Terörsüz Türkiye ve onurlu çıkış şansı

Hem açıklamanın satır aralarına bakacağız. Hem de bundan sonraki sürecin ayrıntılarına ve olasılıklarına...

◊ Açıklama bizzat Öcalan tarafından kaleme alındı.

◊ Devlet tüm süreci hassasiyetle ve yakından, adım adım takip etti.

◊ Açıklamanın hedefi 1978’de kurduğu PKK ve 2005 yılındaki KCK yapılanması. Kısacası PKK, PYD, YPG, Avrupa yapılanması başta olmak üzere tüm örgüt yani 40 yıldır elinde silah taşıyan herkes. 

◊ Bu çağrının önemi örgütün silahla artık hedefine ulaşamayacağının bizzat kurucu başkanı tarafından görülmüş olması. Örgütün 1978’lerde kurduğu yapıdan uzaklaşması, bir anlamda hedefin değişmiş olması. 

◊ Açıklamanın ciddi bir paradigma değişikliğini ortaya çıkardığının altını çizmek gerekiyor.

◊ Top artık örgütün sahasında. Bu çağrıya nasıl yanıt verecekleri görülecek.

Bu arada şu anektodu sizlerle paylaşmak isterim. Öcalan son dönemdeki görüşmelerinde Özal döneminde çözüm sürecine yaptığı çağrıları anlatırken; “Devletin ve PKK’nın içinde istemeyen güçler o zamanlarda buna izin vermediler. Ben de hazırlıksız ve acemiydim” mesajı verdi. Geçmişten farkı ortaya koyarken, Türkiye’nin son yıllarda terörü kaynağında yok etme stratejisindeki başarıyı, FETÖ’nün devletten temizlenmiş olmasını, bölgedeki gücünü, bu son süreci bizzat MHP’nin başlatmış olmasını da eklemek gerekiyor.

DEVLET AÇISINDAN...

◊ Devlet MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin çağrısıyla başlayan süreçte, Terörsüz Türkiye hedefini ortaya açık biçimde koydu.

◊ Bu hedefi ortaya koyarken, silah bırakma ve lağvetme dışında bir seçenek olmadığını da net biçimde söyledi.

◊ “Silahı bırakanla barışır, silahı bırakmayanla savaşırız” mesajı masaya konuldu.

◊ Bir yandan da örgüte onurlu bir çıkış imkanı sağlanıyor. Yani “silahı bırak, onurla yaşa” deniliyor. 

DEM AÇISINDAN...

◊ Çağrının karşılık bulması durumda DEM’in tarihinde de büyük bir kırılma noktası olacak.

◊ Terör örgütünün vesayetinden kurtulacak olan DEM bir anlamda özgürleşecek. Demokratik alanda siyaseti güçlenecek.

SÜREÇ NASIL İLERLEYECEK?

Şimdi bu çağrının ardından sürecin nasıl işlemesi gerektiğine de bakalım:

◊ Bu süreçte beklenti net. Öcalan’ın çağrısının ardından KCK’nın kongreyi toplaması, silahları bırakma ve kendini lağvetme kararını alması isteniyor. Bunun 2 en fazla 3 aylık bir süreç alacağı tahmin ediliyor.

◊ Kilit nokta bu. Yani bu adım atıldıktan sonra örgüt silah bırakıp, kendini lağvettikten sonra demokratik adımların atılması gündeme alınacak. Bir anlamda süreç ilerleyecek.

◊ Bu bölümde ilgili ülkelerde kurulacak silah bırakma mekanizmaları önem taşıyacak. Silahların kayıt altına alınması, menşei gibi teknik süreçler işleyecek.

◊ Yabancıların ülkelerden çıkması, siyaset yapacakların ilgili ülkelerdeki sürece dahil olmaları, üst düzey KCK üyelerinin üçüncü ülkelere gidişi gibi süreçlerin de yaşanması bekleniyor.

HER OLASILIK MASADA

Buraya kadar anlattıklarımız, Öcalan’ın çağrısının tüm örgüt tarafından kabul edilmesi durumunda yaşanacaklara ilişkindi. Devletin başta terörle mücadele olmak üzere sahada en güçlü olduğu bir dönemde atılan bu adım, onurlu bir çıkış ve yaşam imkanı sağlarken, diğer yandan devletin her olasılığa karşı hazırlık yaptığının da altını çizmek gerekiyor. Bu kapsamda bazı olasılıklara karşı hazırlık yapıldı diyebiliriz:

◊ Öcalan örgütü kuran isim. Eğer örgüt bu çağrıya olumsuz yanıt verirse ya da zamana yaymaya kalkarak başka güçlerden medet umarsa, örgütün artık Öcalan’ın kurduğu örgüt olmadığı net bir biçimde ortaya çıkacak. Diğer yandan bu durum, Öcalan’ın da artık gücü kalmadığını göstermiş olacak.

◊ Sadece Kandil ve Avrupa bu çağrıya olumlu yanıt verirse, Türkiye-Avrupa-Irak denkleminin kapanmış olacağını söyleyebiliriz. Bu durumda Irak sahası terörsüz bir alana dönecek. Avrupa’da illegal yollardan toplanan paralarla silah alınmayacak, yasa dışı yollarla insan kaynağı da kurumuş olacak. Irak ve Avrupa’dakiler demokratik alanda siyaset yapacaklar.

◊ Bu çağrıya YPG/PYD olumlu yanıt verirse Suriye’nin yeni yönetiminin de planları hazır. Bir hafta içinde Suriye içinde bütünleşmenin sağlanması öngörülüyor.

İSRAİL SORUNU

◊ Trump Suriye’den çekilme niyetinde olsa da, İsrail’in farklı planları dikkat çekiyor. İsrail bir anlamda terör örgütüne angaje oldu. Amerikalı ya da Amerikasız terör örgütünü bu kez İsrail kullanmaya çalışıyor.

◊ Bu durumda hem yeni Suriye hükümeti hem de Ankara terörle mücadeleye tavizsiz devam edecek.

◊ Kısacası Ankara her olasılığa hazır. Eğer silah bırakılmazsa terörü kaynağında kurutma mücadelesi komşu ülkelerle işbirliği halinde kararlılıkla sürecek. Türk Silahlı Kuvvetleri’nin, MİT Özel Operasyonlar biriminin bölgedeki hakimiyeti ve başarısı gözardı edilmemeli.

ABD VE RUS HEYETLERİNİN İSTANBUL BULUŞMASI

Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad’ın ardından adres bu kez İstanbul’du. ABD ve Rusya heyetleri İstanbul’da buluştu. Tam altı buçuk saat süren görüşmelerin sonunda bir açıklama yapılmadı. Peki bu görüşmenin perde arkasında neler var?

◊ Dışişleri bakanlarının masada olduğu Riyad’daki görüşmelerde ABD ve Rusya yeni bir süreç başlattı.

◊ Riyad toplantısında sürecin nasıl ilerleyeceğine ilişkin yöntem belirlendi.

◊ Bu yöntem çerçevesinde ortaya çıkan yolda ilk toplantı İstanbul’da yapıldı.

◊ Masada bu kez dışişleri bakanları yoktu. Daha alt düzeyde yetkililer katıldı.

◊ İstanbul toplantısında iki ülke büyükelçilikler ve konsolosluklar konusundaki sorunları masaya yatırıldı.

◊ Rusya ve ABD’nin olaya taraf olmayan ülke olması nedeniyle Türkiye’nin nitelikli görüşmelere ev sahipliği yapmasını istediğini de belirtelim.