×
Özellikle Visca ile etkili olan Trabzonspor bu oyuncunun golüyle öne geçti. İlhan Palut’un orta saha üçlüsü ise 10 numara orijinli oyunculardan oluşuyordu. Bu üçlü 30. dakikadan sonra oyunun hakimiyetini ele alınca bu kez etkili olan taraf Rizespor oldu. Banza’nın ilk yarı boyunca top tutamaması Rize ataklarına dönüşünce bu kez golü bulan ev sahibi oldu. Beraberlik golü sonrası da galibiyet için yüklenen Rizespor soyunma odasına beraberlikle gitti.
ŞENOL GÜNEŞ'İN YAPTIĞI HAMLELER YETERLİ OLMADI
İkinci yarının ilk 15 dakikasında da Rizespor etkisi devam edince Şenol Güneş iki oyuncu değişikliğiyle gidişatı çevirmek için ilk hamlesini yaptı. Draguş ve Cihan değişikliklerine rağmen Trabzonspor rakip kalede istediği etkiyi bir türlü kuramadı. Buna bir de fiziksel düşüş eklenince 70’ten itibaren Rizespor hem oyunu domine eden hem de golleri bulan taraf oldu. İlhan Palut ve oyuncularını kutlamak gerek.
TRABZONSPOR MİLLİ ARAYI İYİ DEĞERLENDİRMEK İSTEYECEKTİR
Göztepe ve Fenerbahçe yenilgilerinden sonra Rize’den de puansız ayrılan Trabzonspor için milli ara en azından bir şeylerin değişmesi adına iyi bir fırsat. Güneş kötü gidişat sonrası bu dönemi doğru değerlendirmek isteyecektir.
Herkes Real Madrid’in yıldızı Vinicius Jr’ın kazanacağını düşünüyordu. Hatta tüm kadro oradaydılar ancak açıklanan sonuç pek çok dedikoduyu da beraberinde getirdi. Vinicius’a ırkçılık yapıldığı bu sebeple verilmediğinden tutun Ballon d’Or komitesinin farklı işler yaptığına dair pek çok söylenti ortaya atıldı. Bugüne kadar kazananlara birkaç gün önce haber verilip fotoğraf çekimi yapılması bu yıl rafa kalktı. Bu sebeple oyuncular kimin kazanacağını bilmeden davete katıldı.
BÜYÜK GiZLiLiK
Fransız yetkililer gizliliği o kadar artırdı ki Real Madrid Başkanı Florentino Perez’in baskıları bile sonuç vermedi. Real Madrid ve Manchester City takımları neredeyse tam kadro gecede yer aldılar ve kazanan Rodri oldu. Törenin ardından Real Madrid ödülleri protesto ederek boykot kararı aldı. Vinicius’un kazanamadığı yerde Carvajal’ın bu ödülü alması gerektiğini belirten Real Madrid, UEFA ve Ballon d’Or’u saygısızlıkla suçladı.
REAL’E TEPKi DE VAR
Bu karar İspanyol medyasında büyük bir tepkiyle karşılandı. Çünkü ödülü kazanan bir İspanyol futbolcuydu ve bir İspanyol takımının Brezilyalı bir futbolcu kazanmadı diye böyle bir çıkış yapmasının doğru olmadığını savundu.
YENi TEKNiK ADAM MANU’YA PAHALIYA PATLADI
Guardiola sonrası Manchester City’nin başına geçmesi beklenen Ruben Amorim sürpriz bir hamleyle Manchester United’ın yeni teknik direktörü oldu. Amorim üç yıllık imza karşılığında 20 milyon Euro kazanacak. United için Ten Hag’ı göndermenin 18 milyon Euro’luk maliyeti de eklenince bu transfer harekatı oldukça pahalıya patlamış oldu. 2017 yılında Mourinho’nun United’ın teknik direktörü olduğu dönemde Jose Mourinho’yu Carrington ve Old Trafford’da bir hafta boyunca gözlemleyen Amorim yaptığı farklı çalışmalarla da bilinen bir teknik adam. İnsan vücudundaki eylemleri ve hareketleri inceleyen branşlarla ilgili özel kurslar da alan Amorim bakalım Old Trafford’a nasıl bir hava getirecek? Bu aralar para bulmakta zorlanan, Ballon d’Or ödülüne gitmek için City’den özel jet için ricada bulunan hatta Amorim’in transferine bile tarifeli uçakla giden Manchester United’ı nasıl bir dönem bekliyor?
REAL MADRiD-BARCELONA: 12-1
Uyguladıkları baskıdan tutun, geçişlerden setlere kadar titizlikle örülmüş bir taktikle sahadaydılar.
