Yunanistan’ın bitmeyen hayali: Megali idea

Bağımsızlığını kazanan Yunanistan’ın çok fakir ve cılız olduğunu düşünen çevreler içinde “Osmanlı yönetiminden kurtulmak yetmez; Bizans İmparatorluğu’nu yeniden kurmak gerekir” düşüncesi hâkim oldu. Bugüne kadar ‘Megali İdea’ Türk tarih düşüncesinde çok eksik olarak ele alınmıştır. Esra Özsüer, bu boşluğu yaklaşık 1000 sayfalık devasa eseriyle dolduruyor.

Haberin Devamı

Megali İdea (Büyük Fikir) Modern Yunanistan’ın bağımsızlığının ilk günlerinden itibaren benimsediği siyasi ve ideolojik bir hedefti. Ioannis Kapodistrias’ın cumhurbaşkanlığı (1827-1831) ve ardından uğradığı suikastla bertaraf edilmesinden itibaren, Yunanistan aslında ayaklanmanın hedefi olmayan bir rejime tâbi tutuldu.

Avrupa ve bazı yerli milliyetçiler, başta Ioannis olmak üzere ama daha çok da eski Yunancayı Yunan halkına öğretmeye kalkan bir öğretmen iddiasıyla işe başlayan Bavyeralı Prens Otto’nun devrinde, yeni bir ideoloji benimsemeye başladılar. 1844 Anayasası’yla birlikte bu belgeleşti. Yunanistan’ın çok fakir ve cılız olduğunu düşünen çevreler içinde “Osmanlı yönetiminden kurtulmak yetmez; Bizans İmparatorluğu’nu yeniden kurmak gerekir” düşüncesi hâkim oldu.

Haberin Devamı

Bu ideolojiye göre çizilen sınırlar, bugünkü Karadeniz kıyılarını, Ege bölgesini, İstanbul’u, bütün Trakya’yı ve Güney Bulgaristan’ı içeriyordu. Arnavutluk ve Sırpların yaşadığı bölgeler de bu imparatorluk sınırları içinde yer alıyordu. Bütün Ege Takımadaları (Kuzey ve On İki Ada), Girit ve Kıbrıs da hedeflerin içindeydi.

Balkan ülkelerinin irredantizmi (büyük vatan birleşimi) politikaları böyleydi. Ivan Vazov Bulgar Milli Marşı olan şiirine “Sevgili vatan, sen dünyanın cennetisin” diye başlar ve ülkesinin sınırlarını çizer. Onun çizdiği de diğer ülke aydınlarının çizdikleri vatan da birbirlerinin sınırına tecavüz eder ve kapsar. Balkanları bölüşmek şiir dünyasında olduğu kadar kolay değil.

Yunanistan’ın bitmeyen hayali: Megali ideaYunan Küçük Asya Ordusu İzmir’e işgal amaçlı ayak bastığında Schliemann Konağının ön tarafına üzerinde “Yaşasın Venizelos, İzmir ganimeti” yazılı bir Türk bayrağı asılmış ve yüzyıllardır hayal edilen Batı Anadolu topraklarının ganimet olarak alındığı mesajı verilmişti.

EKSİĞİ TAMAMLAYAN BİR ESER

Bugüne kadar Megali İdea (bazen hatta gramatikal yanlışla “Megalo İdea”) Türk tarih düşüncesinde çok eksik olarak ele alınmıştır. Filoloji eğitimi ve Yunanistan’daki uzun ikametiyle konuya giren Esra Özsüer, oradaki eğitiminde bu konuya yönelmesini de ilginç bir tesadüfle anlatıyor. Bir gün, çalıştığı ve doktora yaptığı Panteion Üniversitesi’nin dışında, Atina Ulusal Kapodistrian Üniversitesi’nin levhasını okur. Böylelikle Yunanistan’daki yeni rejimle, krallıkla gelen Megali İdea’nın yerine, Yunan ihtilalinin cumhuriyetçi önderinin adını taşıyan üniversiteyi tanır. Profesör Dr. Paschalis Kitromilidis ile tanışır. Kitromilidis, Yunanistan tarihçiliğinde ve siyaset biliminde tanınan bir isimdir. Bu tanışma, yazarın araştırma alanını değiştirir; yönünü Yunan arşivlerine çevirir.

