LİGİN sonunda kimin güleceğini bilmem tabii ki imkansız fakat Türkiye Futbol Federasyonu’nun mevcut yönetiminin, beşinci şampiyonu (Sivasspor) kendi dönemlerinde çıkartarak tarihe geçmek arzusunda olduklarını net biçimde görmekteyim.
Bu arzunun sebebini anlamak çok kolay. Sivasspor mutlu sona ulaşırsa, takımları haftalar önce lig yarışına havlu atan Fenerbahçe ve Galatasaray camiaları da mutsuz olmayacak ve böylece dengeler sağlanmış olacak! Dün akşamki karşılaşmanın devlet memuru hakeminin gösterdiği kırmızı kartı ve Beşiktaş aleyhindeki diğer olumsuz kararlarını görünce bu düşüncem maalesef daha da kuvvetlendi.
Futbola Fransız Mösyö Cisse!
İlk yarıda tempoyu yükselten ve golleri kaçıran taraf Bursaspor, seyreden ise Beşiktaş’tı. Ceza sahasına kadar gayet güzel gelen yeşil beyazlı futbolcular son vuruşlarda acele etmeseler daha ilk yarıda Beşiktaş adına bir facia yaşanacaktı.
Maçın genelinde Beşiktaş savunması çok geriye yaslandı. Buna bir de forvet hattının top tutamaması eklenince orta saha oyuncularının yükü iki kat arttı.
Buradan Mustafa Denizli Hocam’a sormak istiyorum; "Tello sakat değilse neden oyundan çıkar?"
Tello’nun yerine oyuna girene bakar mısınız; "Mösyö" Cisse! Hem futbola hem Beşiktaş’a Fransız olan şahıs.
Aslında Mustafa Denizli’ye de fazla kızamıyorum, zira bu takımın iskeletini oluşturan Ertuğrul Sağlam, vizyonu olmayan futbolcuları aldırırken, bir gün başka takımların başında Beşiktaş’ın karşısına çıkacağını mutlaka düşünmüştür.
Bursaspor, 10’a 11 oynamanın avantajını kullanamadı. Eğer ilk yarıdaki gibi baskılı oynasalardı, aradıkları gollere yine ulaşırlardı. Volkan Şen, Mustafa Sarp, Ali Tandoğan, Ömer Erdoğan ve Tuna Üzümcü birinci sınıf oyunlarıyla, izleyen herkesini beğenisini kazandılar. Bursaspor bu güzel futboluyla UEFA Kupası’na katılmayı çoktan hak etti. Başkan İbrahim Yazıcı ve ekibini böyle bir takım oluşturduğu için yürekten kutluyorum.
"Genç hakemleri destekleyin" diye konuşanlar sanırım dün Deniz Çoban’ı izlemiştir. Bence de her maçı takip edilmeli! Çünkü hep vukuatlı. Tecrübenin olmadığı yerde istikrar olmaz. Tuna Üzümcü,Bobo’ya öyle tekme attı ki, İnönü Stadı’nı dolduran 20 bin kişi "penaltı" diye ayağa kalkarken, Çoban işinin suyunu çıkartıp "devam" işareti verdi. Beşiktaş bu sezon şampiyonluğu kaçırırsa suçlular belli; Süper Lig’de beşinci şampiyon çıkarmaya çalışanlar.