Colinfobia

Zaten herkesin gördüğü pozisyonlar; Lugano’nun sıkılan boğazı, Alex’in golünde Carlos’un ofsaytta olup olmadığı vs...
Ama sahada kuralları uygulamayı biraz da “asayişi sağlamak” zanneden Bünyamin Gezer’in büyük bir korkusunu açıklamak lazım. Colinfobia.
Kazım ne zaman bir topa hareketlense, Bünyamin Gezer kaşlarını çatıp “kımıldama” dedi.
Ne zaman görsek, bakışları “atarım” dese iyi, “askerliğini yakarım” der gibiydi...
Eli kolu bağlanan Kazım’ı bir yana bırakırsak, maçın en iyi oyuncusu Daum’du. Rijkaard karşısında üstünlüğü o sağladı. Kanatlarda Topuz ve Gökhan’la Arda’yı, Carlos ve Vederson’la da Keita’yı kilitledi. Maçlarında, oyunu rakip ceza sahasının önünde kuran Galatasaray’ın top taşımasını engelledi. Yani Bünyamin Gezer Kazım’ı, Daum Galatasaray’ı bağladı.
Ergün Penbe “Kadıköy’deki bir maçımızda, aramızdaki bir arkadaşın ilk Fenerbahçe derbisiydi. Soyunma odasında heyecandan kusuyordu. Hasan Şaş o kadar Galatasaraylıydı işte, düşünün” diyor.
Bu maçta soyunma odasında kusan oldu mu, bilmiyorum.
Ama Arda taşıdığı yükten dolayı istediklerini yapamadı. Keita, hareket edemedikçe sinirlendi ve bu sezonki ikinci yumruğunu attı. Ve Keita masalı erken bitti...
Ve Kadıköy kabusu 11 yaşına girdi.

ARDA, ASLA F.BAHÇE’YE GİTME!

Biliyorum, zaten gitmeyeceksin.
Ya da gidersen, diğerleri gibi “profesyonel futbolcularız” diyeceksin.
Ama deme.
Başarı Barcelona’da oynamak değildir. Çünkü şu an tek geçilen Messi’nin Dünya Kupası elemelerinde döküldüğünü de gördük. Adriano ve Ronaldo gibi “bir numara”ların nasıl büyük düşüşler yaşadıklarını da.
Başarı  Metin Oktay gibi olabilmektir.
Eğer senin gibi, yalnız vücuduna değil, ruhuna yerleşmişse bir takımın forması, o formayı hayatının sonuna kadar parlatabilmektir. Laporta’nın “bu takımda herkesin bir bedeli vardır, bir kişi hariç” diyerek kastettiği Puyol gibi olabilmektir.
Hatalar yaptın elbet. Hepimiz büyük hatalar yaptık. Ama senin yapacağın her hata daha büyük. Çünkü sen büyüyorsun. Her anlamda...
Messi gibi olabilir misin? Çok zor. Ama hırslarını  bırakıp bir düşün, gerek var mı gerçekten buna?
Baba Hakkı, Can Bartu ya da “Profesyonelliğe Karşı” olan Metin Oktay gibi futbol varoldukça anılmak mı istersin yoksa?
Amatör kal Arda. Herkes biraz çalışmayla amatörlüğü bir kenara atıp profesyonel olabilir. Ama çok az kişi amatör kalabilecek kadar profesyonel olmayı başarabilir.
Daha çok gol at, daha çok top ez, daha çok kavga çıkart, daha çok eleştiril Arda.
Ama sakın daha pahalı elbiseler ve formaların içine girme.
Üzerindeki Galatasaray formasından başka...

ÖZLENENLER KULÜBÜ

BiR: Galatasaray’da Hagi... Oyun kuran, sinirler bozulduğunda takıma sahip çıkan ve yerden kaldıran Gheorghe Hagi.
Elano’nun yerine bu takımda o olmalıydı.
iKi: Fenerbahçe’de Anelka... Çok kolay adam geçen ve son vuruşları mükemmel olan Nicolas Anelka. Kazım’ın yerinde o
olsaydı, fark çok daha büyük olurdu.
ÜÇ: Galatasaray’da Bülent Korkmaz... Galatasaray’ın dağınık savunmasını bir tek o toplayabilirdi.
DÖRT: Fenerbahçe’de Tuncay Şanlı... Arkada geniş koridorlar bırakan Galatasaray için büyük tehlike olabilirdi.
BEŞ: Alpaslan Dikmen... Bir derbi daha onsuz bitti.