Haberin Devamı

Yunanistan’ın bitmeyen hayali: Megali ideaEsra Özsüer

Esra Özsüer’in Megali İdea: 1821 Mora İsyanı’ndan 1922 Küçük Asya Bozgunu’na adlı, yaklaşık 1000 sayfalık devasa eseri masamda. Bilmediğimiz birçok konu ele alınıyor. Hatta bu konular, esere dünya çapında önem kazandıracak bir etki de sağlıyor. Şayet bu eser, modern Yunanistan’ın siyasi ve iktisadi tarihine dair bir ilave de içerirse, komşu ülkemiz hakkında uzun yıllar boyunca herkesin başvuracağı bir çalışma ortaya çıkacak. Hatta şimdiden bu vasfı kazanmıştır bile. Zengin bir Yunanca bibliyografya, Avrupa dillerinde ve Türkçede yazılmış kaynaklarla birlikte eseri zenginleştiriyor.

“Megali İdea” nasıl bir öncü düşünce hâline geldi? Birinci Dünya Savaşı’nın başlangıcı ve sonrasında, İngiltere’nin de desteğiyle — daha doğrusu Yunanistan’ı Anadolu işgalinde kullanma operasyonuyla — nasıl sürdü? Yunanistan için “Küçük Asya Faciası”, bizde ise “Kurtuluş Savaşı” olarak adlandırılan süreçte olaylara farklı kaynaklardan bakılıyor. Yazar, soğukkanlı bir şekilde retorikten uzak durarak bilgi aktarmaya çalışan bir yaklaşım benimsese de, bu eser mutlaka Yunanistan’da tartışmalara yol açacaktır. Türkiye’de ise bu eseri dikkatli şekilde okursak bilgilerimizi zenginleştirecek bir kaynakla karşı karşıya olduğumuz anlaşılır.

Haberin Devamı

Geçen zaman verimlilik de yaratıyor. 1980’lerde bile Türkiye’de doğrudan Yunanca ve Yunanca arşivlerle çalışan dostumuz Engin Berber var. Şimdi araştırmacıların sayısı artıyor. Yeni Yunanca bilgisi, modern Yunanistan tetkiklerine üniversitelerde bölüm kurulmasıyla dikkate değer katkılarda bulunmaya başladı. Çevremizdeki dünyayı yalnızca Yeniçağ değil, yakın zaman tarihimiz açısından da değerlendirecek çalışmalar yapılmaya başlandı. En dikkate değer örneklerden biri de elimizdeki Megali İdea: 1821 Mora İsyanı’ndan 1922 Küçük Asya Bozgunu’na adlı eserdir.

1919-1922 dönemimizi, utanılacak kadar hamakat dolu yorumlarla, Kurtuluş Savaşı’nın varlığını bile bilmeyen, sağda solda tekrarlayan insanların, zahmet edip bu gibi değerli eserlerle çalışmalarını genişletmelerini tavsiye ediyorum. Anadolu neydi? Helen nüfus, Yunanistan’ın Küçük Asya’ya çıkışını nasıl karşıladı? İşgal ordusunun tavrı ve yerli Helen nüfusu arasındaki ilişkiler nasıldı? Aynı şekilde, Yunanistan’ın iç politikasındaki tepkiler de şüphesiz çok yeni araştırmalara ve değerlendirmelere yol açacak. Bir eserin değeri de yankılarıyla ölçülür.

