TÜRKİYE’de kulüplerin yapısı pek çok Avrupa ülkesinden farklı.
Camialara ait kulüplerin yakın gelecekte “Sahipli” bir sisteme geçip geçmeyecekleri de hep tartışılır. Tıpkı İngiltere ve İtalya’da olduğu gibi.
Fenerbahçe’nin, Galatasaray’ın, Beşiktaş’ın sahibi bir şirket ya da şahıs olabilir mi?
Bu sisteme geçilirse temel soru şu:
Büyük kulüpler ne kadara satılır?
Camialar buna nasıl tepki verir?
Elbette siz soruları istediğiniz kadar çoğaltabilirsiniz de.
Geçtiğimiz
Uçağa binen herkes Barcelona’ya; El Clasico’ya gidiyor. Barcelona Havalimanı, daha da ilginçtı. Türklerin bu kadar ilgisine mazhar olan El Clasico için dünyanın dört bir yanından da insanlar koşmuş gelmiş. Her yer ana baba günü...
REAL MADRID iLE AYNI OTELDEYiZ
Havalimanından Mustafa Denizli ile birlikte Fairmont Rey Juan Carlos Oteli’ne yol alıyoruz. Otele girişte bir kalabalık var. Görevliler önümüzü kesiyor. Hoş bir sürpriz Real Madrid’le aynı otelde kalıyoruz. Kulübün fotoğrafçıları ve televizyoncuları, lobide koşturuyorlar. Ama futbolculardan hiçbiri ortalıkta görünmüyor.
SKOR NE OLUR? KAZANACAĞIZ
UKRAYNA beraberliği ve İzlanda yenilgisi ile birlikte Fatih Terim hedef adam haline geldi.
İtiraf edelim ki, “Terim’e saldırmanın dayanılmaz hazzını” yaşayanlar da var...
Hocaya sahip çıkmanın “Erdem” olduğunu iddia edenler de..
Ben iki cephede de yer almıyorum.
6 EKiM’DE Ukrayna ile maçımız var Konya’da.
9 Ekim’de de İzlanda ile deplasmanda.
Ve Milli Takım aday kadrosu Cuma günü açıklanacak. Kimse, “Kazanır mıyız, kaybeder miyiz?” diye tartışmıyor.
“Arda Turan Milli Takım’a çağrılacak mı, çağrılmayacak mı?” diye soruyor.
ÇOK konuşulan Fransa’daki Avrupa Şampiyonası sonrası Fatih Terim’in, yıldız futbolcuları kastederek, “Benden değil, Türk milletinden özür dileyecekler” söylemi üzerine zaten gergin olan ipler daha da gerildi.
Arda Turan suskunluğunu bozdu ve hocasına yanıt verdi. Her soruya açık ve ayrıntılı yanıtlar verdi.
Arda Turan’ı aradım röportajdan hemen sonra.
- Derdimi insanlara anlatmak istedim. Ben ne primci olurum, ne de şerefime laf söyletirim. Tek kaygım vardı. İnsanlara, hocama (Fatih Terim) ve takıma zarar vermeden derdimi anlatmak.
RİO 2016 Olimpiyat Oyunları geride kaldı. Türkiye 1 altın 3 gümüş, 4 bronz madalya ile 2016 Rio Olimpiyatları’nı geride bıraktı. Ve madalya sıralamasında 41. sırada yer aldı.Toplam 8 madalya. Bu bir başarı mı yoksa hayal kırıklığı mı?Bu nereden baktığımıza bağlı.
Topladığımız madalyalarla neredeyse 2008 Pekin ve 2012 Londra Oyunları’nın toplamına ulaştık. Kaldı ki bu kez 21 branş ve 105 sporcu ile temsil edildik. Bu açıdan bir başarıdan söz etmek mümkün.Ama bir de madalyonun öteki yüzü var.Dünyanın en büyük 20 ekonomisi arasında yerini alan Türkiye niye aynı başarıyı olimpiyatlarda gösteremiyor ve ilk 20’ye giremiyor.Bu yazıda hem o soruya yanıt vereceğiz, hem de Spor Bakanlığı’nın üzerinde çalıştığı çözüm yollarını anlatacağız.1
OLiMPiK SPORCU8 YILDA YETiŞiYOR
Dünya ikiyi ayrılmış. Bir yanda ABD’nin başını çektiği Batı bloğu.. Diğer yanda Sovyetler Birliği’nin liderliğini yaptığı Doğu bloku. Batı, Sovyetler Birliği’nin,
Afganistan’ı işgalini gerekçe göstererek 1980 Moskova Olimpiyatları’nı boykot etmiş.
Sovyetler Birliği de ve ona bağlı doğu bloku da 1984 Los Angeles Oyunları’nı..
O günler artık geride kaldı. Ne doğu ne de batı bloğu var. Ne boykotlar, ne de soğuk savaş dönemleri..
RiO’da Olimpiyat Stadı’nı dolduran onbirlerce izleyici için senaryo belliydi. Herkes sonunu bildikleri bir filmi izlemeye gelmişti.
Usain Bolt piste çıkacak, rakiplerini ipe dizer gibi geçecek, son 20 metrede o müthiş şovunu yapacak ve belki de yeni bir dünya rekoru kırarak Olimpiyat tarihine geçecekti.
Ama senaryoyu 24 yaşındaki bir atlet, 74 yaşındaki büyükannesiyle birlikte değiştiriverdi.
Van Niekerk’ten söz ediyorum. 400 metreyi 43 saniye 03’le koşarak hem dünya rekoru kıran, hem de Olimpiyat şampiyonu olan atletten.