Kaç kötü olay “kaza” kelimesi ile tanımlanır?
Can ya da mal yitimine neden olan her kötü olay sadece “kaza” mıdır?
Kaza denilip geçilebilir mi? Ders çıkarmak için bir ülke, kurumları ve vatandaşları ile kaç kaza geçirmeli ya da yaşamalıdır?
Her kademede ihmali olanların ortaya çıkarılıp yargılanması, liyakat, denetim, eğitim, mutlaka kültür (mesela trafik kültürü) “kaza” sayısını azaltmaz mı?
Bu soruları sormamın nedenini tahmin ediyorsunuz, tren kazası... Ben ona iki “kaza” daha ekleyeceğim. Üçü de sarstı beni.
30 Kasım 2018: Başkentte bir kamyonetin kasa kapağı, kaldırımda yürüyen genç kızımız İrem Kütük’ü öldürdü.
6 Aralık 2018: Başkentin ortasında otobüs şoförü, “Işık sarıdan kırmızıya geçerken yetişirim” dedi ve değerli öğretmenimiz Gülsen Berçin’i öldürdü.
13 Aralık 2018: Yüksek hızlı tren kılavuz trenle çarpıştı. 9 vatandaşımız öldü.
Konumuz Ankara etrafında başlayan, sonra büyüyen “Millet İttifakı düğümü”. Yola referandumdaki havayı yakalamak için çıktılar. İşbirliği ile “yerel seçimlerde” başarı yakalayacaklarını söylediler. Kemal Kılıçdaroğlu ile Meral Akşener’in bir araya gelmesi, “Yerelde ittifak yok” diyen AK Parti ile MHP’nin yeniden buluşmasına ve süratle işbirliği yapmasına neden oldu. Atı alan Üsküdar’ı geçti, Cumhur İttifakı’nın adaylarının büyük kısmı açıklandı, çalışmalara bile başladılar. Ancak CHP ile İYİ Parti bu satırların yazıldığı saate kadar hâlâ uzlaşamamıştı. Hatırlayacaksınız, düğüme “Ankara” adını koymuştuk.
MANSUR YAVAŞ TRAFİĞİ
Meral Akşener’in olmazsa olmazı Ankara idi. (Hürriyet gazetesi Ankara bürosuna yaptığı ziyarette Mansur Yavaş’ı aday göstermek istediğini açıklamıştı.)
Kılıçdaroğlu da her sohbetinde aklında ve gönlünde “Mansur Yavaş” isminin olduğunu söyledi.
Mansur Yavaş, İYİ Parti’den aday olmak istemedi.
İYİ Parti ve Meral Akşener, “Tamam, Yavaş CHP’nin adayı olsun, biz destekleyelim” dediler.
Mansur Yavaş geçen perşembe günü CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’ndan randevu istedi.
Kılıçdaroğlu
Hatırlayacaksınız, ilk kez kasım ayında bu sütunda Türkiye’nin Kaşıkçı cinayetini uluslararası yargıya taşımak için hazırlık yaptığını yazmıştık. Bunun da BM İnsan Hakları Komisyonu’na devlet başvurusuyla olabileceğini ifade etmiştik.
Bu süreçte ceset bulunamadı, Suudiler sessizliğe büründü, olayın tüm boyutları ile aydınlatılması için yeni bir adım atmadılar. Türkiye ise cinayetin aydınlatılması için kararlılığını sürdürdüğünü her fırsatta açıkladı. Bu süreçte dikkat çeken açıklama Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiseri Michelle Bachelet’den geldi; “uluslararası soruşturmaya ihtiyaç olduğunu” söyledi.
İşte o soruşturma için Türkiye dosyasını hazırladı. Adalet Bakanlığı tarafından çok kapsamlı bir şekilde hazırlanan dosyanın ayrıntılarını bakan Abdulhamit Gül açıkladı. Gül, “Tüm hazırlığımızı tamamladık. Dünya örnekleriyle çalıştık, içtihat ve benzer örneklerle beraber hazırlığımızı hukuki olarak yaptık. Elimizde böyle bir imkân var. Türkiye olarak böyle bir talepte bulunabiliriz. Önümüzde bir seçenek olarak duruyor” dedi.
Türkiye hem uluslararası kamuoyuna hem de Suudi Arabistan’a olayın aydınlatılması gerektiğini, aydınlatılması için Suudi yetkililerle ortak çalışmak istediğini söylemişti. Ancak Suudiler o aşamaya geçmedi, ortak çalışmadı. Türkiye bu sebeple başvuru dosyasını hazırladı. Başvurunun yapılıp yapılmayacağına, ne zaman yapılacağına ise Türkiye Cumhuriyeti Devleti en üst seviyede ilgili kurumlarıyla bir değerlendirme yaparak karar verecek.
