Siyasi havadan değişik manzaralar

İsmet SOLAK
Haberin Devamı

Siyasi hava bugünden yarına değişiyor. Perşembe akşamı, Yalım Erez'in DTP'nin başına geçmesi garanti görülüyordu. Cuma sabahı hava değişiverdi.

Cindoruk, ‘‘Ben şahsen her fedakárlığa hazırım’’ diyor. Ancak, diğer DTP yöneticileri pek istemiyor. Erez bu havayı koklayınca demeci patlattı:

‘‘Siyaset bizim için olmazsa olmaz şart değildir. DTP'ye katılmamız, ancak bugünkü ilkelerimizi orada gerçekleştireceğimize inanırsak olur.’’

Ne olacak şimdi? Neler olacak, neler olacak!

Cindoruk, pazar günü program arasında, ‘‘İ. Melih, ANAP'a büyükşehir adaylığı için başvurmuş, duydun mu?’’ diye sordu. Şaka yapıyor sandım. Ciddiydi, ‘‘Çok önemli bir yerden duydum. Araştır bakalım, belli olmaz’’ dedi. Ben, Gökçek'in Fazilet'ten aday olduğunu duymuştum. Ama belli olmaz.. Gökçek, daha önce ANAP'tan belediye başkanı değil miydi?

Doğan Taşdelen'in CHP'den ayrılıp DSP'ye girmesi geniş yankı yarattı. Baykal ve arkadaşları, ön seçimde ısrar eden Taşdelen'in delege gücünü biliyordu. Anketlerden de Taşdelen çıkmıştı.

O yüzden merkez yoklaması ile Celal Doğan'a dönmüşlerdi. Taşdelen son ana kadar, ‘‘Önseçim var mı, yok mu?’’ sorusuna yanıt aradı. ‘‘Önseçim yok’’ dendi. Böylece Taşdelen ile Karayalçın birlikte dışlanacaktı.

Nereden mi biliyorum? Taşdelen, bir gün önce Karayalçın'ı aramıştı:

‘‘Murat Bey, size adaylık garantisi verildiyse ben istifa etmeyeceğim.’’

Karayalçın, ‘‘Sevgili Doğan, bana hiç kimseden bir haber gelmedi’’ dedi. Bunu Murat Bey'e de sordum. Doğruladı. Sonra önseçim kararı alındı. Ancak, Baykal, ‘‘Adayımız Karayalçın’’ diye açıkladı. Erol Tuncer, üç aydan beri hazırlanıyordu. Önseçimin seçimi ise belliydi. Tuncer ne olacaktı?

Siyaset işte böyle. Esen rüzgárlar değişiveriyor!

ÇAKMUR DIŞLANIYOR

CHP, İzmir'de merkez yoklaması yapıyor. İl Başkanı Bülent Baratalı'yı aday gösteriyor. Tabanda gücü olan Yüksel Çakmur dışlanıyor. Kıyameti bekleyin. İzmir'de asıl güçlü adayın DSP'li Ahmet Piriştina olduğunu herkes biliyor. Piriştina, toplumun her kesiminde seviliyor. Adaylığı kesin gibi!

DSP'nin Eskişehir'de Büyükşehir adayı için Prof. Yılmaz Büyükerşen'den bahsediliyor. Duyunca çok sevindim. Benim çok sevdiğim ve güvendiğim bir bilim adamı. Eskişehir için müthiş ve büyük kazanç olur!

KİR VE ÇAMUR

Ben bu haberlerle uğraşırken, meslek büyüğüm Orhan Birgit arayıp, ‘‘Öncü'yü okudun mu? Malum şahıs bir şeyler yazmış’’ dedi. Okudum.

Mal Varlığı ile ilgili şaibelerin hesabını veremeyen malum bir liderin sabıkalı tetikçisi, uyduruk senaryolarla beni küçük düşürmeye çalışıyor... Kırklareli'ne gitmiş, Köfteci Küçük Mustafa'da soyadını vermediği kişilerle benim adaylığım üzerine sohbet etmiş! Benden ‘‘Şişman’’ diye bahsedilmiş!

Şuraya bakın? Uyduruk ve düzmece yalan. Soyadını vermediği isimlerle beni lekeleyeceğine; tüm ticaret erbabının saydığı Ali Bayraktaroğlu'na, saatçi Cengiz Bayraktaroğlu'na sorsana... Kırklareli'nin saygın ikizleri Ahmet ve Hüseyin Bayraktaroğlu vefat ettiler. Ama çocukları hayatta; Turhan ve Ahmet Bayraktaroğlu'na sorsana. Yazı yazmak, yalan dolanla olmaz.

Sahte çek kesmeye de benzemez. Tam Emin Çölaşan'ın yazdığı gün, malum gazetede bana hakaret ediliyor. Ne alaka! Durduk yerde bu kir, çamur neyin nesi? 35 yıldan beri meslek ahlakı ve onurla mücadele eden bir gazeteciye leke atanların yakasına kim yapışacak? Memduh adlı bu kişiyi tetikçi olarak kullanan Çiller ailesi, ne kazandığını sanıyor? İşte, yine suçüstü yakayı ele verdi. Kırklareli'ne gitmiş! Orada gideceğin yer, Aydın gibi dürüst bir insanın ünlü işyeri değil, eski adresin Kofçaz Cezaevi olmalıydı.

Bayraktaroğlu sülalesi, iyi günde kötü günde, dedemden bugüne bizim aile dostumuzdur. Yeni aldığın soyadın sana yeter. Haddini bil ve önünden ye!

Bayraktaroğlu soyadını taşıyan diğer temiz insanları boşuna üzme!



Yazarın Tüm Yazıları