Bari Mete kurtulsun

İNSAN Hakları Derneği, 7 Mayıs’ta 10 yıldır tutuklu olan İrfan Eskibağ’ın ölümü üzerine bir açıklama yaptı.

Şu anda cezaevlerinde ciddi hastalıklarla boğuşan 411 mahkûm var. 230’u ağır durumda, 108’inin acil tedaviye ihtiyacı var.
Kamuoyuna ve yetkililere “Daha ne kadar sessiz kalacaksınız?” diye seslenerek biten açıklama metni şu soruyu da soruyordu: “İrfan Eskibağ öldü, şimdi sırada kim var?”
İrfan Eskibağ’a önce sarılık teşhisi konmuş, hastalığının pankreas kanserine kısa sürede evrilmesi ve cezaevi şartlarında hayatta kalamayacağı raporlarla kanıtlansa da, mahkeme heyetine mahkûmu tahliye ettirecek “uygun rapor” bulunamamış ve 41 yaşında hayata veda etmişti.
Postadan çıkan iki mektup, “Şimdi sırada kim var?” sorusuyla ilgili olabilir. Cezaevinden gelen mektuplar hemen kendini belli ediyor.
“Görülmüştür” damgası, kâğıdı ekonomik kullanmak amacıyla küçük ama okunaklı bir yazı...
Bu kez iki mektup da Kandıra’daki 1 Numaralı F Tipi’nden çıkmış yola, iki mektup da 26 yaşındaki Mete Diş’le ilgili.
Mete Diş, çok vahim bir şekilde “Hayata Dönüş” olarak adlandırılan operasyonu 10’uncu yılında protesto eden gruptaydı.
Kasım 2010’daki tutuklamanın ardından cezaevine yollanan Mete Diş, bu yılın şubat ayında dayanılması güç ağrı nedeniyle hastaneye sevk edildi.
Testis kanseri teşhis edildi ve tedavisine başlandı. Ancak bu süreçte tek kişilik hücreye alınan Diş’in kemoterapi sonrasında yaşadığı güçlükler baş gösterdi.
Günde bir saat havalandırma izni olan, cezaevi şartlarında tedavisine uygun beslenme ve bakım şartları bulunmayan Mete Diş’in hayatı enfeksiyona da açık olması sebebiyle cehenneme döndü.
Cezaevinden yazan arkadaşları enfeksiyon yüzünden yaşadığı zorlukları “Bir günde 3 kez hastaneye taşındığı oldu” diye özetliyor.
Bu arada mahkemeye de çıkıyor Mete Diş. “Cezaevi şartlarında bakımı sağlanamaz, ölür” diyor özetle raporlar, fakat mahkeme Adli Tıp’a sorulmasını istiyor.
Yine mektuptaki ifadeyle “3 dakika muayene ediliyor” Mete Diş. Adli Tıp raporu ise aynı hızda değil. Yaklaşık 2 ay sonra gelen raporda şöyle görüş belirtiliyor:
“Mete Diş’in tutukluluğunun devamı sağlığı açısından uygun değil ve iyileşme sürecini olumsuz etkiler. Kemoterapiye bağlı yaşanacak rahatsızlıklar karşısında, tutuklu bulunması sağlık hizmetlerinde gecikmeye sebebiyet vereceğinden ölümüne neden olabilir”.
Mete Diş’in bir dahaki duruşması 6 Haziran’da. Ancak bu raporun kabul edilmesi durumunda duruşma safhasından önce de tahliyesi mümkün. Kaldı ki 2.5 yıldır cezaevinde ve hüküm giyse bile yattığı süre cezasını karşılayacak!
Ailesinin son veda isteği bile mevzuata takılan Muhsin Barut’u, göz göre göre ölen İrfan Eskibağ’ı ve benzeri nice örneği görmeyen gözler Mete Diş’i ve benzeri durumdaki hasta mahkûmları görsün, bakarkör olmasın...
“Hayatın dertleri zehir, salı nutukları panzehir”, “Atılımım var deryaya karşı”, “Gündem kaydırma bahane, politika şahane” filan falan, hepsini anladık, tamam. Ama insanlar süründürülerek ölüyor, zulümdür.
Yazarın Tüm Yazıları