Futbolsever olarak zevk alsam da temsilcimizin 5 golü yiyen taraf olması son derece üzücüydü. Maç için söylenecek şeyler belli. Dersini iyi çalışmış ve ne istediğini bilen Celje sonuna kadar hak ettiği bir galibiyet aldı. Çağdaş Atan ve Başakşehir’in seviye atlayabileceği en önemli platformda hayal kırıklığı yaşatması da bize düşen tarafıydı. Futbolculuğunda Galatasaray forması da giyen Albert Riera, kulübede fark yaratan isim oldu. Riera ve Celje, bize ligimizin kalitesizliğini bir kez daha gösterdi. Bu maça özel olarak Çağdaş Atan için olumlu ifadeler kullanmak imkansızdı.
İSİMLER DEĞİL PROJELER ÖNEMLİ
Avrupa ile aramızdaki oyun ve anlayış farkı giderek açılıyor. Ligde oynanan oyun Avrupa’da yeterli olmuyor hatta vasat kalıyor. Artık kabul edelim isimlerle, yıldızlarla değil projeyle oynanıyor bu oyun. Tıpkı adını çok az futbolseverin duyduğu Celje gibi potansiyeli ve oyun planı olan teknik adamlar çağına doğru hızla ilerliyoruz. Ya bu hıza yetişip ayak uyduracağız ya da bu tip hüsran dolu geceleri yaşamaya devam edeceğiz.
1 Ocak 2025’ten itibaren göreve başlayacak olan Alman teknik adam yılda 12 milyon Euro kazanacak. Elbette bu karar Liverpool taraftarlarını oldukça üzerken İngiliz basınında da dedikoduları alevlendirdi. Bunun temel sebeplerinden biri Red Bull’un geçtiğimiz mayıs ayında bir dğer İngiliz kulübü olan Leeds United Kulübü’nün azınlık hisselerini satın alması. Bu anlaşmayla birlikte Klopp’un yakın dönemde Leeds’in başına geçebileceği konuşulmaya başlandı. UEFA Kupasın’da yarı finale kadar çıkan Leeds United’ı başarıdan uzak yılların ardından İngiliz futbolunun zirvesine geri döndürecek tek kişinin Klopp olduğunu düşünenlerin sayısı bir hayli fazla. Kenarda olmanın cazibesine yeniden kapılırsa Klopp’u bu kez Anfield Road’da değil Elland Road’da görebiliriz.
iSPANYA’YI AVRUPA ŞAMPiYONU YAPAN LUiS DE LA FUENTE YILDA 600 BiN EURO ALIYORMUŞ
İspanya, önceki gün UEFA Uluslar A Ligi’nde karşılaştığı Danimarka’yı 1-0 yenerken, teknik direktörü Luis de la Fuente, benzeri olmayan bir galibiyet yüzdesine ulaştı. Matadorlar’ın başında çıktığı 24 maçta 20 galibiyet, 2 beraberlik ve 2 mağlubiyet alan Fuente 2,58 puan ortalamasıyla milli takım tarihinin en başarılı teknik direktörü oldu. Daha önce İspanya U19 ve U21 milli takımları ile Avrupa şampiyonluğu kazandıktan sonra A milli takımla da önce UEFA Uluslar Ligi’ni ardından Avrupa Şampiyonluğu’nu kupalarını kaldıran Fuente, bu başarılarına rağmen meslektaşlarına oranla çok az para kazanıyor. Yılda 600 bin Euro alan Fuente’nin bu konuyla ilgili sözleri son derece manidar: “Bir Avrupa şampiyonunun sözleşmesiz kalması normal değil. Luis Enrique’de de aynı şey olur muydu bilmiyorum. Beni U21’den terfi ettirdikleri zamankiyle aynı şartlara sahibim. Sözleşmeyi şimdi imzalasaydım adil olurdu.” Bakalım başarı gelirse şartları iyileştireceğini açıklayan İspanya Futbol Federasyonu bu sözünün arkasında duracak mı? Yoksa Fuente mütevazı maaşına devam mı edecek?