KİMMİŞ BU ‘BAZILARI’
CUMHURBAŞKANI Tayyip Erdoğan, geçen salı günü havaalanında yaptığı açıklamada “Bazıları rahat durmaz, onlara bu fırsatı vermemek için cumhur ittifakını çok sıkı tutmamız lazım” demişti. O sözler, doğal olarak “Kim bu bazıları?” sorusunu gündeme getirmişti. Cumhur ittifakının bozulmasını isteyen bazı çevreler, iki partinin içinde de karşı olanlar gibi ihtimaller konuşulmaya başlanmıştı. O açıklamadan bir gün önce öğrendiğim görüşmeye atfen çarşamba günkü yazımda “Kim bu bazıları? Referandum sürecinde ve yeni sistemin ilk seçiminde millet ittifakının arkasında, yanında görünerek AK Parti yönetimini hayal kırıklığına uğratanlar mı? Hatta acaba bazıları arasında o dönemin “olası başrol ismi” de mi var? Kulislerde bazı görüşmelerden bahsediliyor” ifadesini kullanmıştım.
GÜL’ÜN KILIÇDAROĞLU VE KARAMOLLAOĞLU GÖRÜŞMESİ
İki parti kamuoyu yoklamaları, son seçim sonuçları, diğer partilerin olası işbirliği doğrultusunda hassas bir çalışma yürütüyor. MHP’li üst düzey bir isim, “Bu çerçevede, hesaplamalar doğrultusunda bazı illerde her iki partiden de aday geri çekmeler olabilir” yorumunu yaptı. Peki nasıl?
Duyumumu aktarayım. Mesela MHP, Erzurum ve Denizli’de büyükşehire aday göstermekten vazgeçti. Benzer adımlar AK Parti’den de gelebilir. MHP’nin özellikle istediği, jest beklediği iller Mersin, Adana, Manisa ve Osmaniye. Iğdır’a ise stratejik bakılıyor. MHP, Iğdır’ı masaya “Türkiye’nin doğudaki en uç noktası, stratejik önemi büyük. Terör örgütünün konuşlanmasına izin verilmemeli. 2014 yerel seçiminden MHP ikinci parti olarak çıktı” teziyle koyuyor. Kısa sürede iller netleşecek. Zaten bunu Cumhurbaşkanı Erdoğan da Ankara’ya iner inmez söyledi. Ancak bir cümlesi daha vardı, altı çizilmesi gereken.
KULİSLER ‘BAZILARINI’ BİLİYOR İSE...
Erdoğan, dün havaalanında yaptığı açıklamada, “Bazıları rahat durmaz, onlara bu fırsatı vermemek için cumhur ittifakını çok sıkı tutmamız lazım” dedi. Kim bu bazıları? Referandum sürecinde ve yeni sistemin ilk seçiminde millet ittifakının arkasında, yanında görünerek AK Parti yönetimini hayal kırıklığına uğratanlar mı? Hatta acaba bazıları arasında o dönemin “olası başrol ismi” de mi var? Kulislerde bazı görüşmelerden bahsediliyor diyerek bu bölüme nokta koyayım.
ANKARA DÜĞÜMÜ
Millet ittifakında düğüm Ankara demiştim. CHP’nin bakış açısı net: “Ankara CHP’de olmalı, ama illa Ankara İYİ Parti’de olursa başka büyükşehir verilmez.” CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu Almanya’ya gitmeden önce İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener ile yüz yüze görüşmüştü. O tarihten beri iki partinin heyetleri henüz uzlaşamadı. İYİ Parti açısından soru şu: “Ankara olmazsa kaç il İYİ Parti’ye verilecek?” Görüşmeler sürüyor. Sorunu Kılıçdaroğlu ile Akşener’in yapacağı görüşme ile çözmeleri bekleniyor.
SAADET KİMSEYE SÜRPRİZ OLMASIN
Yanlış okumadınız. SP Genel Başkanı
Bu ‘cumhur ittifakı’nda işbirliğinin en kritik bölümlerinden biriydi. ‘Biriydi’ diyorum çünkü sırada 60 belediye başkanını açıklayan AK Parti’nin hangi illerde ve ilçelerde aday çıkarmayıp MHP’nin adayını destekleyeceği bölüme geldi sıra.
