Bu mutluluk yaşgününü aşıyor

İsmet SOLAK
Haberin Devamı

Baba 75 yaşında. Cumartesi akşamı arayıp doğum gününü kutladım. ‘‘Daha doğmadım, yarın doğacağım’’ deyip bastı kahkahayı. Ve bir fıkra anlattı:

‘‘Bir gazetede okudum, hoşuma gitti. Baba kızına, ‘Ben cumhuriyet ile yaşıtım' demiş. Kızı, ‘Olamaz baba, sen 1924 doğumlusun' diye itiraz etmiş. Baba ısrar edince kızı gülerek, ‘Anladım, üretim cumhuriyetle aynı yılda başlamış' demiş. Ben de 924 doğumluyum. Ama üretim cumhuriyetle yaşıt.’’

TÜRKİYE'Yİ GÖRDÜLER

Baba, mutluydu. Bu mutluluk, yaşgünü olayını aşıyordu. Bu, cumhuriyetin 75 yıl coşkusuna kapılmış bir sevgi fırtınasıydı ve ‘‘İmajımızı dışta çok düzelttik. Bir yıldır buna çırpınıyordum. Devlet bayramı olarak kalıyordu. Bu defa halk bayrama sahip çıktı’’ diyordu. 29 Ekim Resepsiyonu'na biraz geç katıldığı için görüşememiştik. Kızılay'a gittiğimi söyledim:

‘‘Geç indim. Konuk devlet başkanlarını iki saat salonda tutamazdım. Kısa bir konuşma yaptım. Kızılay'a ben de gittim. Otobüsten inip halkın arasına girdim. Adamlar şaşırdı. ‘Halk sizi ne çok seviyor' dediler. ‘Ben de halkı seviyorum' dedim. ‘Ne cesaretle o kalabalığa girdin' diye hayret ettiler. Neden girmeyeyim! Halk coşmuştu. Önce pistte dans edenleri, sonra baleyi gördüler. Çağdaş Türkiye'yi izlediler. Biraz yoruldum, ama değdi.’’

Bu iş burda bitmez. Sıra, 60. ölüm yılında, Atatürk'ü daha iyi anarak anlamaya geldi. Kent-Koop Genel Başkanı Muammer Niksarlı'dan ekim ayında iki ayrı mektup ve iki kitap aldım:

‘‘Laik cumhuriyete, Atatürk ilke ve inkılaplarına olan bağlılığın bir göstergesi olacağı inancıyla, Atatürkçü düşüncenin daha da önem kazandığı 75. yılda, ülkemizin her insanının okuması gerektiğine inandığımız ‘Atatürk ve Kuva-i Milliye Şiirleri' ile ‘Söylev-Seçmeler' kitaplarını 75'inci yıl anısı olarak size armağan etmekten mutluluk duyuyoruz.’’

Vecihi Timuroğlu'nun hazırladığı kitapta, çocukluk yıllarımın doyumsuz marşını, ‘Akdeniz Kıyılarında' şiirini görünce çok heyecanlandım:

‘‘Yaslı gittim, şen geldim/ Aç koynunu ben geldim/ Bana bir yudum su ver/ Çok uzak yoldan geldim./ Korkma açıl sen yurdum/ Dağlara ordu kurdum/ Açık denizlerine/ Süngümle kilit vurdum...’’

Niksarlı, Nutuk'tan can alıcı bir alıntı yapmış. Atatürk'ün 4 Aralık 1923'te, ‘‘Cumhuriyet öyle sanıldığı gibi zayıf değildir. Cumhuriyet bedava da kazanılmış değildir. Bunu elde etmek için bolca kan döktük’’ dediğini hatırlatıyor. Ve, ‘‘Atatürk'ün bu sözü bugünkü ve gelecekte olabilecek bütün laik cumhuriyet karşıtlarına yetecek bir cevaptır’’ diye ekliyor.

İşte cumhuriyetin gücü bu kaynaklardan besleniyor. Her yerde, çeşitli kurumlar katkıya hazırlanıyor. Cumartesi günü Ege-Koop'un İzmir'deki panelini yöneteceğim. İnönü Sanat Merkezi'nde ‘Mustafa Kemal'in Türkiyesi ve Günümüz' konulu panelde sunuşu ADD Genel Başkanı, eski Anayasa Mahkemesi Başkanı Yekta Güngör Özden yapacak. Panelistler de seçkin isimler: Devlet Bakanı Prof. Şükrü Sina Gürel, Prof. Toktamış Ateş, Prof. Ergün Aybars, Emekli Korgeneral Hasan Muratlı ve TBMM eski Başkanvekili Mustafa Kemal Palaoğlu. 8 Kasım'da, Yekta Güngör Özden'le NTV'deki yayına çıkacağız. Dün, eski Genelkurmay Başkanı, emekli orgeneral Necip Torumtay'la beraberdik:

‘‘Hedefi çağdaş uygarlık olan Atatürk'ün çizdiği yol TEK yönlüdür, geri dönülemez. Çünkü temeli hayale değil, bilime ve gerçeklere dayanmaktadır. Türk Milleti tek vücuttur, bölünemez. Atatürk'ün en büyük eseri demokratik ve laik Türkiye Cumhuriyeti sonsuza dek yaşayacaktır.’’

VATAN MİNNETTARDIR

Torumtay Paşa, güzel konuşmasını İsmet İnönü'nün sözleriyle bağladı:

‘‘Devletimizin banisi ve milletimizin fedakâr, sadık hadimi, eşsiz Kahraman Atatürk! Vatan sana minettardır...’’

Çağdaş Uygarlık Kervanı, hedefinden sapmadan yürüyor.



Yazarın Tüm Yazıları