Paylaş
Alınan sıkı önlemler,
Özellikle yurt dışı bağlantılarının erken kontrol altına alınması, virüsün ülkemize gelişini geciktirse de aynı kaderle karşılaşmamızı engelleyemedi.
Türkiye bugünkü olumsuz tabloya rağmen tüm kurumları ve bakanlıkları ile ahenk içinde mücadelesini sürdürüyor.
Üstelik süreç olabildiğince de şeffaf bir şekilde yürütülüyor.
Ve bu dönemlerin en önemli konusu ise devletin aldığı tedbirler, bu tedbirlerle birlikte önerilen sokağa çıkmayın çağrısı oldu.
Geçen hafta yoğun bir şekilde başlayan bu tedbirler, olayı 65 yaş üstü vatandaşların sokağa çıkmasının yasaklanmasına kadar devam etti.
Çok ciddi sorunlarla karşı karşıyayız.
Etrafımızda gördüğümüz kadarıyla da toplumun büyük bir kesimi ne yazık ki hala virüs vakalarını ciddiye almıyor, almak istemiyor.
Öyle görünüyor ki bu virüs illeti insanların en yakınına kadar sirayet edene kadar da yeteri kadar ciddiye almayacaklar.
*
Zorunlu olmadıkça, işiniz yoksa sokağa çıkmayın deniyor,
Ertesi gün bir bakıyorsunuz sokaklar insan dolu.
65 yaş üstü ve kronik hastalığı bulunanlara sokağa çıkma yasağı geliyor, ertesi gün bir bakıyorsunuz amcalar, dedeler sokaklarda cirit atıyor.
Özellikle kendi yaşadığımız bölge olan Orhangazi, Gemlik ve İznik’te ne yazık ki tablo hiç de iç açıcı değil.
Yapılan uyarılar, devletin, topluma mal olmuş milyonlarca insanın çağrıları bu bölgede karşılık görmüyor sanki.
Salı günü akşamı itibarı ile Türkiye’deki vaka sayısı 1526,
Virüsten dolayı ölenlerin sayısı ise 37’ye yükseldi.
Bu rakamlar bile insanlara sıradan geliyor ve uyarılara kulak asmıyorlarsa,
Sanırım daha sert tedbirler de yolda gibi görünüyor.
*
Ve bu hafta.
Korona virüs ile ilgili oluşturulan Bilim Kurulu üyelerinin bu hafta için korkutucu bir o kadar da önemli çağrısı var.
Virüs ile mücadelede en kritik eşik bu hafta aşılacak.
23 Mart ile 30 Mart arasındaki bu süreçte verilecek mücadele, ortaya konacak olan hassasiyet virüs illetinden kurtulmamızın anahtarı olacak.
Bilim insanları böylesine ciddi uyarılar yaparken,
Bizlere düşen de mecbur kalmadıkça dışarı çıkmamak,
Kendimizi olabildiğince izole etmek.
*
Bilim Kurulu üyelerinin bir başka öngördüğü husus ise şu;
Şayet önümüzdeki 1 hafta, 10 günlük süreçte yüzde 80’lik bir izolasyon sağlanırsa,
Nisan sonunda virüs vakaları stabil hale gelecek,
Belki de büyük oranda bu beladan kurtulmuş olacağız.
Bu mücadeledeki en önemli etkenlerden birisi de test kitleri.
Türkiye yerli test kitlerini de üreten,
İhtiyaç halinde yurtdışından da rahatlıkla alabilecek bir ülke.
Türkiye bu mücadele esnasında bu tür organizasyonları da eksiksiz yapıyor.
Ve bunu da her gün yapılan test sayılarının artışı ile daha iyi görüyoruz.
Günlük 4 bin rakamlarının üzerinde test seviyesine ulaşılmış durumda.
Bu rakamlar önümüzdeki günlerde 5 binlere,
Ardından 7-8 binli rakamlara kadar ulaşacak.
Her tespit edilen pozitif vaka ise izole edilmesi açısından sevindirici gelişme anlamına geliyor.
*
Devlet ve ilgili kurumları gece gündüz bu konuda mücadele ederken,
Biz vatandaşlara düşen ise bilim insanlarının ortaya koydukları önlemlere harfiyen uymak,
Kendi kendimizin Olağanüstü Hal’ini ilan edip,
Evden çıkmamak.
Şayet bu ciddiyet ve disiplin sağlanırsa,
İnanıyorum ki kısa sürede hayatımız da normale dönmüş olacak.
O yüzden diyoruz ki
#EvdeKalTürkiye
Paylaş