Baba'nın dükkânı

Cumhurbaşkanı Demirel ile iki günlük yeni bir maratondayız. Uçak havalandıktan hemen sonra çantasını istedi ve bana dönerek güldü:

‘‘Bu çantada çeyizim var benim.’’

Çantayı açtı. Bazı kâğıtlar çıkardı. Bana uzattı..

Bunlar geçen nisan ve mayıs ayından bu yana iki günlük gezide şimdi açacağı fabrika ve atacağı temellere yapılan davetler.

BÜYÜK HİZMET

Akyazı’daki Yazakisa otomobil kablo fabrikasını açacağız. Bu firmanın 27 ülkede 60 dev tesisi ve 130 üretim merkezi var.

Diğer kâğıda baktı:

‘‘Halisağa (Halis Toprak) çok büyük hizmetler yapıyor. Şubat başında geldi. Bir liste verdi. ‘Hadi bakalım temel attığın fabrikaları sen aç. Diktiğin ağaçlar meyve verdi' dedi. ‘Yetmez, yeni temeller de atacaksın' diye ekledi. Adapazarı'nda benim temelini attığım sağlık ürünleri fabrikası ve yaşlılar yurdunu hizmete açacağız. Halis Ağa 1 milyar dolarlık yatırım yaptı. Çok büyük hizmet.’’

Yapı Kredi Operasyon Merkezi'nin ilk daveti de 20 Mayıs 1997 tarihinde yapılmış. Ondan sonra yazışmalar, sözlü davetler... Kısmet bugüneymiş:

‘‘50 milyar harcadı Yapı Kredi. Bütün bilgisayar ve kartların, banka işlemlerinin beyni orada toplanıyor. Bütün dünyadaki gibi.’’

Demirel'e, ‘‘Kaç açılış yaptınız’’ diye sordum.

‘‘Bu eylülde 20 fabrika, 50 okul açtım. Ekimde İzmir, Balıkesir, Erzurum, Diyarbakır ve Kayseri var. Atatürk Üniversitesi 40'ıncı yılına giriyor. Diyarbakır'da 80 trilyon harcadık. Dicle'deki 3 barajın kapakları kapanacak.’’

Uçaktan aşağıya baktı ve dönerek, ‘‘Bunların hepsi ‘şunu yapın' diye benim teşvik ettiklerim’’ dedi. Nazmiye Hanım gülümseyerek sohbete katıldı:

‘‘Koşturup duruyor, durmadan koşuyor.’’ Bu kez Baba güldü:

‘‘Herkes sabah dükkânını açmıyor mu? Benim dükkanım da bu Nazmiye Hanım.’’

‘‘Dükkân açan para kazanır Demirel.’’

Cumhurbaşkanı eşinin bu sözlerine çok güldü:

‘‘Eyiy ya işte. Benim dükkânımdan da millet kazanıyor, ülke kazanıyor.’’

Demirel anlatmaya devam etti:

‘‘Ankara'da Dermak, bunlar ODTÜ'lü mühendisler, 275 milyar liraya Akyurt'ta bir okul yaptılar. Git mutlaka gör. Tesisleri de gez. Ne yapıyorum ben? Mesaj veriyorum. Sanayileşin diyorum. Kalkınıyoruz diyorum. Okul açarken okuyun diyorum. Fransa'da eğitim araştırması raporu var. Farrow raporunda ne diyor; ‘16 yaşındaki her Fransız vatandaşı çok iyi Fransızca konuşmalı' diyor. Hedef bu.’’

TÜRKİYE İÇİN

Helikopter gezimizde de anlatıyor, anlatıyor, anlatıyor:

‘‘Bu hava meydanı aslında Nuri Demirağ'a ait. 2 bez teyyare vardı. Bak şu ilerde Hereke yakınında medeniyet curcunası var. Otoyollar, demiryolları, sahil evleri...’’

İzmit'te, Sakarya'da, her geçtiğimiz yerde fabrikaları, rafineriyi gördükçe sevincinden uçuyor:

‘‘Modern Türkiye işte bu. Ben ne için çabalıyorum? Türkiye için.’’