İsmet Solak: Antalya'dan Trakya'ya

İsmet SOLAK
Haberin Devamı

Bu seçimin belirgin özelliği şu: Halk genelden çok yerel yönetimlere yöneliyor. Eskiden milletvekilleri önemliydi. Şimdi belediye başkanları ve diğer yerel yöneticiler öne çıkıyor. Dileriz yasal yetkiler de yerel yönetimlere kaydırılır.

Antalya'da Başbakan ve DSP Lideri Bülent Ecevit'i izlemiştim.

Dün de Trakya'da Kırklareli'de CHP Lideri Deniz Baykal'ı izledim. Eskiden sağ-sol çatışırdı. Şimdi de sol ile sol, sağ ile sağ kapışıp yarışıyor.

Solda Ecevit önde, bu belli. Hatta genelde tüm partiler arasında DSP rüzgárı daha fazla esiyor. Ama Antalya'da karşılaştığım Haymana kökenli Rıfat Elbölük'ün dediği de doğru:

‘‘DSP rüzgárı esiyor ama seçime bir iki gün kala bu rüzgárın dinmeyeceğini kim garanti edecek?’’

Bu sorunun yanıtını ancak sandıktan çıkacak sonuçlar verebilecek.

Ecevit, Antalya'ya görkemli bir konvoyla girdi. 5-6 bin kişiye konuştu. Deniz Baykal, Kırklareli'ye 15 davul 15 zurnayla girdi. Üç bini aşkın bir topluluğa hitap etti.

Meydanlar, ne rüzgárı belli ediyor, ne baraj sınırını gösterebiliyor. Meydanlar ölçü değil.

* * *

Baykal'ı izlerken, ünlü Dingiloğlu Parkı'nda çaylarımızı da yudumladık. Garson Salih'e ‘‘Nasıl müşteri çoğaldı mı?’’ diye sorduk. Başını salladı:

‘‘Yok be abi... Baykal keşke hiç gelmeseydi. Bana çok zararı oldu. 80 bardak çayın hesabını alamadan adamları kaçırdım. Bizim patron yevmiyeden kesecek.’’

Salih'in derdi geçim, liderlerin derdi seçim.

Baykal durmadan Ecevit'e yüklendi. Yüklendikçe arka sıralardan izleyici kaybetti. CHP kurmaylarından biri yanımdaydı:

‘‘Yine Deniz Bey uyarılmamış. Burası Karaoğlan'ın kalesi. Ecevit'e yüklenirsen, işte böyle kaçırırsın adamları.’’

* * *

Antalya'da Hürriyet Akdeniz için, büyükşehir belediyesi başkan adaylarının katıldığı paneli yönettim. Demokratik kitle örgütlerinin temsilcileri sorular yöneltti. Ve gördüm ki, bu seçimde sivil toplum örgütleri, siyasiler üzerindeki etkisi kendisini daha fazla hissettiriyor. Ağız dalaşına girecekleri anda da ben önledim:

‘‘Lütfen dalaşmak yerine, tartışmayı tercih edin.’’

Akdeniz Bölge Temsilcimiz Melih Yalman, Dursun Gündoğlu ile birlikte muhabir arkadaşlara, adayların özgeçmişlerini ve ilginç yönlerini hazırlatmıştı. Adaylara söz verirken buradan sıcak mesajları da aktararak salona takdim ettim.

ANAP Adayı Talha Görgülü, müthiş sempatik bir işadamı. CHP adayı Bekir Kumbul, 20. dönem Antalya milletvekili ve doktor. DSP Adayı Osman Güven eski baro başkanı ve sualtı balıkçılığında uzman. DYP Adayı Hasan Subaşı, zaten iki dönemden beri Antalya Belediye Başkanı. En sevdiği şey, ata binmek, Antalyaspor Başkanı. MHP'li Hasan Moğol, Antalya tarihini araştıran ve yazan bir öğretim üyesi. Sempatik, inanmayacaksınız ama çok ılımlı. FP'li Burhan Kılıç da Antalya tutkunu bir Antalyalı. Spor öğretmeni. İnancını cumhuriyet rejiminin üzerine taşımayanlardan.

Seviyeli geçen tartışmadan sonra adaylarla yemek yedik. Doğrusu Hasan Subaşı'yı tedirgin gördüm. Ama tüm adaylar uygardı ve konularına iyi çalışmışlardı. Siyaset yerele kayıyor.



Yazarın Tüm Yazıları