Haberin Devamı

Yunanistan’ın bitmeyen hayali: Megali idea

CEMAL REŞİT REY’DE MEVSİMİN SON KONSERİ

Bu hafta opera ve senfonik müzik sezonu kapandı. Cemal Reşit Rey’de senfoni orkestrası, 31 Mayıs Cumartesi günü değerli şefimiz Nil Venditti’nin yönetiminde, harika İtalyan solist Francesca Dego eşliğinde Sibelius’un Keman Konçertosu, Op. 47’yi icra etti. Doğrusu, Francesca Dego Sibelius’u dinleyenlerine sevdirecek ve unutulmaz bir solistti; Venditti’nin yönetimi de aynı şekilde etkileyiciydi.

Konzertmeister’imiz Elif Tarakçı’nın sahneleme ve düzenlemesiyle Manuel de Falla’nın “El Sombrero de Tres Picos” (Üç Köşeli Şapka) eserinde ise orkestramız keman üyelerinden Elçin Özsoy’un sesinden (tam bir sürpriz) hoş bir performansla karşılaştık. Orkestra üyesi fevkalade bir biçimde, gelecek sezon mutlaka tekrarlanması gereken bir seslendirme gerçekleştirdi. Parlak bir kapanıştı.

Haberin Devamı

Yunanistan’ın bitmeyen hayali: Megali idea

 

GILGAMIŞ

Bu sezon, Devlet Operası Türkiye’nin büyük bestecisine, Ahmet Adnan Saygun’a olan borcunu ödedi. Malûm, “Özsoy Operası” ile ulusal Türk operasına adım atılmasında büyük rol Saygun’undur. Ancak onun asıl eseri “Gılgamış Operası”ydı. Bütün yaşamı boyunca büyük bir arzuyla beklemesine rağmen bu operanın sahnelenmiş hâlini göremedi.

Bu yıl 10 Mayıs - 3 Haziran tarihleri arasında düzenlenen İstanbul 16. Opera ve Bale Festivali’nin en dikkate değer eserleri arasında “Gılgamış Operası” da yer aldı. Orkestra şefimiz İbrahim Yazıcı, rejisör ise Caner Akın’dı.

Bu faslı bu kadar kolay geçemeyiz. Gılgamış Operası’nın bu ilk sunuluşunda ışıkla, adeta harikalar yaratıldı. Bu, her zaman ve her yerde rastlanacak bir durum değil; bu başarı Cem Yılmazer’e ait. Kostüm tasarımı Gizem Betil’in, dekor tasarımı ise Eftel Tunç’un imzasını taşıyor. Gelecek sezon içinde mutlaka izlenmesi gereken, son derece özgün bir sahneleme.

Yunanistan’ın bitmeyen hayali: Megali idea

Rollerde; Gılgamış’ta Alican Güçoğlu; Enkidu’da Yılmaz Berkay Günay - Arda Erkara; Ninsun’da Aylin Ateş - Deniz Likos; Güneş Tanrısı Şamaş tegannisiyle Burak Bilgili; İştar’da Şebnem A. Kışlalı; Ut-Napiştim’de Alper Saldıran yer aldı. Alper operaya misafir gelen tiyatro sanatçısıdır.

Devlet Balesi’nin çok başarılı katkısıyla (muhteşem koreografi ve sahneler) “Gılgamış” sahneye çıktı. Herkes memnun. Müzik dünyasının önde gelen isimleri mutlu. Gülper Refiğ, “İşte 21. yüzyılın operası,” diyordu. Gelecek sezonda tekrar sergilenecek bu başarılı sezon eserleri, Efes ve Antalya festivallerinde, antik tiyatrolarda da sahnelenecek. Bu uygulama şüphesiz bir yenilik.

Ülkemizdeki antik tiyatroların, AKM binasından daha uygun sahneleme ve icra ortamları olacağı da belirtilmeli; İhmal edilmemesi gereken alanlar bunlar!

Yazarın Tüm Yazıları