TEKNİK direktör Ertuğrul Sağlam ve ekibi "Hakkıyla başlatılan bir girişim, gereken her şey kazanılana dek bırakılmamalıdır" düşüncesini sezon başından bu yana uygularken rakiplerden çok karşısına çıkacak hakemleri her halde hesaba katmamıştı.
Dev stadın üstünde çakan şimşeklere bir de Yıldırım eklendi. Ve Nobre’nin attığı golü yaktı, yıktı ve iptal etti. İstanbul’un bir ucunda kurulan Trakya sınırına yakın Olimpiyat Stadı’na gelirken ne maç heyecanı ne de stada akın eden gruplar vardı. Çiseleyen yağmur havayı mı, yoksa milyonlarca dolar harcanan stattaki futbolu mu bozacaktı? Kötümser bir düşünceyle koltuğumuza oturduk.
Belediyespor’da Tjikuzu, Nascimento, Zeki, Kerim oynamış fark etmiyor. Beşiktaş, ligde kalmayı hedefleyen rakibi karşısında savaşmaya çalıştı. Bir taraftan yağan aşırı yağmur, bir taraftan rüzgar temposuz maçı iyice çekilmez hale getirdi.
Sağlam, sezon başından bu yana her maça ayrı oyuncu profili ayrı sistemle hazırladığı takımının istikrarlı oyun çıkarmamasından da tek sorumludur. Çünkü değişken kadronun birbirini tanıması zaman alır. Beşiktaş maça 4-3-1-2 sistemi ile çıktı. Geçen yılın kaptanı İbrahim Üzülmez her şeyden o kadar çok üzülmüş ki, orta sahaya bile çıkmak isterken kulübeye, Sağlam’a bakıyor. Bonservisi ile İsviçre’de neredeyse iki adet kulüp alınacak oyuncu Delgado hala sahada yok. Formasının sırtında sadece ismi yazıyor. Mösyö Cisse yağmurlu havalarda ortaya çıkmıyor.
Cisse sahada yoktu
Sivok sakatlanıp çıkmasa Büyükşehir, Beşiktaş ceza alanını göremeyecek. Son dakikalarda sık sık pozisyon ürettiler. Ertuğrul Sağlam, ikinci yarıda Belediye ataklarına karşı çift ön libero sistemine geçti. Zapotocny ve Gökhan Zan bir türlü uyum içine giremedi. Adriano beraberlik golünü atarken Zan ve Zapotocny birbirlerini suçladı.
Maçın hakemi Bülent Yıldırım, Nobre’nin attığı golde Belediye’yi mağlubiyetten kurtardı. Yıldırım’ın okuduğu kuralı anlayamadığı anlaşılıyor. Kuralda top kontrol altına alındıktan sonra aynen degajda olduğu gibi kaleciye dokunamazsın. Ancak tek elle kontrol olur mu!.
Beşiktaş’ı çisil çisil yağmur, gök gürültüsü değil, resmen hakem "Yıldırım" çarptı.
Dün iklim şartları, stat, tribünler, saha içinde forma giyip topu peşinde koşanlar, onları yönetenler ve kulübede gözlemleyenler dahil her şey kötüydü.