Büyük takım olmak

ANKARAGÜCÜ’nü İnönü Stadı’nda, başkansız, yönetimsiz, takımını protesto eden taraftarları ve teknik direktörsüz haliyle izledik. Para, pul önemli değil demek ki sahaya çıkacak 11’in olsun Türkiye’de iş yaparsın. Başkentliler bu haliyle ilk 20 dakika Beşiktaş’a nefes aldırmadı.

Büyük hedefleri olmayan ama milyarlar harcanan ekip karşısında inanılmaz bir savaş vermeleri alkışlanır cinstendi. Tek farkları Beşiktaşlı oyuncular gibi ceplerine milyon dolarlar yerine kuruşlar girmesi. Biraz hava biraz destek olsa Ankaragücü Süper Lig’de zirveye tırmanır. Takımlar kötü oynadıklarında; oynadıkların da da, maç kazanıyorlarsa büyük takım oluyorlar. Büyük takımların kader maçlarında büyük oyuncular ortaya çıkar.

Transferler sorgulanmalı

Oyuncu kalitesinin olmadığı yerde başarı beklemek hayalcilikten öteye gitmez. Yıldız diye yutturulup alınan oyuncuların sergiledikleri futbola da saygı göstermek gerek! Oynayanları değil transfer edenleri sorgulamalı. Malzeme bu kadar. Ankaragücü maça çok cesur ve atak başladı. Gökhan Emreciksin, İlkem Özkaynak ve İbrahim Ege, Tolga öne çıktı.

Türkiye’de iki tip teknik direktör vardır. Biri sezon başında sistemine uyan oyuncuları transfer eden ikincisi ise başarısız olup gönderilenin yerine gelen teknik adam. Beşiktaş’ta zor günlerde getirilen teknik direktör Mustafa Denizli elindeki malzemeye göre hareket etmeli. Hocam, inadı bırak artık. Bu malzeme 3-4-3 oynamaz. Cisse’nin oynadığı futbol geçerli olsaydı bir daha söylüyorum kaleleri taç çizgisine koyarlardı.

Gol kaçırma yarışı

İnönü Stadı’nda sezon başından bu yana sağlıklı bir orta saha ve kontratak izleyemedim. Nobre, Holosko görev yaptığı süre içersinde bir çok gol kaçırdı. Takımda sistemle bağlantılı çalışılmış bir hareket olmadığından tribünler saç baş yoldu. Çünkü siyah beyazlı formayı giyenlerin ne yaptığını kendileri dahil kimse anlamadı.

82’nci dakikada Gökhan Emreciksin’in sert şutu direkten dönmeseydi İnönü Stadı’nda ne olur diye düşündürken, taraftarların sesi yükseldi "Ne olacak Beşiktaşın hali." Orta sahanın sessizliğe gömülüp Rüştü’nün verdiği pasla gol atan Holosko iyi ki 3 puan kazandırdı.
Yazarın Tüm Yazıları