Paylaş
Piyasalarda IMF heyetinin temaslarının yanısıra, nakit akışı da belirleyici durumda. IMF'den mali yardım umutlarının iyice azalması bir tarafa, Hazine'nin yüklü iç borç geri ödemelerinin de etkisiyle haftanın ilk yarısında yüzde 115'e kadar yükselen bono oranları dün biraz rahatladı.
Bono faizleri, dün yüzde 110'nu da altına inerek yüzde 108'e kadar geriledi. Piyasada nakit sıkışıklığının dün biraz daha azalması, gecelik oranların bono faizlerinden daha hızlı düşmesine yolaçtı. Gecelik repo oranları 7-8 puan birden düşüşle yüzde 70'lere kadar indi. Merkez Bankası verilerine göre, piyasa dün 55 trilyon lira eksi rezervle açıldı.
Faiz cephesinde dün gözlenen düşüş kısa süreli olması bekleniyor. Keza Hazine'nin gelecek hafta yine bir katrilyon liranın üzerinde yüklük bir itfası bulunuyor. Bu yüzden faizler, önümüzdeki hafta tekrar hareketlenebilir.
Faizlerdeki gerileme, üç gündür peş peşe yaşanan düşüşle 5 bin puan sırına kadar inen borsada dün alım getirdi. Borsada dünkü yükseliş, biraz da üç günlük düşüşe tepki niteliğindeydi. Borsa dün 181 puan birden artarak 5 bin 262 puna yükseldi. Hisseler ortalama yüzde 3.5 oranında prim yaptı. Borsada dün başlayan tepki çıkışı bugün de devam edebilir.
IMF SANSÜRÜ
Baskılara dayanamayan IMF heyeti, temasları konusunda açıklama yasağı getirdi. İstanbul'daki temasları sırasında tacize varacak derecede sıkıştırıldığı gerekçesiyle bundan sonra 28 Haziran'a kadar Ankara'da devam edecek görüşmeleriyle ilgili açıklama yapılmamasını istedi.
Hazine Müsteşar Vekili Cüneyt Sel tarafından aktarılan IMF heyetinin bu isteği nedeniyle, piyasalar, ay sonuna kadar bu görüşmelerden çıkabilecek sonuçları beklemekle geçirecek. IMF heyetinin temaslarından çıkabilecek sonuçlara ilişkin çok fazla olumlu beklentilerden sözetmek zor. Her ne kadar IMF heyeti İstanbul temaslarında, iş dünyası temsilcilerine ve bankacılara, biraz umut ve iyimserlik dağıtsa da, bu temaslar sonucunda Türkiye'ye parasal yardımın gelmesi zor gözüküyor.
IMF heyeti yetkilileri, iki sözünden birinde, Türkiye'ye parasal yardımın yapısal reformlara bağlı olduğunu tekrarlayıp duruyor. Ecevit'in ise istenen reformları tam olarak hayata geçiremeyeceğinin farkında olduğu için IMF'den parasal yardım gelmesini beklemediğini rahatlıkla söylüyor.
Paylaş