Sosyal medya gruplarında da kendine yer buluyor.
Kastedilen bir yasal zorunluluk ise kuduz aşısı için geçerli. Bu aşıyı yaptırmanızı devlet size şart koyuyor. Bulaşıcı, zoonoz ve ölümcül bu hastalığa karşı aşı yaptırmama lüksünüz yok.
Antiparaziter ilaçlar, kediler için karma ve luekemia, köpekler için karma, bronshine, parvo, corona, distemper aşıları yasal olarak zorunlu değil ama sağlık için zorunlu.
Evcil hayvanınıza yasal erk zorlamadığı için aşı yaptırmayanlar, kendi seçimini yapamayan evcil hayvanlarını ateşe atıyor.
Bu aşılarla koruma altına alınabilecek hastalıklar yüzünden her yıl yüzlerce hayvan hayatını kaybediyor.
‘Benim hayvanım aşısız gayet sağlıklı, evdeki kediye nereden hastalık bulaşacak, falanca aşıdan kaç hayvan öldü’ gibi sosyal medya safsatalarına itibar etmeyin.
Meslek hayatım boyunca binlerce aşı yaptım ama aşı olduğu için tek bir evcil hayvanın öldüğünü görmedim.
Kliniğimizin kapalı olduğu zamanlarda acil olarak tanımlayabileceğimiz ‘araç çarpması, yüksekten düşme, kanamalı yaralanmalar, bilinç kaybı, zehirlenme, böcek sokması, yanıklar’ gibi durumlarda hasta sahibine yardımcı olabilmek isteriz.
*
Acil durum dışında telefonla arayanlar, diğer iletişim kanallarıyla fotoğraf-video gönderenler de bir hayli fazla.
3 gündür ishal olan kedi için gece 23.00’te dışkı fotoğrafı göndermek, evde oynarken ensesindeki küçük kızarıklık için pazar sabahı 09.10’da aramak, birkaç kez arka arkaya hapşırdığı için sabaha doğru video atmak, muayene için davet edildiğiniz halde gitmeyip gece panikle aramak...
*
Tüm bunlar bitmeyen mesai, bölünen uyku, babasıyla oyun keyfi bozulan evlat, yarım kalan dost muhabbeti demek.
Biraz empati yaparsak her şey çok daha kolay olur.
Aşı karşıtlığı pet sektöründe oldukça yaygın. Kendi hayvanına aşı yaptırmayıp sağlığıyla oynadığı yetmezmiş gibi, sosyal medya sayfalarında ‘aşı gereksiz, ben hiç yaptırmam gayet sağlıklılar’ önermesiyle kafa karıştıranlar bir hayli fazla. ‘Dişlerimi fırçalamam ama çürük değiller o halde dış fırçalama gereksizdir’ savunmasından hiçbir farkı yok.
Bu yorumlardan etkilenip yaptırmamaya karar verenlerin içlerindeki aşı karşıtlığını açığa vurdukları aşikar.
Mağdur olanlar ise bu kişilerin ellerine düşen masum hayvanlar.
*
Aşılardan maddi yönünü düşünerek kaçınanlar, erteleyenler var. Evcil hayvanları hastalanınca çıkan masrafı duyunca pişmanlık duysalar bile iş işten geçmiş oluyor.
Karma aşı yavru hayvana 2 doz olarak uygulanıyor. 2-3 hafta arayla yapılan aşının toplam maliyeti 300 TL civarı. Yetişkinlere tek doz yapılıyor. Karma aşının koruyucu olduğu hastalıklara yakalanan patili dostlar için 8-10 kat para harcanıyor. Üstelik manevi yıpranmanın bir karşılığı yok.
*
Yaşadıkları üzüntüye şahit olmak bizler için oldukça zor.
İşimiz tüm imkanları seferber edip yaşatmak elbette. Kimi durumlarda tüm çabalara rağmen evcil hayvanlar hayatını kaybedebiliyor.
*
Özellikle bağışıklığı zayıf, henüz aşıları yapılmamış yavrular viral hastalıklarla savaşı kazanamayabiliyor.
Bu hastalıklardan bazılarına karşı aşılarla güçlü bağışıklık oluşturabiliriz.
Aşı öncesi dönemde riski azaltmak için iyi beslenme, sağlıklı izole edilmiş barınma ortamı gereklidir.
*
Bu tercih tüm toplumu etkileyecek bir süreçtir.
Masallar, şarkılar, oyuncaklar, çizgi filmler sevimli hayvanlarla ilgilidir.
Küçük alınganlıklar dışında kavga yoktur, kötülük yoktur.
Sevecen ayılar, kedilere yardım eden köpekler, kuşlarla oynayan kediler, kurtla arkadaş kuzular...
Tüm bunlar çocuğun içindeki karşılıksız sonsuz sevgiyi yeşertir.
*
Sokakta gördüğü hayvanlara heyecanla, sevgiyle bakar. Bu tam bir kırılma noktasıdır.
Pandemiyle birlikte başlayan veteriner sağlık sektörünün aşı yetersizlikleri, hayatın normal seyrine dönmesine rağmen temin edilemiyor.
Kedi karma aşısı uzun süredir yok.
*
Tek firmanın ilacı Türkiye pazarına kısıtlı sayıda giriyor, bazı depolara oradan da komik denecek rakamlarda kliniklere dağıtılıyor.
Depoların gelen aşıların bir kısmını kendilerince hattı sayılır müşteriler için elde tuttuğunu biliyoruz.
Özellikle İç Anadolu bölgesinde kanatlı ya da çiftlik hayvanları hekimliği yapan bazı kliniklerin depolardan alarak el altından 80 ila 120 TL arasında sattığını da sattığını biliyoruz.
Bu süreçte kaç kedinin koruyucu sağlık hakkından mahrum kaldığı, kalacağı ya da hayatını kaybedeceği kimsenin umurunda değil.
Kuru ve sert öksürük hastalığın en belirgin semptomları arasındadır.
Öksürüğün devamında öğürme ve boğaz tıkanması başlar.
Hapşırma, burun ve göz akıntısı, hırıltılı solunum, soluk alıp vermede güçlük eşlik eden belirtilerdir.
*
Bordetella bronchisptica ve canine parainfluenza virüslerinin neden olduğu bu hastalığı yetişkin köpekler rahatça atlatabilirken, yavrularda durum daha risklidir.
Bronchpneum (akciğer enfeksiyonu,) şekillenen yavrularda yüksek ateş, kusma, kilo kaybı görülebilir.
Solunum yolu hastalıklarında bulaşma kolaydır bu nedenle belirti gösteren köpeklerin izole edilmesi gereklidir.
Hematom kulakta da görülebilir.
Kulak kanalını kapatacak büyüklükte olması ciddi bir sorundur.
Büyük çaplı hematomlar kulakta ağırlık yaparak kulak şeklinin bozulmasına neden olabilir.
*
Hematom kedilerde nadiren görülür, köpeklerde oluşma riski daha yüksektir.
Kendi kendine iyileşebilmesi mümkün olsa da kulakta kalıcı deformasyonlara neden olabilir.
Köpeğinizin kulağında şişlik gözlemlediyseniz, kafa sallama ve kaşıma hareketi sıklaştıysa hemen veteriner hekimine götürmek gerekir.