Paylaş
İki maç iyi, iki maç kötü olduğu zaman büyük fırtınalar kopar. Bu bir anlamda futbolun kanununu... Bu kötü gidişatın nedeni olarak görünen, saha içerisinde takımın patronu Mancini, belki de kariyerinde hiç duymadığı sözler, görmediği haberler ile karşılaşıyor. İtalyan olduğu için kulağı da bizler gibi hemen ağır sözleri kapıyor.
Açık açık da söylüyor ve restini çekiyor; Çeker giderim... Aslında haklı olduğu yanı çok. Ligin 7’inci haftasında işbaşı yaptı. Eline bir kadro verdiler, ve başarılı ol dediler. Bir takımı tanımak, ve sonra başarılı olmak bina yapmak gibidir. Her telden insanla bir arada çalışmak zorundasın.
Sonra alıştı, gemi dalgasız seyrediyordu. Ama hava bir anda hemen değişti ve gemi yine sallamaya başladı. Buraya kadar herkes biliyor. Bu kez gelecek için hazırlıklar yapmaya başladı. 'Gelecek için yatırım yapması doğru muydu?' diye soracak olursanız. Bence evet Evet.
Onun yaptığı yatırımın meyvelerini almak için zamana ve sabra ihtiyacımız var. Çünkü daha önce Galatasaray'da ve Türk futbolunda birçok teknik adam günü kurtaracak stratejiler izledi, ona göre transferler, taktikler yaptılar. Kurdukları kadrolarla bir yıl şampiyon oldular ertesi yıl tepetaklak oldular. Geriye ise harcanan milyonlarca liralık transfer bütçeleri ve yüksek meblağlarda futbolcu alacakları kaldı.
Madem ki Galatasaray büyük bir camia, geleneklerine düşkün kültürel bir kulüp o zaman bu sabırsızlık niye? Onlarca başkan tanıdım bir o kadar da yönetici... Hiçbiri futbolcular hakkında konuştuğuna rastlamadım. Yok efendim uçakta futbolcular ön tarafta oturmayı hak ediyor mu? bu şekilde diyaloglarla bir birlerine giren yöneticilere şahit oluyoruz son günlerde.
Ayrıca takımın önemli yıldızlarına başka yaklaşım yerli oyunculara farklı tavırlar... Bugüne kadar Başkanlık koltuğuna oturanların hepsi bu ağırlığını taşımasını bilmişlerdir. Yıllarca Galatasaray kulübünün içinde olan Başkan Ünal Aysal’ın duruşu ve yönetim şekli bu kadar net olmasa Galatasaray’da delikler daha da büyürdü. Fakat Ünal Aysal olaylara doğru zamanda el atmasını bilen bir yönetici ve başkan..
Geçmişe dönecek olursak...
Takımda, Hagi, Papescu, Tafarel ve Hakan Şükür gibi yldızı oyuncular grubu vardı. Onların yanısıra Hakan Ünsal, Ergün, Suat, Okan, Arif ve Tugay gibi isimlerden oluşan bir konsey kurulmuştu. Böyke bir ortamda iki, üç oyuncu hatalı oynadığı zaman bir bilerinin açıklarını kapatmalarını biliyorlardı.
İlk geldiği zamanlarda kendisini gösteren bir Drogba vardı. Ama artık Drogba Galatasaray'da ve kariyerinde uzatmaları oynuyor. Sizin anlayacağız Saray’da Kral kalmadı...
Paylaş