MANCHESTER CiTY GENÇLERiNiN GiZLi KAHRAMANI
Pandemiden bu yana özel antrenörlerle çalışmak futbolcular arasında oldukça yaygın hale geldi. Özellikle Manchester City’nin genç oyuncuları kendilerini Dean Brathwaite’e emanet etmiş durumda. Portekiz’de haziran ve temmuz aylarında genç oyuncularla birebir çalışan Brathwaite çalıştırdığı pek çok oyuncunun yükselişe geçmesiyle aranan bir isim haline geldi. Pep Guardiola ile antrenman yapan oyunculara yardım etmenin olağanüstü bir duygu olduğunu söyleyen Brathwaite, “Aslında yaptığım iş beyni sürekli eğitmekle ilgili. Oyuncular pozisyona girdiğinde üzerinde çalıştığımız şeyleri yapmalarını istiyorum. Bu onlardaki özgüven duygusunu da artırıyor. Oyuncular benimle birlikte olduğundan beri muhtemelen dört veya beş farklı şut tekniği geliştirdi” diyor. 21 yaşında iken ciddi bir hastalık geçiren Brathwaite, 5 yıl boyunca bırakın top oynamayı, yürümekte bile zorlanmış. Bu zorlu süreçleri atlattığı dönemde kendi için antrenörlük yaptığını vurgulayan teknik adamın hikayesi de genç oyunculara örnek olacak türden.
Ancak geçtiğimiz çarşamba günü şok bir açıklama yapılarak, gelecek yıldan itibaren çizgi hakemleri kullanılmayacağı ve yerini tamamen Yapay Zeka’ya bırakacağı duyuruldu.
SANİYENİN 10'DA 1'İ
Topun yere değmesinden itibaren saniyenin 10’da 1’i kadar bir sürede tepki veren yeni sistem, 160 km hızla atılan servisleri bile çizgi hakemlerinden daha isabetli değerlendiriyor. Turnuvanın organizatörü All England Lawn Genel Müdürü Sally Bolton’a göre ELC (elektronik çizgi çağrısı) adlı sistemin güvenilirliği maksimum düzeyde. ELC’ye geçiş kararı turnuvada görev yapan 300’den fazla çizgi hakeminin geleceğini belirsizliğe sürüklerken, başhakem Richard İngs, Telegraph’a yaptığı açıklamada, “Bu üzücü ama kaçınılmaz bir gün. Hakemlerin sevgi ve tutkuları ellerinden alındı” ifadelesini kullandı.
GÜVEN SORUNU VAR
Şurası bir gerçek; yapay zeka sporun her alanını ele geçirmeye devam ediyor. Bu tip teknolojiler kesin kazanımlar yaratsa da güven konusunda hâlâ soru işaretleri taşıyor. Eski hakemler de bu konuda büyük bir haksızlığa uğradıklarını düşünüyorlar. Bakalım zaman onları mı yoksa yapay zekayı mı haklı çıkaracak?
GELECEK VADEDENLER LİSTESİNDE KENAN VE YASİN VAR, ARDA YOK
CiES Futbol Gözlemevi, henüz 20 yaşına girmemiş futbol sahnesinin gelecek vadeden gençlerinin listesini yayınladı. 20 kişilik listedeki oyuncuların büyük bölümü şimdiden takımlarının önemli figürleri olarak öne çıkıyorlar. Geçen yılki resmi maçlar dikkate alınarak oyuncuların yaşlarının ve mevkilerine göre tecrübelerinin değerlendirildiği araştırmada, Barcelona’nın 18 yaşındaki yıldızı Lamine Yamal, diğer futbolcuların ortalamasından 2,75 kat daha fazla tecrübeyle ilk sırada yer aldı. Yamal’ı, takım arkadaşı Pau Cubarsi ve Real Madridli Endrick takip ediyor. Real Madridli Arda Güler’in bulunmadığı listede, Juventus forması giyen Kenan Yıldız listede 15. sırada yer alıyor. Kenan, aynı yaş ve pozisyondaki oyunculara göre 2,04 kat daha fazla deneyime sahip. Bizim açımızdan listedeki sürpriz isim ise Kasımpaşa’da oynayan Yasin Özcan. 18 yaşındaki Yasin aynı kategorideki oyunculardan 2,09 kat fazla deneyime sahip.
HER GENÇ İNGİLİZİN RÜYASI: DORTMUND
Özellikle sol tarafı çok iyi kullandılar. Her ne kadar savunmaya dönüşlerde aynı coşkuyu göstermeseler de ofansif anlamdaki istek dikkat çekiciydi. Şenol Güneş bu maçta Ozan Tufan’ı sol iç olarak kullandı. Sakatlanana kadar bu sezonki en iyi maçını oynadı. İlk golle perdeyi açan Edin Visca bir kez daha fark yaratan isimlerden biriydi. Trabzonspor’un hücumdaki etkinliğine kontrataklarla karşılık veren Konyaspor ilk bölümde Sloven oyuncusu Kramer’le çok önemli pozisyonlar buldu. Kramer’in topu saklaması ve savunma arkasına yaptığı koşular Trabzonspor savunmasına son derece zor anlar yaşattı.
