Paylaş
Yeni komutan Kıvrıkoğlu Paşa nasıl bir insandır? Bu hafta başından itibaren mesai arkadaşları ve yanında ast-üst birlikte çalışan kurmaylarla konuştum.
Onun kişiliği ile ilgili ortak yargı şu: Karadayı Paşa neyse Kıvrıkoğlu da aynısı: ‘‘Laik Cumhuriyet'in yılmaz bekçisidir.’’
Atilla Ateş Paşa farklı mı? Çevik Bir Paşa, Doğu Aktulga Paşa, Erol Özkasnak Paşa da böyle. Nedeni açıklanırken, ‘‘Okul sıralarında lider bilinciyle yetişmiş komutanların tümü, Atatürk ilke ve inkılapları ile yoğrulmuştur. Bu hamur başka türlü maya tutmaz. Bu hamurdan bozuk ekmek yapılamaz’’ diyorlar.
* * *
Kıvrıkoğlu'nun asker ve aydın yapısını sordum. Bir emekli Paşa anlattı:
‘‘Bir kere, çok iyi bir askerdir. Metodik bir adamdır. İkincisi de, tutumludur. Kişisel anlamda değil, Silahlı Kuvvetler açısından çok tutumlu biridir. Ordunun her bir kuruşu için bir çığır açacağına inanıyorum. Üç, akıllıdır. Birinci Ordu'yu çok iyi eğitmiştir. Işık tutulacak yerleri koymuş, bunu Kara Kuvvetleri'ne taşımıştır. Orada geliştirdiği metodları getirip Silahlı Kuvvetler'in muharebeye hazırlanmasında çok teknik, çok akıllı girişim ve uygulamaları olmuştur.’’
Bir dönem çok yakın mesai yapan bir Paşa da, ‘‘Kültürlü bir kurmaydır ve İngilizcesi çok iyidir. Dış dünyayı bilir, çok okuyan biridir. Hiç üzerine gölge düşmemiş biridir. Gölge düşeceğini de sanmıyorum. Birliklerini muharebe ettirebilir. Olayın kalbine elini atabilir ve yakalayabilir. Hem Ordu, hem Kuvvet Komutanı olarak bunu kanıtlamıştır’’ dedi.
‘‘Laiklik konusunda öncekiler gibi katı değil’’ diye yazanlar var. YAŞ öncesi de o iğrenç dedikodularla, ‘‘Komuta kademesinde felanca Alevi, filanca Fethullah Hoca'ya yakın’’ denilmişti. ‘‘Böyle olsa, bir ömür kendisini nasıl saklamış olabilir?’’ diye soranlara kim cevap verecek?
28 Şubat döneminde de olmuş. ‘‘Ordu din düşmanı, komutanlar ibadeti yasaklıyor’’ gibi fısıltılarla, kendi ordusu millete kötü gösterilmek istenmişti.
* * *
Ben, bir televizyon konuşmasında buna değinmiştim:
‘‘Ben, bu ocakta yetiştim. Kuleli'de, Harbiye'de oruç tutanlara özel şefkat gösterilir; üç kap yerine yedi kap yemek verilir. İbadet edenler himaye görür. Bu çamur değil günahtır.’’
Karadayı Paşa bir kokteylde sohbet ederken, ‘‘Çok güzel şeyler söyledin, sizi zevkle ve dikkatle izledim. Tebrik ederim’’ demiş, ‘‘Bu Ordu, din düşmanı olur mu? Peygamber Ocağı'nda saf ve temiz ibadet yasaklanır mı?’’ sözlerimi beğenmişti.
Şimdi önemli bir göreve gelen Paşa katılmıştı:
‘‘Amaç belli, laik Cumhuriyet'i yıkıp din esasına göre bir yönetim getirmek isteyenlere karşı Ordu kararlı tavır koyunca çamur atıyorlar.’’
Kıvrıkoğlu'nun bir Türkmen çocuğu olduğunu söyleyen bir Paşa da, ‘‘Yani, ne mutlu Türküm diyene, diye haykıran böyle biri, ülkeyi kendisinin önüne koyan insandır’’ dedi ve başka özelliklerini anlattı:
‘‘Çok çalışkan ve takipçidir, Verdiği emri izler. Adildir ve profesyonel bir kurmaydır. Emir verebilir. Emir vermek, askerlikte çok önemlidir. Emir veren muharebe de yaptırır. Hani Atatürk, ‘‘Size savaşmayı değil, ölmeyi emrediyorum’’ demişti ya, emir verebilmek işte budur.’’
Hayırlı olsun Paşam, nasibiniz her daim zafer olsun...
Paylaş