Eşek gibiymişiz kardeşim

Hazret twitter'da coşmuş... “Ya bu ülkede eşşek gibi sessizce yaşayacaksınız ya da defolup gideceksiniz!”

Haberin Devamı

'Hazret'in bir ağabeyi bir de koltuğu var.

Ağabey, son yerel seçimde İzmir'i yönetmeye aday olan eski Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım.

Koltuk, Kızılay İstanbul Şube Başkanlığı.

'Hazret'in adı İlhami Yıldırım.

Kimdir, necidir diye sanal aleme daldım, Hazret'i sordum.

Bir röportaj vermiş kamuyoyunun Adnan Hoca olarak tanıdığı Adnan Oktar'ın televizyon kanalına.

"İnşallah", "Maşallah" tarzı röportajda kendisini "İyilik hizmetkarı" olarak tanımlıyor.

"Tam kendime göre bir kurum buldum" diyor, "Din, dil, ırk, mezhep ayrımı yapmaksızın herkese yardım ediyoruz" diyor.

Ne güzzzzzeellll, me muttttluuu!

Mutluluktan uyuyama ey vatandaşi böyle bir bürokrata sahip olduğun için!

Ancak...

Hazret, Okmeydanı'nda Uğur Kurt adlı vatandaşımızın da hayatını kaybettiği olayların ardından twitter'da coşmuş.

Haberin Devamı

Şunları yazmış:

“Ya bu ülkede eşşek gibi sessizce yaşayacaksınız ya da defolup gideceksiniz!”

Tutamamış kendini devam etmiş:

“Biz bu ülkeyi molotofla, tabancayla, havai fişekle, taş, sopayla değil, NENE hatunlarla, yırtık ayakkabıyla savaşarak kurduk! Size mi vereceğiz?”

"Durduramıyoruz efendim İlhami'yi" diyerek bir tweet'ini daha paylaşayım:

"Sizlere her kim destek oluyor, yüz veriyorsa o da şerefsizdir! Eğer arpanız fazla geldiyse o arpayı önünüzden almayı da biliriz! Arpa taşıyanları da biliriz."

Arpa taşıyan eşek oluyor tabii, açıklamama gerek var mı bilemedim...

Eşek ha?

Ne diyeceğimi bilemedim.

Ya ne yaptım?

Oturdum, Nâzım okudum, size de tavsiye ederim...

DÜNYANIN EN TUHAF MAHLUKU

Akrep gibisin kardeşim,
korkak bir karanlık içindesin akrep gibi.
Serçe gibisin kardeşim,
serçenin telaşı içindesin.
Midye gibisin kardeşim,
midye gibi kapalı, rahat.
Ve sönmüş bir yanardağ ağzı gibi korkunçsun, kardeşim.
Bir değil,
beş değil,
yüz milyonlarlasın maalesef.
Koyun gibisin kardeşim,
gocuklu celep kaldırınca sopasını
sürüye katılıverirsin hemen
ve âdeta mağrur, koşarsın salhaneye.
Dünyanın en tuhaf mahlukusun yani,
hani şu derya içre olup
deryayı bilmiyen balıktan da tuhaf.
Ve bu dünyada, bu zulüm
senin sayende.
Ve açsak, yorgunsak, alkan içindeysek eğer
ve hâlâ şarabımızı vermek için üzüm gibi eziliyorsak
kabahat senin,
— demeğe de dilim varmıyor ama —
kabahatın çoğu senin, canım kardeşim!

Haberin Devamı

NÂZIM HİKMET (1947)

Yazarın Tüm Yazıları