İki partinin yetkili kurmayları çalışıyor. Partiler kendi içlerinde ayrı ayrı da çalışma yürütüyor. MHP’nin yürüttüğü çalışma ile ilgili çok önemli bir duyum aldım. MHP çok kapsamlı bir hazırlık yapıyor. Önce MHP Lideri Devlet Bahçeli’ye sunulacak olan çalışmada, “14 ilçede CHP’nin MHP’yi kıl payı geçtiğini gösteren oy oranları” yer alıyor. İşbirliğine gidilmesi durumunda bu 14 ilçeyi MHP kazanabileceğini düşünüyor. Adana, Mersin, Osmaniye, Iğdır, Manisa, Isparta’nın yanı sıra Ege’de bir ya da iki il için de MHP iddialı. Bu bilgilerin yer aldığı dosyada işbirliğinin çerçevesini çizen protokol metninin de bulunduğu bilgisi var.
ANKARA DÜĞÜMÜ
“Bu görüşmeler o meşhur istikşafi görüşmelere dönüyor algısı var.”
Bu tespit, ‘millet ittifakı’ndaki önemli aktörlerden birine ait. Aslında siyasi partiler arasındaki görüşmelerin inişli çıkışlı, krizli olması doğal. Burada temel sorun, ‘cumhur ittifakı’nı yerelde yeniden işbirliğine yönelten sebeplerden birinin ‘millet ittifakı’nın oluşuyor görüntüsü vermesiydi. Bu süreçte ‘cumhur ittifakı’ ana çerçeveyi çizdi, adayları açıklamaya başladı, ancak CHP ile İYİ Parti henüz bir anlaşmaya varamadı. Gözler şimdi iki liderin yarın ya da öbür gün yapacakları yeni görüşmede.
Her iki partinin kurmayları da “Bozan taraf biz olmayacağız” diyor. Diyor ama ittifak geliyor Ankara’da düğümleniyor.
İYİ Parti Lideri, ilk kez Hürriyet gazetesine yaptığı ziyarette geçen ekim ayında açıklamıştı, “İşbirliği olursa Ankara bizimdir” demişti. Ancak CHP Lideri Kılıçdaroğlu’nun da gönlünde ve aklında Ankara olduğu biliniyor. Üstelik iki lider de aynı isim yani Mansur Yavaş’ı istiyor. İşte düğüm bu. Mansur Yavaş, CHP Ankara adayı mı olacak, yoksa İYİ Parti Ankara adayı mı? CHP’deki kaynaklarım, “Ankara İYİ Parti’ye verilirse yanında en fazla bir il daha olur ama o bile zor” dedi. Ankara, İYİ Parti’ye verilmezse CHP diğer Cumhurbaşkanlığı seçimindeki oy oranları, anketler doğrultusunda diğer illeri konuşmaya hazır. Merkezinde Ankara olan düğümün haftaya çözülüp çözülmeyeceğini göreceğiz. Hem iki liderin kısa sürede bir araya gelmesi bekleniyor, hem de CHP’de Parti Meclisi var.
ANKARA TURU
Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne Ankara adayı Mehmet Özhaseki ve İzmir adayı Nihat Zeybekci aileleriyle gelmişlerdi. Ankara’nın mevcut büyükşehir belediye başkanı Mustafa Tuna da grup toplantısındaki açıklama için Meclis’teydi. Açıklama biter bitmez, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın adaylar ve vekillerle il il fotoğraf çektirmeye geçmesiyle, yani henüz salon doluyken Mustafa Tuna gruptan ayrıldı. Yanında Ankara Milletvekili Ali İhsan Arslan vardı. Birlikte TBMM Başkanı Binali Yıldırım’ı makamında ziyaret ettiler. Tuna’nın da gönlünde doğal olarak büyükşehir adaylığının yattığını biliyoruz. Üstelik sadece Tuna değil, iktidar partisinden başkentin başkanı olmak isteyen isim çoktu. Bunu da doğal karşılamak gerekir.
DALOKAY ELAZIĞLI, GÖKÇEK ANTEPLİ
Hatta son dönemde parti içinden “Özhaseki Ankaralı değil, olmaz” diye kampanya yürütmeye kalkanlar da oldu. Bu tezin karşısına “Vedat Dalokay Elazığlı, Murat Karayalçın Samsunlu, Melih Gökçek Antepli, Mustafa Tuna Sivaslı” bilgisini koyalım. Cumhurbaşkanı’nın aklında kendi ismi olduğunu bir buçuk ay önce öğrenen Özhaseki ile adaylığının resmen açıklanmasının ardından Meclis bahçesinde sohbet ettik. Devlet Bahçeli’ye özel olarak teşekkür eden Özhaseki “Yönetim tarzım ‘ben’ değil, ‘biz’ merkezli olacak” dedi. Bu arada Tuna’yla sorunlar yaşayan Melih Gökçek’in de Özhaseki’yi destekleyeceği notunu düşelim.
