İNÖNÜ Stadı’na Cumhurbaşkanı Abdullah Gül gelince tribünlerin de sahada oynayanların da iştahı kabardı. Ne de olsa Türkiye’nin lideri moral dopingi yapmıştı, Kartal’a uğurlu da geldi.
Beşiktaş’ta görünmeyen bir kahramandan söz etmeden geçemeyeceğim. Bu kahraman, Denizli’nin yardımcılarından İtalyan kondisyoner Stefano Marrone. Farkı her yerde fark ediliyor. Siyah beyazlı oyuncular ikinci yarının başından beri gözle görülür bir şekilde çok koşan, mücadele eden ve kuvvette devamlılığı olan bir takım görüntüsü ile ayakta alkışlandılar.
Ernst’in kalitesi
Bu maça kadar son 5 haftada en isabetli pas veren ve en çok kilometre yapan oyuncusu Fabian Ernst’in katkısı inanılmazdı. Yabancı oyuncunun kalitesini hissettirdi. Bir futbolcu sahanın her yerinde dolaşır mı. Attığı gol nefis
"Mösyö" Cisse’yeyedek kalmak ve Fabian Ernst rekabeti biraz yaramış ki, hafif bir kıpırdanma gösterdi. Eski görüntüsünden uzak gelecek sezon için gereksiz olduğunu gösterdi. Oynayan arkadaşlarının emeklerine ihanet etti. Onun yerine Yusuf Şimşek gibi dar alan yeteneği yüksek futbolcu oynamalıydı. Mustafa hocam; hadi, Yusuf, Delgado seçimini Delgado’dan yana kullandın. Ama Zapatocny gibi 6,5 milyon euroluk yedek biraz lüks değil mi?
Madem oynamayacak Gökhan Zan ile İbrahim Toraman ondan daha iyi ise daha mütevazi, genç ve ileriye yönelik oyuncu alınabilirdi. Paralar da cepte kalırdı. Yusuf oyuna Holosko ile beraber girdiğinde İnönü Stadı’nda atmosfer, paslar, goller ve skor tabelaları değişti. İbrahim Toraman sakat sakat oynuyorsa iyi halini düşünemiyorum. Sahada ondan daha sağlam arkadaşlarını bile peformans olarak ezdi geçti. İbrahim Üzülmez’ininatçı tutumu olumlu farkedildi.
Bobo ve Nobre rakip defansın markajından çok birbirlerini marke eden görüntü çizdiler. İstikrarlı oyun için Nobre değil Cisse’nin çıkması gerekliydi. Rüştü takım arkadaşları kadar tribünlere de güven verdi. Ekrem Dağ da büyük takım oyuncusu oldu ya, alan da oynatan da futbolumuza bir yıldız kazandırdı.
Nefesine yetişemedi
Gençlerbirliği özellikle son 15 dakikada tek kale oynadı. Şanssızlığı kaleyi bulacak oyuncuların silik görüntüsüydü. Beşiktaş kalesine etkili olarak ilk kez 32’nci dakikada gelebildi. Belki de Beşiktaşlıların nefesine yetişemedi. Sadece Koray kalitesi başkent ekibine yetmedi.
Konya bölgesinden Deniz Çoban mükemmel bir karşılaşma yönetti. MHK ikinci Başkanı Yüksel Okçuoğlu’ndanböyle genç yetenekli ve cesaretli hakem sayısını arttırmasını bekliyorum. Çoban, dosta düşmana hakemlik dersi verdi.