Paylaş
İki teknik adam da, takımlarını bir adım öne taşımak adına haftaiçinde gecelerini gündüzlerine katıp hazırlanmıştı şüphesiz... Ancak Mancini, tasarladıklarını uygulamaya da rahatça geçiren taraftı. Peki İtalyan lider, neler yapmıştı;
1-Sol kanadı rahat tutmak için Hakan’ın önüne genç Telles’i yerleştirdi.
2-Merkez savunmada hata riskini en aza indirmek için Ceyhun’u monte etti.
3-Felipe Melo’ya ‘Önce top kap, sonra servis et ve atakları düzenle’ görevi verdi.
4-Veysel’e şans verdi. Genç oyuncu da önce bocaladı sonra toparladı.
BİR BURAK KLASİĞİ
MANCINI’nın Galatasarayı, uzun müddet oyun düzeninde değişime gitmedi. Sadece son bölümlere doğru, bir sarı kartı olan Ceyhun’u yanına çekti. Defansı sağlama almak için de Sneijder’ın yerine Gökhan’ı aldı.
Beşiktaş o sıralarda uzun ve yan toplarla gelmeye başlamıştı. Yani böyle bir değişim uygundu.
Peki o esnada hücumda neler oluyordu? Her zaman olduğu gibi Burak bir ayakta bir yerde... O da yetmiyormuş gibi sayısız ofsayta giriyor. Bu alanda yanına yaklaşan olamaz! Bir de hiç yoktan kendi kendine kavga eden bir yapısı var.
UNUTULMAZ POZİSYON
G.SARAY, belki de hiç ummadığı bir anda gol yiyebilirdi. Drogba, öyle bir yerde öyle bir top kaybetti ki, Almeida’ya hazır gelen topu Portekizli, Muslera’nın üzerine nişanlamasa Beşiktaş skora dengeyi getirecek... Ama olmayınca olmuyor. Sonuçta Galatasaray, sakatlıklar sebebiyle soğuyan ve 11 dakika uzayan derbide 3 puanı cebine koyan taraf oldu. Ve zirve yarışında nefesi kesilmedi.
Maçta parantez açılması gereken bir konu varsa o da Olcay ile Semih’in yaşadığı pozisyondu. Cüneyt Çakır’ın ‘Aut’ demesi, Semih’in “Hayır, top benden çıktı, korner” diyerek hatayı düzeltmesi uzun süre unutulmayacaktır...
Paylaş