Paylaş
Real Madrid, Manchester United ve Barcelona gibi devler Cristiano Ronaldo, Kaka gibi yıldızlara o astronomik paraları boşuna vermiyor.
Süper Kupa’da, maçın adına yaraşır bir oyuncu aradık, ama maalesef yoktu. İki gün önce Ankara TSYD Kupası’nda da dün akşamkine benzer maçlar izledik. Biraz Fenerbahçeli Alex, tekniğiyle öne çıkıyordu ama diğerleri hep birbirinin aynıydı. Beşiktaş her zamanki gibi çok iyi mücadele etti, rakip kalede gol pozisyonları buldu, ancak ürettiği pozisyonun iki mislini de kendi kalesinde gördü. İyi ki kalede Rüştü vardı, yoksa Fenerbahçe daha ilk yarıdan maçı kopartıp farka gidebilirdi. Beşiktaşlılar şu gerçeği sanıyorum bir kez daha görmüştür; koşan takıma puan vermiyorlar! Beşiktaş artık Quaresma’yı mı, yoksa Deco’yu mu alır bilemem ama, bu ikisinden birinini veya en az onlar kadar teknik bir oyuncuyu mutlaka kadrosuna katmalı. Yoksa, yeni sezonda kimse gözyaşına bakmaz!
Holosko neden kenardaydı
Mustafa Denizli geçen sezon kazanılan kupalarda ön planda olan Holosko’yu nedendir bilinmez, uzun süre oyuna almamakta direndi. Yürümekten aciz Bobo 90 dakika sahada dururken, Holosko tam 80 dakika kenarda oturdu.
Ferrari tipik İtalyan savunmacı, ama yanındakileri anlayamadık. Sivok öyle bir penaltı yaptırdı ki, unutulmaz. Beşiktaş’ın acilen İbrahim Toraman ve İbrahim Üzülmez’e ihtiyacı var. Erhan Güven’in Toraman’dan, İsmail Köybaşı’nın da Üzülmez’den öğrenmeleri gereken o kadar çok şey var ki...
Fink, Cisse’yi mumla arattı
Bonservisi elinde gezerken bulunan Alman Fink, adeta zorla gönderilen Cisse’yi mumla arattı. Fink’in varlığı ile yokluğu belli olmadı. Sakat olmasına rağmen ilk 11’de forma giyen Yusuf yine şık hareketleriyle takımın en çok alkış alan isimlerinden biri oldu. Eğer direkten dönen o kafa şutu gol olsaydı, rahatlıkla maçın adamı olabilirdi.
Hakemler, maaşları artmasına rağmen düdüklerini çalmakta güçlük çekiyorlar. Yunus Yıldırım Atatürk Olimpiyat Stadı’nda ezildi. İlk yarıda kaleci Volkan’ın Yusuf’a yaptığı penaltılık hareketi göremedi. O pozisyonda düdüğünü çalsaydı tabela farklı olurdu. İkinci yarıda da Fink’in gole giden Güiza’ya yaptığı sert harekete kart çıkarmayışı, affedilir gibi değildi.
Yazımı rahmetli Vedat Okyar’ın bir sözüyle bitiriyorum: “MUSTAFA, bu takımda bir şeyler eksik be Güzel Adam. İkilem içindeyim. Ya sen düşündüklerini yapamıyorsun ya da yaptırmak istediğin şeyleri oyuncular sahaya süremiyor. Ne oynatmak istediğini, ne yapmak istediğini anlamış değilim.”
Paylaş