Boşa harcadığımız enerji refah seviyesini düşürüyor

Çöpler şehrin rantıdır, o bile telef ediliyor.
Türkiye elinin altında kuzu gibi yatan enerjisini devreye alsa bütçe açığının çok büyük bölümü buradan karşılanır, şehirlerde toplu ulaşım bedavaya bile getirilebilir.
Türkiye’nin refah seviyesi biraz olsun yükseltilebilir.”

***

Bu konuşmayı geçen hafta gittiğim Ege Üniversitesi Eczacılık Fakültesi’nde yaptım. Prof. Dr. Levent Kırılmaz, “Öğrencilerimizin çevre bilincini artırmak için özel program uyguluyoruz. Dersimize katılır mısınız?” diye sordu. “Konu çevre ise, benim de bir çay kaşığının ucu kadar katkım olacaksa seve seve katılırım” dedim.
İyi ki katılmışım.
Eski Greenpeace gönüllüsü, şimdilerin öğretim üyesi, ‘Çevre’ dersinin yürütücüsü Yrd. Doç. M. Zeki Haznedaroğlu, bizi öğrencilerle buluşturdu. Her birinde ayrı konunun masaya yatırıldığı derslerde bize de “Enerji ve Şehir” bölümü düştü.
1.5 saat konuştuğumuz derste boşa giden enerjimizi anlattım.
“İzmir 5 yıldır, çöpleri evlerden ayrı toplamaya çalışıyor. Bunun için 57 belediye protokol imzaladı, ama pilot bölge seçilenlerde bile hala sistem oturmadı. Kağıtları, plastik, metal ve cam ambalajları evlerde ayrı toplasak ve bunları dönüşüme göndersek ne kadar tasarruf ederiz acaba?
Harmandalı’ya giden çöp kamyonlarının sefer sayısında ne kadar azaltma yapabiliriz. Ya kızartma yağlarını lavaboya dökmesek ve onları bir kapta toplayıp belediyeye versek. Onlar da biyodizele dönüştürüp, toplu ulaşım araçlarında kullanılsa nasıl olur? Çöplüklerdeki metan gazını alıp yakıt olarak kullansak veya elektriğe çevirsek. Çıkan organik gübreleri de tarlalarımıza atıp, bitki ve ağaçların büyümesine katkı koysak. Bize ne kadar enerji tasarruf ettirir. Bir düşünür müsünüz?”

BİLİNÇLİ TASARRUF

* Ütü yaparken son üç gömlek kaldığında fişi çekiniz. Ütünün sıcaklığı kalanları ütüler.
* Şeffaf ampulleri, tasarruflu beyazlarla değiştirin. Dört santralın ürettiği enerji kadar tasarruf edin.
* Binalarınızın yalıtımını iyi yapın, pencerelerden, kapı aralıklarından kaçan hava ısıtmayı da, soğutmayı da etkiler ve cebinizi boşaltır.
* Türkiye’de kırsal kalkınmayı başlatacak proje hazır. Hayvan dışkılarındaki biyogazı alıp  enerjiye çevirin. Köylü bedava ısınsın, bedava serinlesin ve bedava aydınlansın.
* Avrupa ülkeleri güneşe hasret, ama güneş panelleri kuruyorlar... Bizim memleketimiz 300 gün güneş görüyor ve biz dışarıdan elektrik alıyoruz.
* Rüzgar esiyor, elektrik şirketleri fena fatura kesiyor. Hala gözüm rüzgar gülü tarlalarını arıyor.
Ben öğrencilere bunları anlattım. Ne dersiniz... Türkiye enerjisini boşa harcamasa, dış borç azalır, refah seviyemiz yükselir mi?

Şevketi bostan tohumu altın oldu

Hafta sonu Çeşme Alaçatı’da Ot Festivali vardı. Kimi fazla ot toplayıp  ödül kazandı, kimi en iyi ot yemeğini, böreğini yapıp altını kaptı.
Ama biri vardı ki, o çok farklı bir şey yaptığı için ödüllendirildi.
Metin Gümüş, organik tarımla uğraşan bir Urlalı. İletişim Fakültesi’ni bitirmiş, ama tarıma sevdalı. Oturmuş araştırma yapmış. İzmir İl Tarım Müdürlüğü’nün yönlendirmesi ve Menemen Zirai Araştırma Kurumu’nun rehberliğinde şevketi bostan yetiştiriciliğine başlamış.
Geçen yıl ağustos ayında ektiği 1500 metrekarelik alandan zirai ilaç ve  kimyasal gübre kullanmadan bir ton şevketi bostan almış. Çok mutlu. “Bu yıl 15-20 dönüme ekeceğim” diyor.
Kilosu 10-12 liradan satılan şevketi bostanların alıcısı da çokmuş. Kendisine destek olanlara, özellikle Yüksek Ziraat Mühendisi Nimet Şandağ ve Ziraat Mühendisi Ülkü Özkarakaş’a teşekkür ediyor, “Benim ufkumu açtılar” diyor. Biz de teşekkür ediyoruz Metin Gümüş kardeşimize. Yağmur çamur demeden, soğuk-sıcak aldırmadan, Urla Nohutalan Köyü’nde toprakla uğraşıp bize şifalı bitkiler ürettiği için.

HAFTANIN SÖZÜ

“Biz bu zamana ve yere misafiriz. Geçip gidiyoruz. Amacımız gözlemek, öğrenmek, büyümek, sevmek ve sonra eve geri dönmek..!”

ÇEVRECİLERE ÇAĞRI

Çevre konusunda her türlü ihbarı, duyarsızlıkları, çalışmaları ve fotoğrafları iletebilirsiniz. Tabii güzellikleri de..
Tel: 0533 414 24 57 cevreciiirmak@hotmail.com