Zorlu engelleri uzmanlarla aşarız

İsmet SOLAK

16 yıldan beri çok acı çektik, çok...

PKK terör örgütü; yaşlı-genç, asker-sivil, öğretmen-öğrenci demedi, günahsız bebeleri bile öldürdü. 30 binden fazla yurttaşımızı yitirdik.

Gencecik fidanlar al kanlar içinde biçildiler, yıkılıp düştüler.

Bu acı, büyük acı... Yine de serinkanlı olmalıyız:

‘‘Sonunda, yüzyılın katili sayılan kanlı terör örgütünün başı yakayı ele verdi. Kaçtığı delikten çıkarılıp, kıskıvrak yakalandı. Söz artık yargıda. Acılıyız ve duygu yüklüyüz. Tamam, ama sağduyulu olmalıyız.’’

Deneyimli, olayların içinde pişmiş bilim adamları böyle diyor:

‘‘Sağduyu; araştırma ve incelemeler yapan uzmanları dinlemekten geçiyor. Bu konuda, çok iyi yetişmiş uzmanlarımızı ekranlarda gördük, tanıdık.’’

Bunlardan biri, Gazi Üniversitesi Kamu Yönetimi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ümit Özdağ. Altyapısı sağlam, donanımlı ve gencecik bir bilim adamı:

‘‘1961 yılında Tokyo'da doğdum’’ diye söze başlıyor. İlk, orta ve lise eğitimini TED Ankara Koleji'nde yapıyor. Münih'in Ludwig Maximilians Üniversitesi, Siyasal Bilgiler, Felsefe ve İktisat Fakülteleri'nde yüksek öğrenimini tamamlıyor. NTV'deki program öncesi ve sonrasında, bu genç bilim adamını daha yakından tanıdım.

- Önce ‘‘Türk Siyasi Yaşamında Ordunun Rolü’’nü incelemeye aldım. 27 Mayıs olduğunda doğmamıştım. Ama herkes, ordunun bu tarihten sonra siyasete ilgi duyduğunu sanıyordu. Yanlıştı. Türkiye Cumhuriyeti'ni Atatürk ve subay arkadaşları kurmuştu. Konuya, bu çerçeveden baktım.

- Sovyetler'de Glasnost Süreci ve Ortadoğu'da Siyasi Yapılanmalar konularında çalıştım. Ancak, doktora tezimi 1990 yılında, ‘‘Atatürk ve İnönü Döneminde Ordu-Siyaset İlişkileri’’ konusunda verdim. 1993'teki doçentlik tezim, ‘‘Menderes Döneminde Ordu-Suyaset İlişkileri ve 27 Mayıs’’ oldu.

* * *

Özdağ, aslında tabu sanılan konuları mercek altına yatırıyor:

- 1995 yılında, PKK olayı alevlendiği sırada, Güneydoğu'da en kapsamlı saha araştırmalarını gerçekleştiriyor. 10 il ve 20 ilçede tam 8 bin 802 kişiyle ve bu illerden göçen 1860 vatandaşla anket yapıyor.

- 1996 yılında Dışişleri bünyesine geçip, Kuzey Irak'ta ekonomik-sosyal doku araştırmaları yapıyor. Aynı yıl, Brüksel'de NATO karargáhında NATO'nun genişlemesi ile ilgili toplantılara katılıyor.

- Avrasya Dosyası Dergisi'nde Türkiye'yi ilgilendiren ülkeleri ve bazı önemli konuları gündeme taşıyor.

- 1997 yılında Bitlis'in Mutki İlçesi'nde bölgenin sosyo-ekonomik dokusu ve siyasal eğilimleri ile ilgili saha araştırmasını yapıyor.

- 1997 ve 98'de ABD'de dokuz ay süren araştırmalar yapıyor. ‘‘Türkiye'nin Kuzey Irak Politikası’’ konusunda tebliğ sunuyor. Washington Kürt Enstitüsü tarafından düzenlenen ‘‘Ortadoğu'da Kürt Sorunu’’ konferansına katılıyor.

* * *

İşte olay bu. Böyle uzmanlaşan elemanlarımızla, doğru sonuca varacağız. Zaten, bu çalışmaları gören devletimiz de genç adamdan yararlanıyor:

- Jandarma Genel Komutanlığı, Milli Güvenlik Akademisi, Polis Akademisi, Kara Harp Okulu, Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanlığı ve Terörle Mücadele Daire Başkanlığı bünyesinde dersler, konferanslar veriyor.

Bunlar yetmiyor. Özdağ, dur durak bilmiyor. Harıl harıl çalışıyor.

‘‘Kuzey Irak, Türkiye ve PKK: Bir Sınırötesi Gayri Nizami Harbin Öyküsü’’ adlı eseri iki hafta içinde yayınlanacak.

Orta Asya Türk Cumhuriyetleri'nin bulunduğu Bağımsız Devletler Topluluğu içindeki ‘‘Milliyetçilik ve Etnik Sorunlar’’ ile ‘‘Küreselleşme, Bölgeselleşme ve Milli Devlet’’ adlı kitaplarını da yayına hazırlıyor.

İşte size, devletin bilimden yararlanacağı adres.

Büyük ülkeler, yetişmiş insan güçleriyle, değerleriyle yücelir.