDIZ TABLOSU

Avcı: Kış Savaşı (The Huntsman: Winter’s War) **
Azem 3: Cin Tohumu *
Baba Mirası *
Batman v Superman: Adaletin Şafağı (Batman v Superman: Dawn of Justice) ***
Emicem Hospital *
Kabr-i Cin Mühür *
Kadere Tutsak *
Kor **
Kral İçin Hologram (A Hologram for the King) ***
Lanetli Çocuk (The Boy) *
Magi *
Orman Çocuğu (The Jungle Book) **
Ölümcül Oyun (Goodnight Mommy) ***
Ölüm Emri (Eye in the Sky) **
Ölüm Treni (Backtrack) *
Ratchet & Clank *
Riya **
Saklı **
Suç/lu (CrImInal) *