Elbette bağışıklığımızı artıralım. Önlem alalım. Hijyene, dezenfeksiyona bir kat daha önem verelim. Ama bu konuların nereden çıktığını da aklımızdan çıkarmayalım.
Şimdi gelelim korona gibi virüslerden korunmak için ne yapmamız gerektiğine:
A) Birincisi virüsten korunmak yani içeri girmelerine engel olmak
B) İkincisi bağışıklığı artırmak
Virüs vücuda nereden girer?
Burun, göz, ağız bunlar mukozalı kısımlar. Korunma yollarından en önemlisi bu bölgeleri temiz tutmak.
Bir diğer konu dezenfeksiyon. Dezenfeksiyon yöntemiyle dezenfekte edilecek maddede bulunan hastalık yapıcı ve zarar verici mikroorganizmalar hedef alınır.
Dezenfeksiyonu sağlamak için Dünya Sağlık Teşkilatı’nın (WHO) önerileri:
Vegan kelimesini orada burada şurada ne kadar çok duyar olduk değil mi? Bu bir lobi faaliyeti mi, endüstrinin oyunu mu, gerçekten dünyanın gidişatını değiştirme iyileştirme çabası mı diye tartışıladursun dünyada veganlık ile ilgili ilginç gelişmelere tanıklık ediyoruz, öyle ki etmeye de devam edeceğiz.
Bir yandan Birleşmiş Milletler 10 yılımız kaldı diyor, Avustralya’da yangınlar çıkıyor, Kanada gibi ülkeler beslenme rehberlerini neredeyse vegana yakın yapıyor.
Yine de kafamız karışık. Çünkü, bir anda vegan konusunda bombardıman altında tutulduk gibi hissediyoruz. Oysaki bu bombardıman gibi hissettiğimiz gerçekle yüzleşme zorunluluğunda geç bile kaldık.
Sadece vegan beslenerek dünyanın kaynakları daha tasarruflu kullanılıyor. Mesela toprak kullanımının %90’ı sadece vegan beslenerek korunuyor. Su da aynı oranlarda korunuyor.
Bir porsiyon hayvan etinden yapılmış hamburger için 3.668 litre su harcanırken nohut içeren bir porsiyon vegan hamburger için 2,5 litre su harcanıyor. (Kaynak: Water Footprint Network)
Dünyada gezegenimizin sürdürülebilirliği adına vegan beslenmeye geçiş son zamanlarda epey hızlı oluyor, ülkemizde ne yapılıyor derseniz onları da ilerleyen haftalarda işleyeceğim.
Oscar’da vegan menü
Stres, hangi kaynaktan gelirse gelsin stres hormonu olan kortizol adlı hormonu artırır. Bu kaynak hava, su, toprak kirliliği gibi çevresel etkenlerden kaynaklı olabilir, psikolojik, fiziksel stres olabilir. Kortizol artınca stresten yemeler başlar ve insülin direnci oluşur.
Tam bu noktada besin tercihleri yaparken stres altında yanlış kararlar veririz. İnsülin direnci oluştukça tokluk hormonu leptin de işlevsiz hale gelir. Leptin direnci oluşur. Asıl sorun da budur. Doymak nedir bilmeyen bir vücuda sahipsiniz artık! Bu döngüyü düzenli fiziksel aktivite, yeterli ve dengeli beslenme, zihinsel arınma çalışmaları, nefes çalışmalarıyla kırabiliriz.
Stresi yönetmeye başlayınca besin tercihlerini de sağlıklı yapabileceğiz. Ancak yine de birkaç tavsiye vermek iyi olabilir:
Bu tarifle dondurma en sağlıklı tatlınız olacak. İşlenmiş şekersiz, sütsüz, katkı maddesiz vegan dondurmanızı evde yapabilirsiniz. Süt alerjisi olanlar, veganlar ve ev ekonomisi yapanlar için oldukça uygun bir tarif. İhtiyacınız olanlar sadece muz ve çilek, meyveleri çeşitlendirmek size kalmış, bu arada kavunla da çok güzel oluyor. Yapılış metodu her meyveyle aynı...