Gelelim başkentin ilçelerine.
WhatsApp grupları ve sosyal medyada listeler havada uçuşsa da başkentin her biri il büyüklüğündeki ilçelerinde henüz netleşen bir durum yok. Genel merkez hâlâ anket çalışmalarını sürdürüyor. MHP ile yapılacak işbirliği de belirleyici olacak. Bu arada adaylığı açıklanır açıklanmaz Özhaseki kolları sıvadı, AK Parti Ankara İl Başkanı Hakan Han Özcan ile genel merkezde görüştü.
İZMİR’LE İLGİLİ HAYALLERİMİZ VAR
İzmir için de beklenen oldu, Nihat Zeybekci İzmir adayı olarak açıklandı. AK Parti içinde bazı isimler “İzmir adayı İzmir vekilleriyle istişare edilmeden belirlendi” eleştirisini yöneltse de Zeybekci, adaylığını 21 Kasım’da Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kendisini aramasıyla öğrendi. Meclis bahçesinde sohbet ettiğimiz Nihat Zeybekci, “İzmir ile ilgili hayallerimiz var, İzmir’in tamamını kapsayan projelerimiz var” dedi.
ERDOĞAN-YILDIRIM ZİRVESİ
Yani CHP ile İYİ Parti arasındaki işbirliği çalışmalarına. CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, CNN Türk’te yayımlanan ‘Gece Görüşü’ programında ilk kez söylediğimiz çerçevede, Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu ile pazartesi günü buluşacak. İşbirliğinde Saadet Partisi’nin de yer alması, hem CHP hem İYİ Parti açısından “Seçmen nezdinde sinerji yaratacak” sözüyle değerlendiriliyor.
İSTANBUL GÖRÜŞMESİ
Kılıçdaroğlu’nun pazartesi günü yapacağı görüşmeden önce çok kritik bir randevusu var. O randevu İstanbul ile ilgili. Randevunun kiminle olduğuna geçmeden önce yine İstanbul için yapılan ve 40 dakika süren Muharrem İnce görüşmesinin ayrıntılarına bakalım. 40 dakika boyunca İnce daha çok söz alırken, Kılıçdaroğlu daha çok dinlemeyi tercih etti. Muharrem İnce görüşmede, “Eğilim yoklama niyetindeyseniz ben İstanbul’dan adayım” derken, Kılıçdaroğlu ise “PM kararı doğrultusunda illerden bir talep gelirse bakarız” yanıtını vermekle yetindi. CHP Lideri’nin İnce’nin adaylığına sıcak bakmadığını daha evvel yazmıştım.
Peki Kılıçdaroğlu’nun aklında kim var? Bu sorunun yanıtı bu hafta sonu yapılacak o kritik görüşmede gizli. CHP Lideri bu hafta sonu Beylikdüzü Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ile görüşecek. İmamoğlu’nun adı İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adaylığı için geçiyor. Görüşmenin sonucu önemli.
AKLINDAKİ İSİM MANSUR YAVAŞ
Gelelim Ankara’ya... Birçok iddia dile getirilse, tartışmalar olsa da edindiğim bilgiye göre CHP Lideri’nin aklında ve gönlünde Mansur Yavaş var. Kısa sürede bu konunun da netleşmesi sürpriz olmayacak.
İZMİR’DE KOCAOĞLU ETKİSİ
CHP’nin kalesi İzmir adayının kim olacağı da parti içindeki en büyük soru işaretlerinden. Burada mevcut başkan
7 Kasım’da durum ve şart bu idi.
Şimdi bugün MHP’li üst düzey kaynağımın dediği gibi Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile görüşecek.
Bugüne kadar neler oldu bir hatırlayalım.
İki parti önce ‘Cumhur İttifakı’nın yerel seçimler için işbirliği arayışında olduğunu açıklamıştı, ancak af konusundaki tartışmalar sürüyordu.
Eylül ayının sonunda MHP Lideri Devlet Bahçeli, “İstanbul için aday göstermeyeceğiz” dedi.
Bunu kameraların karşısında söylemişti, AK Parti’den sıcak bir karşılık gelmesi durumunda Ankara’nın da aralarında bulunduğu dört büyükşehir için daha aynı kararı aldıklarını, yani aday çıkarmayacaklarını açıklayacaktı.
Ama açıklamadı, çünkü AK Parti’den “İktidar partisinin herhangi bir seçim çevresinde aday göstermemesi olmaz” yanıtı geldi.
Bu arada iki parti arasında af tartışması büyüdü, affa başka sorunlu başlıklar eklendi.