Moskova'dan sevgilerle...

İsmet SOLAK
Haberin Devamı

Moskova tertemiz bir kent. 200 kilometrelik metrosu var, tek çöp yok. Parklarda ve kaldırımlarda sigara izmaritine bile rastlamadık.

Eski döneminin hantal ve kirli görüntüsü kayboluyor. Yeni makyajla tüm binalar renk cümbüşüne dönüşüyor. Caddeler canlanmış, cıvıl cıvıl kaynıyor. Kentin dört yanı nehir, Volga da bu nehirle birleşiyor. DSP'li Fikret Ünlü, ‘‘Şu hale bakın; ne bir poşet atılmış ne de kanalizasyon akıtılmış’’ diyor.

ANAP'lı Lütfullah Kayalar'ın yemyeşil piknik alanları için gözlemi: ‘‘Ne bir yırtık gazete parçası, ne kırık bira şişesi!’’ Yürekten destekliyorum: ‘‘Hey uygarlık kültürü, temiz yüzünle bize de uğra!’’

Kızıl Meydan cazibe merkezi. İşadamı Bünyamin Atik'in tespiti: ‘‘Eskinin kalın kaşlı, asık yüzlü komünist liderlerinden eser yok. Şimdi bakımlı ve endamlı Rus kızları, gelinlik ve duvaklarıyla gelmiş dilek tutuyorlar.’’

RP'li Zeki Ergezen'in sesi duyuluyor: ‘‘Bunlar komünisttir, diye uzak durmuşuz. Komünistlik onlarda kalsaydı da, kalkınmışlığı alsak olmaz mı?’’

Rusya'yı eskiden de gören eski Bayındırlık Bakanı Cengiz Altınkaya şöyle diyor: ‘‘8 yıl önce sarı ve gri ton hâkimdi. Şimdi kent çarpıcı renklere bürünüyor. Vitrinleri ünlü dünya markaları süslüyor.’’

DYP'li Hayri Doğan, ‘‘Burası Türk müteşebbisleri için büyük imkân. Buna devletin de desteğini sağlamak lazım’’ diyor.

DTP'li Cemal Alişan, yıllar önce geldiği Moskova ile bugünün çok farklı olduğunu görüyor: ‘‘Türkler çok büyük işler yapıyor. Bu yatırımcılara tam destek vermek gerekir. Onlarla gurur duydum.’’

* * *

Hürriyet Parkı, tarihi bir mekân. Bir dönem Napolyon'un topları, İkinci Harp'te Hitler'in ordusu buraya dayanmış. Parkın üç ayrı noktasına kilise, cami ve sinagog inşa edilmiş; ‘‘Bu vatanı birlikte kurtardık’’ anlamına... Cami imamı Tatar. Kapıdan girdik, dini nikâh kıyıyordu. Çok sıcak bir yapı. Mimarisine bayıldım. Rusya nüfusunun yüzde 10'u Tatar asıllıymış.

Lenin Tepesi, Moskova Üniversitesi'nin ön yakası. Kent, tüm ihtişamı ile önümüze serildi. Üniversitenin 55 bin odası varmış. Aynı yapıdan beş tane mevcutmuş; Stalin tarafından Alman esirlere yaptırılmış.

Heyet belki isteksizdi, ama çok ısrar ettim, Nazım Hikmet'in mezarını da ziyaret ettik. FP'li Ergezen şakayla karışık, ‘‘Kadeşim o da Türk vatandaşı idi, ne mahzuru var’’ dedi. DSP'li Ünlü ile hatıra fotoğrafı çektirip taze karanfil bıraktık. Mezarlıkta en çok çiçek, Nazım'ın mezarında vardı. Ünlü, ‘‘Bizim Kurthan Hoca (Fişek) çok kıskanacak İsmet. 10 yıl önce gelmiştik, mezarı ziyaret edememiştik’’ dedi ve beni kutladı. Gorbaçov Vakfı'nın yeni binasını Köymen şirketi yapıyor. Gorbaçov'un kızı İrina, Türkler'i seviyor.

* * *

Son gün, Rusya-Türk İşadamları Birliği'nin kahvaltısına katıldık. Birlik Başkanı Ali İhsan Akıskalıoğlu, Rusya'nın önemini bir kez daha vurguladı:

‘‘SSCB'nin yüzölçümü 23 milyon kilometrekare idi, Rusya'da kalan bölüm 17 milyon. Her türlü doğal kaynak var; gaz, petrol, kömür. Rusya denince akla Nataşa geliyor. Bu bizi mahvediyor, Ruslar'ı da çok üzüyor.’’

Milletvekillerimiz de konuştu. Lütfullah Kayalar, öyle içerikli konuştu ki, yanımdaki işadamı, ‘‘Siyaset tamamen tıkandı, yeni adamlar yetişmiyor sanırdım. Kayalar'ı dinleyince umutlarım arttı’’ diye kulağıma fısıldadı.

Büyükelçi Nabi Şensoy, tarihi rezidansa davet etti. Kahve ikram etti. 1924'te Atatürk döneminde alınan binanın mülkiyeti de Türkiye'nin. Şensoy, ‘‘Şu an Rusya'da 40 bin Türk yaşıyor’’ derken şaşırdım. Eskiden bu ülkede 20 Türk varmış! Şensoy, 40 bin insanımız için bir şans doğrusu.

Son söz; Moskova sadece Nataşa değil... Muhteşem bir dünya kenti olmuş!













Yazarın Tüm Yazıları