BANZA RAHATLATTI
Devreye 2-1 önde giren Trabzon 2. bölümde Banza’nın attığı golle oldukça rahatladı. Bu golden sonra da baskın oyununu sürdüren bordo mavililer tıpkı ilk yarıda olduğu gibi savunmada büyük boşluklar vermeye devam etti. Trabzonspor yarı sahasında baskısını artıran Konyaspor’da kazanılan penaltıyı Umut Nayır’ın kaçırması oyuna yeniden ortak olma umutlarını da bir anlamda bitirdi. 90. dakikada gelen Keita golü ve ardından kaçan pozisyonlara rağmen Trabzon son çeyrekte galibiyetle sahadan ayrılmayı başardı. Şenol Güneş yönetiminde ilk kez sahadan galibiyetle ayrılan Trabzon’un 45 dakikalık oyunu tatmin etti. Özellikle duran top ve duran topların devamında. Ancak savunmadaki problemler hala net bir çözüm bekliyor...
G.Saray’ın Avrupa Ligi’ndeki rakibi PAOK, yetiştirdiği yetenekli futbolcularla 2020’de dikkatleri üzerine çekmişti. O dönemler Tzolis ve Akpom gibi yetenekli oyuncular Avrupa’nın önemli takımlarına gitmişti. Geçen 4 yıllık süreçte ligde iyi bir görüntü çizse de gençleşmekten çok yaş ortalaması daha da yükselen bir takım hüviyetinde olan PAOK yine de yabana atılmaması gereken bir takım.
TANIDIK BiR iSiM
Kadro değeri yaklaşık 100 milyon Euro olan Selanik ekibi son haftalarda iyi bir seri yakaladı. Özellikle iç saha maçlarında seyirci desteğiyle son derece baskın bir oyun oynuyorlar. Kadrosunda Tissoudali, Chalov, Despodov, Schwab, Konstantelias ve Camara gibi son derece yetenekli oyunculara sahip. Beşiktaş’tan ayrılan Omar Colley de Yunan ekibinde.
DESPODOV’UN ASiSTLERi KRiTiK
Takımda en çok göze çarpan oyuncu sağ kanatta forma giyen Kiril Despodov. Her iki kanatta da görev alabilen oyuncu takımın şu anda en çok asist yapan oyuncusu durumunda. Schwab da dikkat çeken bir isim.
RAZVAN LUCESCU ÇALIŞTIRIYOR
Takım gol yollarında sıkıntı çekmese de öne çıkan özellikleri takım savunmasına verdikleri önem. Büyük maçlarda bu konuda çok daha dikkatliler. Genellikle 4-2-3-1 düzenini kullanıyorlar ancak zaman zaman 5’li savunmaya döndükleri de oluyor. Bu sezon hem ligde hem Avrupa’da az gol yemelerinin sebebi de bu. Razvan Lucescu’nun görev yaptığı PAOK, 4 şampiyonluk yaşadığı Yunanistan liginde bu sezon 5 maçta 4 galibiyet 1 beraberlikle lider durumda.
Jose Mourinho birkaç sezon önce Josep Guardiola'nın Manchester City'de inşa ettiği yapılanmayı "Bu bir futbol mirasıdır" sözleriyle değerlendirmişti. Bugün o sözü tekrar hatırlayınca Portekizli teknik adamın ne kadar haklı olduğunu görüyoruz. Guardiola kulübün başına geçtiğinden beri transferlere harcadığı paralarla gündeme geliyordu. 2016'dan itibaren City transferlere 1,5 milyar Euro harcadı.
Para harcarken kazanmayı da öğrenen bir kulübe yine Josep Guardiola sayesinde dönüştüler.
SON 3 SEZONDA 400 MİLYON EURO KAZANDILAR
Kulüp tarihindeki en pahalı 10 satışın 9’u Guardiola varken gerçekleşti ve bunların 7’si son üç sezonda oldu. Manchester City bu oyunculardan 400 milyon Euro gelir elde etti. Bu rakamlarla birlikte City, Guardiola geldiğinden beri transferlerden 850 milyon Euro kazandı. Yani bir anlamda harcadığının yarısını yeniden kasasına koydu.
650 MİLYON EUROLUK 11'İ KORUDU
Guardiola geçen yaz serbest kalan ve Barcelona’ya giden İlkay Gündoğan’ın geri dönüşüyle birlikte 650 milyon Euro’luk ideal 11’indeki tüm parçaları korumayı başardı. Genç oyuncuların satışından yaklaşık 150 milyon Euro kazanan ekip Rico Lewis, James McAtee ve Oscar Bobb gibi yeni yetenekleri de futbol sahnesine sundu. Geçen yılın MVP’si (En Değerli oyuuncu) olan City ürünü Phil Foden da kadrodaki yerini koruyor.
GUARDIOLA DAKİK OLMAYI ÖĞRENMELİ