Paylaş
Artık 1900'lü yıllar geride kaldı. Piyasalarda bugün, yeni bin yılın ilk günü. Piyasaların bir cephesi olan bankalar kapılarını bugün açıp, normal faaliyetlerine başlıyor. Piyasanın diğer bir ayağını oluşturan borsada ise işlemler, dijital kıyamet korkusu yüzünden, yeni binyılda gecikmeli başlayacak.
2000'le ilgili ‘‘ölümcül’’ bir sorunla karşılaşmamak için işin garantiye alınmaya çalışıldığı İMKB'de, 1999'un işlemleri, yüzyılın finalinden üç gün önce, 28 Aralık'ta tamamlanırken, 2000 yılı işlemleri için de kapıların bir gün sonra açılması uygun görüldü.
Uluslararası düzeydeki borsaların pek çoğunda ise bir taraftan 2000 yılına ilişkin doğabilecek sorunlarla ilgilenilirken diğer taraftan da, geçen yüzyılın neredeyse sonuna kadar işlemler sürdürüldü. Daha 15 yıllık geçmişi olan İMKB'nin, herhangi bir sorun yaşamaktansa, tedbiri elden bırakmaması doğaldır.
Global krizin sona erdiği ve 2000 yılında dünya ekonomisinde canlanma olacağına ilişkin beklentiler, başta New York ve Tokyo Borsası olmak üzere, uluslararası borsalar geçen haftayı yükselişle tamamladılar.
YENİ DÖNEM
Peki dünya borsaları yeni bin yıla umutlu girerken bizde durum nedir? 1999'u dünya şampiyonu olarak kapatan İMKB'nin yeni yılda da önünün açık olduğuna ve büyük paralar kazandıracağına inananlar çoğunlukta.
Geçen yıl yüzde 140'lara kadar yükselen bono faizleri, en son piyasaların kapanışında yüzde 45 seviyesindeydi. Stand-by çerçevesinde uygulanacak para ve kur programına göre, bono faizlerinin reel olarak hala yüksek olduğu ve biraz daha gerilemesi bekleniyor.
Parasızlık nedeniyle geçen yılın özellikle son günlerinde tırmanışa geçen gecelik faizlerin de yeni binyılda uygulanacak programa göre, hızla düşmesi bekleniyor.
Yine Merkez Bankası'nın açıkladığı bir yıllık kurlar dikkate alındığında dövizde de söz konusu dönemde sürpriz beklenmeli. Bu durumda geriye, en cazip yatırım alanlarından biri olarak borsa kalıyor. Ancak bugün itibariyle rakipsiz gibi gözüken İMKB'nin, yeni bin yılda da kazandırmaya devam etmesi, reformların hayata geçirilip geçirilemeyişi ile yakından ilgili.
Piyasalardaki genel beklenti, IMF anlaşması ile birlikte Türkiye'ye uluslararası piyasalardan büyük bir fon akışının başlayacağı yönünde. Ancak dış kaynağın hemen yarın girişi beklenmemeli. Yabancılar da, reformların yakın takipçisi olacak. Eğer başarı sağlandığı görülürse Türkiye'ye yabancı sermaye girişinde büyük patlamanın yaşanacağı bile konuşuluyor.
YABANCI GÖRÜŞÜ
Burada İMKB'de yaşanan patlamanın ardından Türkiye'yi yakın takibe alan ve hatta kendi ifadesiyle 4-5 hisseye de yatırım yapan New York merkezli uluslararası Zesiger Capital'in üst düzey yöneticisinin görüşlerini aktarmak istiyorum.
Zesiger Capital'in yöneticisi David Halpert ile, Noel öncesinde İstanbul'da kısa süreli de olsa sohbet etme fırsatı buldum. Çalıştığı kurum adına gelişmekte olan piyasaları izleyen Halpert, ‘‘İMKB 2000'de de en iyi piyasalar arasında olmaya aday’’ diyor ve ekliyor:
‘‘Bunun gerçekleşmesi için reformların uygulanması gerekiyor. eğer bu öngörülen reformlar hayata geçirilirse, bugünkü hisse senedi fiyatlarını unutun. Yeni fiyatlar üzerinde yeni dengeler olacaktır. Reformlar uygulanmazsa da Türkiye tekrar dibe vurur.’’
Paylaş